| diye sordu Biliyordu ki, İrlanda'da oğlu yaşayacaktı, ve Etiyopya'da ise oğlu ölecekti. | TED | كان يعلم، أنه في أيرلند، سيعيش أبنه، ولكن في أثيوبيا، ابنه سيموت. |
| Taşıyıcı oldukça güçsüzdü. Her olasıklıkta ortak yaşam ölecekti. | Open Subtitles | العائل كان ضعيفا جدا في كل الحالات السمبيوت كان سيموت |
| Eninde sonunda başlayıp bir gün ölecekti. | Open Subtitles | عاجلاً أم آجلا كان سيعود مجدداً للمخدرات. ومن يعلم، لربما كان سيموت. |
| İspanya'da doğmuştu ve orada ölecekti, öyle derdi. | Open Subtitles | لقد ولدت فى أسبانيا و ستموت هناك كما كانت تقول |
| Her halükarda ölecekti yani. | Open Subtitles | أعتقد بأنها كانت ستموت , بغض النظر عن أيَّ شيء , أليست كذلك ؟ |
| İçeridekiler ölecekti ama sen onları kurtardın. | Open Subtitles | كانوا سيموتون جميعاً بداخلها، لكنك أنقذتهم جميعاً |
| - Yapma, eninde sonunda ölecekti. | Open Subtitles | لا يوجد مشكلة ، لقد كان سيموت في كل الأحوال |
| Hayır onu vursaydın, otobüsteki herkes ölecekti | Open Subtitles | لا، إذا أطلقت النار على مايلز الجميع على متن الحافلة كان سيموت |
| Onu araçtan çıkarmalıydım. Yoksa, o da ölecekti. | Open Subtitles | كان عليّ أنّ أخرجه من المركبة، و إلا كان سيموت هو الآخر. |
| Tamam, adam kanserden ölmek üzereydi zaten ölecekti, anlıyorum. | Open Subtitles | حسناً ذلك الرجل يحتضر بسبب السرطان سيموت علي أي حال،أفهم ذلك |
| Fakat bombalamayı yapsaydı kesinlikle ölecekti. | Open Subtitles | لكن لو إنه قام بالتفجير الانتحاري، فإنه كان سيموت بكل تأكيد |
| Gerçek şu ki, üzerinde yaşam olan bir gezegen bulmalıydık yoksa halkımız ölecekti. | Open Subtitles | الحقيقة أننا كان علينا أيجاد كوكبِ لنسكنه أو شعبنا سيموت |
| Orada olmasan da kız ölecekti. | Open Subtitles | حتى لو أنك لم تذهب هناك كانت ستموت بنفس الطريقة |
| Orada olmasan da kız ölecekti. | Open Subtitles | حتى لو أنك لم تذهب هناك كانت ستموت بنفس الطريقة |
| Hayır, öldürmedin. bebek her şekilde ölecekti zaten. | Open Subtitles | لا، إنكِ لم تقتليها إنها كانت ستموت على أي حال |
| Ve sen orada olmasaydın, ölecekti de. | Open Subtitles | وكانت ستموت فعلاً .. لولا وجودك هناك لذا |
| Ateş yağmuruDünya'yı kavrulma ve olacaktır her erkek , kadın ve çocuk ölecekti . | Open Subtitles | النيران ستدمر الارض، الرجال والنساء والأطفال سيموتون. |
| Ölenler her halükarda ölecekti zaten. | Open Subtitles | من لقوا حتفهم كانوا سيموتون على أيّ حال.. |
| Karşılamalı. İddiaya girmeseydik çocuk ölecekti. | Open Subtitles | يجب، إن لم نكن أقمنا هذا الرهان كان ليموت الطفل |
| Bir şekilde kanamayı durdurmam gerektiğini biliyordum yoksa adam ölecekti. | TED | كنت أعرف أنه يتوجب علي إيقاف النزيف، وإلا سوف يموت |
| Ne yapayım, adama acıdım. Nasıl olsa her şekilde ölecekti. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد شعرتُ بالأسى عليهِ، إذ أنّه كان ميّتاً بحالٍ أو لآخر. |
| Aslında ne var biliyor musun, eğer onu harekete geçirmeseydin belki daha fazla insan ölecekti. | Open Subtitles | فى الواقع، اتعرفين ماذا ؟ لو لم تناديها لمات عدد اكبر من الناس |
| -Yapma, nasıl olsa ölecekti. | Open Subtitles | أوه، هيا، هي كَانتْ ستَمُوتُ على أية حال. وقتها كَانَ قد انتهى. |