"يمكن أن تبقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalamaz
        
    • kalabilirsin
        
    • kalabilir
        
    • kalamazsın
        
    • kalmak olabilir
        
    Ortaya çıkışını gördüğünüz gibi, gerçekten yararlı bir şey olması için, bu şekilde kümelenmiş olarak kalamaz. TED وكما ترون فإنهم يخرجون, بالتّرتيب لكي تكون فعلا قادرة على فعل أي شيء مفيد, لا يمكن أن تبقى متجمّعة هكذا.
    Walter, beni dinle. Burada kalamaz. New York'ta hiç tanıdığı yok. Open Subtitles والتر اسمعني ، لا يمكن أن تبقى هنا لا تعرف أحداً في نيويورك
    Yer ihtiyacın varsa benimle kalabilirsin. Open Subtitles أ يمكن أن تبقى معي لو تحتاجى مكان تحطمية
    Muhtemelen ömrün boyunca Clark Kent kalabilirsin. Open Subtitles تعرف أفترض أنه يمكن أن تبقى كلارك كينت لبقية حياتك
    İşe gitmem gerekiyor. Onunla biraz kalabilir misin? Open Subtitles اللعنة، عليّ الذهاب إلى العمل، هل يمكن أن تبقى معه لمدة قصيرة؟
    Bütün yaz böyle başıboş kalamazsın. Okullar tatil. Open Subtitles لا يمكن أن تبقى من دون مراقبة فى الصيف , وأنت خارج المدرسة
    Biliyor musun, ben Jameson gece kalmak olabilir Open Subtitles أنت تعرف، أنا يمكن أن تبقى مع جيمسون الليلة
    Orada kalamaz. Adresi biliyorlar. Open Subtitles لا يمكن أن تبقى هناك انهم يعرفون عنواننا
    Hangi üç şey saklı kalamaz? Open Subtitles ما هي الأشياء الثلاثة التي لا يمكن أن تبقى مخبئة؟
    Hangi üç şey saklı kalamaz? Open Subtitles ما هي الأشياء الثلاثة التي لا يمكن أن تبقى مخبئة؟
    Mimi Nine brandanın altında o kadar süre kalamaz. Open Subtitles "نانا ميمي" لا يمكن أن تبقى داخل قماش لفترة طويلة
    - Peki geceliğine seninle kalamaz mı? Open Subtitles ألا يمكن أن تبقى معكِ لهذه الليلة؟
    O da burada kalamaz. Open Subtitles وقالت إنها لا يمكن أن تبقى.
    Bizimle çok uzun bir süre kalabilirsin, Bay Crewe. Open Subtitles الآن، يمكن أن تبقى لفترة طويلة جداً معنا
    Pek güzel. Sen bütün gün onunlaydın. Yanımda kalabilirsin. Open Subtitles حسنا، أنت كنت معها طوال النهار لذا يمكن أن تبقى معي
    İstersen sonsuza kadar benimle kalabilirsin. Open Subtitles يمكن أن تبقى معي إلى الأبد، لو ترغب
    Benim odamda kalabilirsin. Open Subtitles أنت يمكن أن تبقى في غرفتي الليلة.
    Kök hücreler ölümden üç hafta sonrasına kadar vücutta canlı kalabilir. Open Subtitles الخلايا الجذعية يمكن أن تبقى قابلة للحياة في الأنسجة البشرية لمدة تصل إلى ثلاثة أسابيع بعد الموت.
    Jacop 9.30'a kadar kalabilir, ama o da sadece okumak için. Open Subtitles يعقوب يمكن أن تبقى حتى 9: 30 ولكن فقط للقراءة.
    Bütün yaz böyle başıboş kalamazsın. Okullar tatil. Open Subtitles لا يمكن أن تبقى من دون مراقبة فى الصيف , وأنت خارج المدرسة
    Ama senin çıkman gerekiyor. Burada kalamazsın. Open Subtitles عليك أن تغادر مع ذلك لا يمكن أن تبقى
    Ya da biz eve yakın kalmak olabilir. Open Subtitles أو أننا يمكن أن تبقى أقرب إلى المنزل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more