| Biliyorsun, Dells'de birkaç gece evvel öğrencilerimizden biri yaşamını yitirdi. | Open Subtitles | تعلم ان احد طلابنا فقد حياته منذ عدة ايام مضت |
| Biliyorsun, Dells'de birkaç gece evvel öğrencilerimizden biri yaşamını yitirdi. | Open Subtitles | تعلم ان احد طلابنا فقد حياته منذ عدة ايام مضت |
| öğrencilerimizden tek istediğimiz sınavlarının tutarını karşılamak. Sınav başı 100 dolar. | TED | كل ما نطلبه من طلابنا هو تغطية تكلفة اختباراتهم 100دولار لكل امتحان. |
| Bize katıldığınıza sevindim. Rory en yeni öğrencilerimizden. | Open Subtitles | . مسرور بأنضمامك بنا روري إحدى طلابنا الجدد |
| Dün, agresif öğrencilerimizden biri sınıftaki kız arkadaşlarını korkutmanın eğlenceli olacağını düşündü. | Open Subtitles | بالامس أحد طلابنا النكديون توقع أن يكون مضحكاَ أن يخيف أحد إناث صفه |
| En iyi öğrencilerimizden biridir, futbol yıldızı ve inanılmaz dans edebiliyor. | Open Subtitles | أنه أحد أفضل طلابنا أنه نجم كرة قدم بالإضافة إلى أنه يستطيع القيام بحركات رائعة |
| Geçen seneki standart testlerin sonuçlarını inceledik ve öğrencilerimizden bir kısmının tarih dersinde iyi sonuç çıkarmadığı gözlendi. | Open Subtitles | قمنا بمراجعة درجات الإختبارات الموّحدة للسنة الماضية واتضح أن بعض طلابنا |
| öğrencilerimizden birinin yaralanmasına sebep olan bir olay olduğunu doğrulayabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع التأكيد على أن حادثة قد حدثت التى رُبما تسببت فى إصابة أحد طلابنا |
| Bu Daniel, bizim Arctic Village'daki öğrencilerimizden biri. | TED | هذه صورة " دانيل " وهو أحد طلابنا في القرية القطبية في الاسكا |
| Angelus. öğrencilerimizden hiç birinin uyuşturucuyla işi olmaz. | Open Subtitles | أيا من طلابنا نتعامل المخدرات القوية. |
| öğrencilerimizden biri seni saldırıyla suçladı. | Open Subtitles | لقد اتهمك أحد طلابنا بالاعتداء. |
| Bu bilek bandının içinde bir ev yapımı cilt iletkenlik sensörü bulunmaktadır. Bir gün öğrencilerimizden biri kapımı çaldı. Tam olarak Aralık sömestir sonuydu ve bana, "Profesör Picard, bilek bandı sensörlerinizden birini ödünç alabilir miyim? | TED | تحتوي هذه العصابة على مستشعر لموصلية الجلد مصنوع منزليًا، ويومًا ما طرق أحد طلابنا بابي في نهاية الفصل الدراسي في ديسمبر، وقال: "أستاذة بيكارد، هل يمكنني استعارة أحد مستشعرات المعصم الخاصة بك؟ |
| Brett ödüllü öğrencilerimizden bir, aynı zamanda da en büyüklerinden bir. | Open Subtitles | برات) من أحد طلابنا القيمين) و أيضا من أقدمهم |
| Pardon, öğrencilerimizden değil mi? | Open Subtitles | أسفة, هو ليس من طلابنا ؟ |
| - Sporcu öğrencilerimizden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد طلابنا الرياضيين؟ |
| Yedinci sınıf öğrencilerimizden. Eve götürüp annesine göstermiş. | Open Subtitles | ( بين) ، أنهُ أحد طلابنا في الصف السابع، أخذها للمنزل و أراها لوالدتهُ |
| oldu. (Gülüşmeler) Aslında en yaratıcı öğrencilerimizden biriydi ve bir organizasyonel psikolog olarak benim gözlemlediğim durumlar da bunlar. | TED | (ضحك) لا، لقد كانت واحدةً من طلابنا الأكثر إبداعاً، وبصفتي مختصاً في علم النفس التنظيمي، هذه هي نوعية الأفكار التي أختبرها. |