| Belge elçiliğimizdeki bir dosyada. Birkaç güne kadar bir kopyasını yollarım. | Open Subtitles | الوثيقه موجوده بملف في سفارتنا وسأرسل لك نسخه منها خلال يومين |
| Biz günde 18 saat ve 2 günde toplam 36 saat çalışıyoruz | Open Subtitles | نحن نعمل أكثر من 18 ساعة يوميا أي 36 ساعة في يومين |
| Bu gidişle, bir kaç gün içinde yarıya kadar inecek. | Open Subtitles | بهذا المعدَّل ، سوف تنخفِض إلى النصف في غضون يومين |
| Tüm bu olay 7 günlük haftanın 2 gününü alırdı. | TED | الأمر كله استغرق يومين من أصل سبعة أيام في الأسبوع. |
| Hem bir iki gün daha kalmak bir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | بالإضافة، أن البقاء هنا ليوم أو .يومين لن يشكل فرقاً |
| Bob, bir kaç günlüğüne Yüzbaşı Blackadder ile 'birlikte olmanı' istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | الآن يابوب, أريد منك أن تبقى مع النقيب بلاكادر لمدة يومين,حسناً؟ حاضر, سيدي |
| İki günden fazla sürmez. Hemen başlamam sorun olur mu? | Open Subtitles | ولن يأخذ أكثر من يومين هل تمانعون إن بدأت بالعمل؟ |
| İki güne evden taşınacaklar ve tüm bunlar senin yüzünden oldu! | Open Subtitles | إنهم سينتقلون من منزلهم فى غضون يومين و كل هذا خطأك |
| Bu son birkaç güne kadar onu hiç rahatsız etmemişti. | Open Subtitles | لم يكن يمثل له اهميه حتى حدث شيئ من يومين |
| Büyük bir olay ama söz veriyorum sıcak havalar 1-2 güne geçecek. | Open Subtitles | هو نوعُا ما قضية كبرى. لَكنِّي أَعِدُك الموجة الحر ستنتهي في يومين. |
| Daha geçen hafta, kendisi ve eşlikçileri, iki günde, 400'den fazla geyik avladılar. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي قام ورفاقه بقتل أكثر من 400 غزل في غضون يومين |
| - 2 günde hazır oluruz, dedin. Daha erkekler tuvaletimiz bile yok. | Open Subtitles | قلت بأننا سيتحرك بعد يومين ونحن لم نحصل على رجال للغرفة بعد |
| Güvende olmak için birkaç günde bir yer değiştiriyoruz artık. | Open Subtitles | إننا نتنقل من مكان لآخر كل يومين لكي نظل بأمان |
| Sadece bir kaç gün kalırız. En kısa sürede orada olacağım. | Open Subtitles | لن يأخذ الأمر أكثر من يومين سأكون هناك بأسرع وقت ممكن |
| Elbette farkındalığın bağış getireceğini biliyorduk sadece bir kaç gün içinde olacağını bilmiyorduk. | TED | لذا عرفنا ان التوعية ستقود الى التمويل ولكننا لم نتوقع اننا سنحتاج الى يومين فقط |
| Ve düşündüm de, iki günlük zaman içerisinde bu yüzüşü Kuzey Kutbu'nda yapacaktım. | TED | و فكرت انه في غضون يومين سوف اقوم بهذه السباحة عبر القطب الشمالي. |
| Bu sabah, zavallı bir mektup yerine... iki gün sonra senin geleceğini düşündüm. | Open Subtitles | في يومين ستكون هنا، ليس رسالة بل أنت دعنا ننسى اختلافاتنا، لقد ذهبت |
| Sadece iki günlüğüne gitti, yarın dönecek. Onu şimdiden özledim. | Open Subtitles | لقد غابت لمدة يومين وستعود غداً و قد اشتقت لها |
| Bay Brice, güney İngiltere limanları, iki günden daha uzakta. | Open Subtitles | السّيد برايس، إنجليزي جنوبي الميناء سيصبح أكثر من بعد يومين. |
| Birisi için Paris'e gideceğim. Bu yüzden iki gündür burada bekliyorum. | Open Subtitles | لقد امضيت هنا يومين فى انتظار شخصا ما للذهاب الى باريس |
| - İki gün içinde oraya varabilir. - En fazla 3. | Open Subtitles | يحري أنّ نصل إلى هناك خلال يومين ، أو ربما ثلاثة. |
| Of be, ayın birkaç günü regl döneminde olmadığın oluyor mu? | Open Subtitles | هل هنالك يوم او يومين في الشهر لا تكونين متعجرفة ؟ |
| İyi. Montag bir iki gün içinde heyecan verici haberler alacak. | Open Subtitles | جيد مونتاج ربما نسمع بعض الأخبار المثيرة خلال يوم أو يومين |
| Tascosa'da iki gece yollarda olmaktan daha iyidir. Gece burada kalmak istemediğine emin misin? | Open Subtitles | الرحلة لا تقل عن يومين إلى تاسكوزا أنت متأكد من أنك لن تبقى هنا الليلة ؟ |
| Nick Berg'in kafasının kesilişini ilk gösteren, El Kaide'ye bağlı web sitesi birkaç gün içerisinde yoğunluk sebebiyle kapanmak zorunda kaldı. | TED | موقع تنظيم القاعدة كان أول من بث عملية قطع رأس نيك بيرغ. ثم أُغلق بعد يومين بسبب الضغط الزائد على الموقع. |
| Onlara yedi saat içinde başka bir yoldan iki veya üç günde elde edebilecekleri veriyi verdik ve daha yüksek çözünürlükte. | TED | أعطيناهم في سبع ساعات البيانات التي يمكن أن تستغرق يومين إلى ثلاثة أيام لتصلهم بأي طريقة أخرى، وبوضوح أعلى. |