| O Çek defterini kaldır, çünkü çok daha önemli bir şey keşfettim. | Open Subtitles | ضعي دفتر الشيكات جانباً لأنني اكتشفتُ شيئاً أكثر أهمية |
| - Eşiniz. Çek defterini kaybetmiş. - İyi haberler için teşekkürler. | Open Subtitles | ـ إنّها زوجتك، لقد فقدت دفتر الشيكات ـ شكراً من أجل الأخبار الجيّدة |
| Tamam. Çek defterini getir. Bir çek yazarım. | Open Subtitles | حسنا ، اجلبي لي دفتر الشيكات وأنا سأكتب شيك لبعض النقد |
| Bizimkini doğru kullandığını kanıtlayınca sana kendi Çek defterini vereceğim. | Open Subtitles | سوف أعطيكِ دفتر شيكاتك عندما تثبتين أن بإستطاعتك موازنة دفترنا |
| Gelirken Çek defterini ve sigorta şirketim için beyanını getirsen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل ان تحضر دفتر شيكاتك وتعهد جاهز يمكنني تسليمه لشركة التأمين |
| Fıstık gibi olur. Adamların Çek defterini kullanmasına sene boyunca ses çıkarmaz. | Open Subtitles | إنه معتاد على ذلك إنه يتيح لأولئك الأشخاص إستعمال دفتر شيكاته طوال العام |
| Benim seçtiğim okula gitmem için Çek defterini hazırladı bile. | Open Subtitles | لقد أخرج دفتر الشيكات ومتجهز ليدفع مصاريف أي مدرسة من اختياري. |
| Bitiriyorsun, temizleniyorsun dosya dolabına gidip Çek defterini alıyorsun... | Open Subtitles | ،تنتهي، تنظف نفسك ،لديك خزنة البطاقات وتخرج دفتر الشيكات |
| Kurban Çek defterini ve kalemini çıkardı, çeke tarih attı ama o kadar. | Open Subtitles | تناول الضحية دفتر الشيكات وقلماً والشيك يحمل تاريخاً لا أكثر |
| Çek defterini alırken senin müze biletini buldum. | Open Subtitles | وعندما حصلت على دفتر الشيكات وجدتُ تذكره لكِ للمتحف |
| Yemin ederim ki o Çek defterini acil bir şey olursa diye almıştım. | Open Subtitles | أقسم أنني أخذت دفتر الشيكات ذلك وحسب لحالات الطوارئ |
| Bana bir iyilik yap ve Çek defterini burada bırak ve lütfen gittiğin arabayla dönmeye çalış. | Open Subtitles | فقط قومي بعمل خدمة لي واتركي دفتر الشيكات هنا. وأرجوك حاولي أن تعودي بنفس السيارة اللتي غادرتي فيها. |
| Umarım Çek defterini getirmişsindir çünkü aradığınız yer burası! | Open Subtitles | اتمنى ان تكون احضرت دفتر الشيكات لانه المنزل المراد |
| İdare ediyorum işte. Çek defterini de getir. | Open Subtitles | أقوم بإدارتها , كما تعلم أحضر دفتر الشيكات |
| Daphne'yle işleri, Çek defterini açarak yoluna koyuyorsun demek. | Open Subtitles | اذًا، أنت تعيد الأمور إلى نصابها بإستخدام دفتر شيكاتك |
| İkincisi, Çek defterini çıkarmanı ve üst limiti kadar bir çek yazmanı istiyorum. | Open Subtitles | وثانياً, تُخرج دفتر شيكاتك وتدون ليّ مهما كان فيه |
| O zaman yapman gereken tek şey Çek defterini çıkarmak. | Open Subtitles | إذن، كلّ ماتبقى عليك فعله الآن أن تقوم بإخراج دفتر شيكاتك |
| Çek defterini orada tutuyorsa olur. | Open Subtitles | إن كان ذلك ما يخبئ فيه دفتر شيكاته. الآن ليخرج الجميع من مكتبي اخرجوا. |
| Adam bize Çek defterini açtı ve onun sayesinde bir kitap sözleşmesi yaptık. | Open Subtitles | لقد فتح الرجل دفتر شيكاته لنا. لديناالآنعقدكتابلإظهارهمنأجله. |
| Ve lütfen, dikkatleri dağıtacak bir elbise giymeyin yoksa kimse Çek defterini çıkaramaz. | Open Subtitles | وتأكدي من عدم ارتداء أي شيء صارف للانتباه جداً، وإلا فلن يقوم أحد بإخراج دفاتر الشيكات |
| Charlotte Bobcats bugün geç saatlerde, acele bir operasyonla,... ...Çek defterini çıkarıp, Derek McDaniel'i bağladı. | Open Subtitles | أخبار قويّة برابطة محترفي كرة السلة "شارلوت بوبكاتس" أخرجوا دفتر شيكاتهم ليتجاوزوا الحد الأقصى للرواتب |
| Git Çek defterini getir ve şaşırmaya hazırlan çünkü dillerden düşmeyecek bir performans göreceksin. | Open Subtitles | أحضر دفتر صكوكك واستعد لأنك أوشكت أن ترى أداء العمر |
| Phoenix'teki doktor görüşmemi iptal etmeyi istemezdim ama siz bana şu şirketin Çek defterini verin. | Open Subtitles | حسناً, أكره ان ألغي متابعتي الطبية في "فينكس" لكن أعطوني دفتر شيكات الشركة و سأرى ما بإمكاني ان أفعله |