| Acelem şu, senin gibi beş kişi daha hapisten çıkmamı dört gözle bekliyor. | Open Subtitles | لأنك هناك خمسة أصدقاء غيرك ينتظرون خروجي بفارغ الصبر |
| Altı yaşındayken, mahallemizde bir oğlan vardı okuldan çıkmamı bekler ve beni döverdi. | Open Subtitles | عندما كان لدي 6 سنوات كان هناك طفل في حينا ينتظر خروجي من المدرسة ويضربني |
| O hâlde burdan çıkmamı sağlasan iyi olur. | Open Subtitles | تُريدين أن تعرفي من أمر بقتل أمّكِ، فمن الأفضل أن تتأكّدي من خروجي من هنا. |
| Annemin sonunda kızlarla çıkmamı anlamasını sağlamışken neden konuyu ondan açasın ki? | Open Subtitles | جعلت أمي أخيراً تتقبل فكرة مواعدتي للفتيات ثم تثيرين ذلك الموضوع؟ |
| Sadece iyi bir arkadaşın babasıyla çıkmamı reddetmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا افهم كيف لصديقة لي ان ترفض مواعدتي لابيها |
| - Yanlarına çıkmamı istemediklerinden emin misin? | Open Subtitles | متأكدة أنهم لا يريدونني أن أصعد إليهم؟ |
| Buradan git Monroe'ya korkmadığımı söyle ve evinden çıkmamı çok istiyorsa... | Open Subtitles | لماذا لا تذهب من هنا وتخبر " مونرو " أنني لن أخاف وإذا كان يريد خروجي بشدة عليه أن |
| Dışarı çıkmamı bekleyemiyorlar. | Open Subtitles | هم ينتظرون خروجي |
| O yerden çıkmamı sen sağladın. | Open Subtitles | انت سبب خروجي من السجن |
| Kaldırımın kenarına oturmuş sigarasını tüttürüyordur ve benim çıkmamı bekliyordur. | Open Subtitles | منتظرة خروجي |
| Rick ile çıkmamı sorun etmiyordun hani? | Open Subtitles | ظننتُكَ لا تمانع مواعدتي لـ (ريك). |
| ..ve benim de onunla yukarı çıkmamı önerdi. | Open Subtitles | واقترح أن أصعد بصحبته |
| Daha sonra bana yukarı çıkmamı ve dinlenmemi söyledi... | Open Subtitles | ...... بعد ذلك أخبرني أن أصعد وأرتاح |