| Şirkette 30 sene çalıştığı zaman, çocuk olmayacak. | Open Subtitles | عندما يعمل 30 سنة في الشركة فعندها لن يكون طفلا |
| Bu şey çalıştığı zaman burada göz gözü görmez. | Open Subtitles | عندما يعمل هذا الشيء، سيغدو المكان غابة. |
| Chris. Chris, çalıştığı zaman tekrar gelirsin. | Open Subtitles | (كريس)، عد فحسب عندما يعمل ثانيةً |
| Diğerleri bizi ayırmaya çalıştığı zaman bu durum bizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | عندما يحاول الآخرون التفريق بيننا فذلك يجعلنا نتحد أكثر |
| 22 yıldır bu işi yapıyorum, o yüzden birisi arkamdan iş çevirmeye çalıştığı zaman, şu an senin yaptığın gibi, ...ve bunu anlarsam, içgüdülerim bana olayı araştırmamı söyler. | Open Subtitles | لقد كنت في هذا العمل ل 22 سنة إذا كنت لا تعلم عندما يحاول شخص ما اعطائي الكوكائين فانك تفعل ذلك الآن وعندما يحدث ذلك غريزتي للتحقيق |
| Geçen hafta Pete senin sandviçini yürütmeye çalıştığı zaman müsaade etmediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | عندما حاول بيت أن يأخذ اللحم من شطيرتك وأنت لم تسمح له |
| Bildiğim kadarıyla, arkadaşlığımız beni tehdit etmeye çalıştığı zaman sona erdi. | Open Subtitles | على حد علمى, صداقتنا انتهت عندما حاول إبتزازى |
| Yavrusunu öldürmeye çalıştığı zaman. | Open Subtitles | عندما يحاول أن يقتل جِراءة |
| Eski sapığım beni öldürmeye çalıştığı zaman hariç. | Open Subtitles | بإستثناء عندما حاول حبيبي السابق الذي كان يطاردني قتلي. |
| Belthazor bizi ayırmaya çalıştığı zaman birbirimize verdiğimiz söz buydu, hatırladın mı? | Open Subtitles | فهذا هو الوعد الذي قطعناه عندما حاول "بلثازور" تفريقنا، أتذكرين؟ |
| Peder kasabayı bölmeye çalıştığı zaman taraf seçmem gerektiğini anladım. | Open Subtitles | في السابق عندما حاول الـ(القسيس)تقسيم المدينة عرفت أن علي أن أختار جانباً ما |