| ödüllerin tek bir değerlendirme koşulu var. | TED | وتستند هذه الجوائز فقط على معيار واحد. الأمر في غاية البساطة. |
| Dünyadaki ödüllerin birçoğu kazanana biraz nakit para da veriyor. | TED | كل الجوائز في العالم تعطي أيضًا الفائزين بها بعض النقود، بعض المال. |
| Ancak bu arada ne tür ödüllerin sizi beklediğini de gösteriyorlar. | Open Subtitles | لكنّهم يتأكّدون أيضا ليرونك أيّ نوع من الجوائز ينتظرك |
| Bu ödüllerin bu kadar prestijli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة أن هذه الجوائز رفيعة المستوى |
| "Bu yüzden ona ödüllerin saçmalık olduğu göstermek için ödülü almasına izin vere..." Saçmalık. | Open Subtitles | لذا سوف أجعلها تتعلق كي أريها أن الجوائز هي .. حماقة. |
| Sahneye çıkmanı ve bu ödüllerin ne kadar salakça olduğundan bahsetmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى المنصة وتتحدث عن مدى غباء الجوائز. |
| ödüllerin çalışma sistemi muhteşem. | TED | اذا فنظام الجوائز هو نظام رائع |
| Size güncel ödüllerin tüm detaylarını vereceğiz. | Open Subtitles | كالمعتاد سنعطي معلومات عن الجوائز |
| Ben sadece bu ödüllerin siyasi olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن الجوائز هي سياسية. |
| Wade, bunlar senin ödüllerin. | Open Subtitles | واد، وتلك هي كل ما تبذلونه من الجوائز. |
| Tamam, Tray, git ve o ödüllerin hepsinden birer tane kazan ve bana ne kadar sorumlu olduğunu kanıtla ve ben de sana bir kız doğurayım. | Open Subtitles | حسنا، (تراي). إمضي للفوز بكلّ هذه الجوائز وبرهن مامدى مسؤوليتك، وسأمنحك طفلة |
| ödüllerin canına okumanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تُعنّف الجوائز. |
| Hala ödüllerin salakça olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لازلتُ أعتقد أن الجوائز غبية. |
| Bu ödüllerin çok hikayesi var. | Open Subtitles | هنالك قصص كثيرة لهذه الجوائز |