| Daha beş yaşındayken öfkeli bir feminist olmamda şaşılacak bir şey yok --tabi o vakitler bu kavram Şili'ye henüz erişememişti, o yüzden kimse bendeki sorunu anlayamıyordu. | TED | لا عجب أني بدأت النضال من أجل الحركة النسوية وأنا في الخامسة بالرغم من عدم وصول هذا المصطلج لتشيلي بعد لذلك لم يعرف الأغلب ما هي مشكلتي |
| Bu vaazlarla hala papazlık yapman şaşılacak şey. | Open Subtitles | اذا كانت عظاتك كلها هكذا فلا عجب انك مازلت مجرد واعظ |
| Tanrım, tarihle aramın olmaması şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | يا إلهي ، لا عجب أنّني لست بارعة في التاريخ .. |
| Tavrınız buysa, kaybetmemiz şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | إذا كان هذا موقفك لا عجبَ أن فقدنا |
| - Orada nasıl içki içebilirim?" der. - Fikrin şaşılacak derecede kötü. | Open Subtitles | أنت مُدهش للغاية في حجم رداءة أفكارك |
| Burada şaşılacak bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك مفاجأة هناك |
| Ona şaşılacak derecede benziyorsun, ama sen çok daha zekisin. | Open Subtitles | تنظر بتعقل أكثر منه فقط أنت أذكى منه بكثير |
| Buna karşın İran'ın taşrasından Batı'ya yeni gelmiş bir çocuğun kültürel hurafelerine sıkı sıkıya sarılmasının şaşılacak bir tarafı yoktur. | Open Subtitles | وصل للتو للغرب لا عجب أن يتمسك بخُرافاتات ثقافته |
| Savcının bu listeyi eline bu kadar çok almak istemesi şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | لا عجب أن المدعي العام يريد أن يضع يده على هذه القائمة |
| Kocaman ellerine bakılırsa şaşılacak bir durum değil. | Open Subtitles | لا عجب في ذلك مع يداك الضخمتان المشابهتان للموز. |
| Bu adamın sizi pembe hayallerle kandırması çok da şaşılacak bir durum değil. | Open Subtitles | لا عجب أن هذا الرجل يريد جذب انتباهكم للمستقبل |
| Bayanlar ve baylar, bu harika çifte baktığınızda bütün dünyada herkesin dilinde olmalarının şaşılacak bir şey olmadığını anlıyorsunuz | Open Subtitles | سيداتي وسادتي.حين تنظؤون بالزوجين الرائعين... لا عجب انهما اصبحا مشهورين بكل العالم. |
| Bizi bırakmamalarında şaşılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا عجب فى أنهم لا يسمحون لأحد بالذهاب |
| Ciğerleri su dolmuş, şaşılacak şey değil. | Open Subtitles | رئتيها تحتوي علي مياة ، لا عجب من ذلك |
| şaşılacak bir durum yok. Oldukça güzel bir kızsın. | Open Subtitles | لا عجب في هذا فأنت فتاة جميلة جدا |
| Sen bağışçılardan birisin. şaşılacak derece smokin üzerinde güzel duruyordu. | Open Subtitles | لا عجب تلك البدلة بدت جيدة جداً عليك |
| Yapamaması şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | لا عجب أنّها لا تستطيع التغوّط. |
| şaşılacak şey işler ters gidiyor. | Open Subtitles | لا عجب في أن الأمور تنحو نحو الأسوء |
| Japonların bana hediye göndermesi şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | فلا عجبَ أنّ يحضروا ليّ الهدايا |
| Japonların bana hediye göndermesi şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | فلا عجبَ أنّ يحضروا ليّ الهدايا |
| Ondan alıntı yapman şaşılacak şey. | Open Subtitles | كلام مُدهش يجب أن . تقتبس منه |
| Ondan alıntı yapman şaşılacak şey. | Open Subtitles | كلام مُدهش يجب أن . تقتبس منه |
| Bunda şaşılacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا مفاجأة هناك |
| Ona şaşılacak derecede benziyorsun, ama sen çok daha zekisin. | Open Subtitles | تنظر بتعقل أكثر منه فقط أنت أذكى منه بكثير |