| Bir ayağı çukurda olan şu seksi şeyi de kim çağırdı? | Open Subtitles | هل طلب أياً منكم متعةً من الماضي؟ إلى جوار طلب المثيره؟ |
| Evet, ama ben onu aradım. Iptal ediyor. O restoran çağırdı. | Open Subtitles | أجل لكننى اتصلت به ، هذا هو الالغاء انما هو اتصل بالمطعم |
| Dünya başkanı, aileni çok gizli bir uzay görevine çağırdı. | Open Subtitles | رئيس العالم استدعى والديك في مهمة سرية للغاية في الفضاء |
| Şu okul arkadaşını bizde kal diye çağırdı ve bana sormadı bile. | Open Subtitles | لقد دعا صديقاً له من الجامعة ليقيم في منزلنا ولم يطلب رأيي |
| -Ben yangını söndürmeye çalışırken kardeşim aptalca bir hareketle itfaiyeyi çağırdı. | Open Subtitles | حسنا ، في حين كنت أحاول اخماده إتصل أخي الغبي بالأطفاء لم هو تصرف غبي؟ |
| O gece... Allah beni kendine çağırdı. Benim uydurmam değildi. | Open Subtitles | في تلك الليلة دعاني الله إليه لم تكن من مخيلتي |
| Sürgündeki Flaman hükûmeti, demiryolu çalışanlarını greve çağırdı ve Alman desteğinin kesilmesini istedi. | Open Subtitles | الحكومة الهولندية فى منفاها دعت عمال السكك الحديدية للأضراب لشل حركة الأمداد للجيوش الألمانية |
| Birleşik Devletlerde 20 yıl kaldıktan sonra Memleketime geri taşındım, 15 yıl önce. ve Afrika beni geri çağırdı. | TED | عدت إلى الوطن قبل 15 عاماً بعد إقامة دامت 20 عاماً في الولايات المتحدة أفريقيا دعتني إليها مرة أخرى. |
| Sonra biraz tedirgin göründü ve beni uzlaşmaya çağırdı. | TED | بعد ذلك، بدا مضطربا بعض الشيء و طلب آن نتوصل إلى حل وسط |
| - Ama onunla gittiniz. - Hayır, Ken beni akşama yemeğine çağırdı. | Open Subtitles | ولكنك خرجت معه لا, كين هو الذى طلب منى الخروج للعشاء |
| Çok isterdim, fakat Preston içmeye çağırdı. | Open Subtitles | بصراحة ، أنا أحب أن لكن ، كما تعلمون، بريستون طلب مني ان نتوقف لشرب. |
| Hazırlanmam lazım, ve de kurutma makinesinde beyazlar var, ve babam San Clemente'den akrabalarımızı çağırdı beni görmeye geldiler, o yüzden... bir sürü işim var. | Open Subtitles | ليس فقط علي أن أحزم امتعتي لكنّ هناك ملابس لي في المصبغة و أبّي اتصل بأقربائي من سان كليمنت وهم ينتظرونني، لذا |
| Onun için büyük buluşunu size göstermem için beni çağırdı. | Open Subtitles | لهذا اتصل بي لكي اوصلك لتري الاختراع العظيم |
| Stalin, Çek başbakanını ve Klement Gottwaldı Moskovaya çağırdı. | Open Subtitles | استدعى ستالين رئيس الوزراء التشيكي، كليمنت جوتفالد، إلى موسكو |
| - İyi ki bir uzman çağırdı. - Ders verme, tamam mı? | Open Subtitles | الشكر لله، لقد دعا اخصائي لا محاضرات، أليس كذلك؟ |
| Aynı gün, eski erkek arkadaşım çağırdı ve akşam yemeği için ısrar etti. Tahmin et nereye götürdü beni. | Open Subtitles | بنفس اليوم إتصل بي صديقي القديم وأصر أن يدعوني الى وجبة العشاء, توقعوا أين دعاني ؟ |
| Mısır'daki ilk kazımın öncesinde, hocam ünlü Mısır Bilimcisi Profesör William Kelley Simpson, beni odasına çağırdı. | TED | لذا مباشرة قبل الحفر الأول في مصر، معلمي، عالم المصريات الشهير جدًا البروفسور وليام كيلي سمبسون، دعاني إلى مكتبه. |
| Ekim 61'de, FLN bütün Cezayirliler'i Paris'teki gösteriye çağırdı. | Open Subtitles | في أكتوبر عام 1961 دعت الجبهة الحرة الجزائريين لمظاهرة بباريس |
| Beni bir kaç kez kahveye çağırdı. Ben de onu yemeğe çağırayım dedim. | Open Subtitles | لقد دعتني لشرب القهوة وانا اريد دعوتها للعشاء |
| Derken birdenbire beni Noel yemeğine çağırdı. | Open Subtitles | نعم وهو استدعاني من أجل غداء في الكريسماس |
| Annem gece kulübüne gittiğimi anlamış. Beni eve çağırdı. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أمى إنى كنتُ فى نادى وجعلتنى أعود للمنزل |
| Hala bir işleri var mı diye bildirmek üzere herkesi çağırdı. | Open Subtitles | هو دعى الجميع الى بيته ليخبرهم عن مدى بقائهم فى وظائفهم. |
| Eski poker arkadaşlarımızı daha farklı şekillerde çağırdı o kadar. | Open Subtitles | لقد إستدعى رفاقنا من لعب البوكر القديمة في أشكال أكثر ضخامة |
| Donna seni arıyor olmalı. O çağırdı. | Open Subtitles | دونا تبحث عنكما, لقد أتصلت هي وكارول أن مع هذا الصغير |
| Madam Guérin, Victor'un yabancılardan nefret ettiğini unutarak Doktor Gruault'u eve çağırdı. | Open Subtitles | السيدة غيران استدعت الطبيب ناسية أن فيكتور يكره حضور الضيوف إلى المنزل |
| Tüm gece ona yardım etmekle uğraştım sonra da kız kardeşim arayıp bir suç mahalline çağırdı. | Open Subtitles | أمضيتُ الليلة محاولاً مساعدتَها، ثمّ استدعتني أختي إلى مسرح جريمة |