| ölüm döşeği bunu anlayacağın yer olmasın! | Open Subtitles | لا تنتظري حتى تكونين على فراش الموت لتكتشفي تلك الحقيقة. |
| Kurdeleler ve ödüller ölüm döşeği için konforlu değildir. | Open Subtitles | الشرائط والتذكارات لا تريح على فراش الموت |
| Annemin gitmesini istemiyordun bu yüzden saçma ölüm döşeği sahnesi oynadın. | Open Subtitles | انت لم ترد امي ان تذهب لذلك قمت بمشهد فراش الموت السخيف |
| Belki de içinde en çok pişmanlık taşıyan kişiden bir ölüm döşeği itirafı gelir, ha? | Open Subtitles | ربّما كاعتراف على سرير الموت مِن التي تضمر الندم الأكبر |
| Bana, dopdolu bir ölüm döşeği sözü vermeni istiyorum. | Open Subtitles | ... اسمع احتاج منك ان ان تجيبني وانا على سرير الموت عدني بذلك الشيئ |
| Sözünden dönmesini sağlayacak tek şey annesinden aldığı ölüm döşeği eğitimi olur. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي من شأنه جعله يغير رأيه هى تعليمات فراش الموت الخاصه بوالدته |
| ölüm döşeği! Bundan ötesi yok. | Open Subtitles | على فراش الموت |