Dikkatli bir incelemeden sonra şerefli Chang Ching Hui'nin | Open Subtitles | بعد إجراءات الحذر . .. قررنا ترشيح الشريف شانج سينج كرئيس للوزراء الجديد لمانشو كيو |
Bu bir günah. Hiç bir şerefli adam ona katılmaz. | Open Subtitles | هذا إنتهاك للحرمات لن يتبعه رجل من الشرفاء |
Bu yüzden onu öldürmeliydim, ama bunu şerefli bir şekilde yapmak istedim. | Open Subtitles | لذا وجب على قتله و لكنى أردت أن أفعلها بشرف |
Böyle şanlı şerefli, İtalyan güneşiyle dolu bir günde hiç bir İtalyanın cezalandırılmaması | Open Subtitles | سنرى ، فى هذا اليوم المجيد الشمس بكاملها الشمس الإيطالية، التى ، لاتجعل أحد يمكنه أن يطبق العقوبات |
Halkımızın şerefli ve huzurla yaşayacağı yeni bir dünya inşa etmelisin. | Open Subtitles | يجب عليكِ بناء واحد جديد أين سيعيش فيه قومنا بكرامة وبسلام. |
Oğlunun şerefli ve asil bir adı var. Bu ada layık olacağına eminim. | Open Subtitles | . ابنك يحمل اسم شريف . واعلم أنة سيكبر ليكونة |
Galbraith 4 yıl önce şerefli bir şekilde terhis edildi. | Open Subtitles | لقد حصل جولبريث على تسريح مشرف منذ أربعة سنين |
şerefli dostumun her konudaki engin bilgi ve tecrübesi karşısında saygıyla eğiliyorum frengi konusu dâhil. | Open Subtitles | أنحني لصديقي الشريف على درايته الشاملة وخبرته عن كل الأمور الخاصة بداء الزهري |
şerefli ve genç dostum Parlamento'ya teslim olma ve politik taviz arasındaki farkı açıklamalı. | Open Subtitles | صديقي الشريف والشاب يجب أن يوضح للمجلس الإختلاف بين الإسترضاء والإستسلام |
Acaba şerefli dostum bu ticareti bırakırsak Fransızların hemen yerimize geçip bu işin meyvelerini toplamayacağına akıl erdiriyor mu? | Open Subtitles | هل صديقي الشريف يعتقد حقا إذا تخلينا عن التجارة الفرنسيون لن يخطوا فورا إلى أماكننا ويحصدوا الجوائز؟ |
Ve şerefli dostlarımı, ilk ve son kez olmak üzere, Majestelerimizin tüm Krallığında köle ticaretinin kaldırılması için oy vermeye davet ediyorum. | Open Subtitles | وأحث الأصدقاء الشرفاء على التصويت بشكل نهائي لإلغاء تجارة الرقيق في كافة أنحاء إمبراطوريتة جلالته |
Seni öldürdüler. şerefli ve asil bir şekilde ölmelisin. | Open Subtitles | لقد قتلوك لذلك عليك أن تموت موتت الشرفاء و النبلاء |
Beni yakalamak için, ...ve şerefli vatandaş rolünden vazgeçmek zorunda. | Open Subtitles | و التخلي عن اللعب أن دور الشرفاء المواطنين . |
Alman haber kameramanı, Yahudilerin en sonunda ekmeklerini kazanmak için şerefli bir şekilde çalıştıklarını halkına gösterebilecekti. | Open Subtitles | كانت كاميرات الدعاية الألمانية تصور للناس فى الوطن أن اليهود قد اصبحوا أخيراً يعملون بشرف ليستحقوا خبزهم اليومى |
Bazıları da Hub, yaşamasına izin verdiği için şeyhin şerefli şeyi yapıp düşmanının yaşamasına izin verdiğini söyler. | Open Subtitles | وآخرون يقولون لأن هب لم يقتله والشيخ تصرف بشرف وترك عدوه ليعيش |
Onun şerefli vücuduna uygun en iyi baş olmak benim için en büyük onur. | Open Subtitles | إن رأسا أفضل من هذا الذي هزّه الهِرم والضعف سيناسب جسدها المجيد |
şerefli şekilde ve cebinde bir miktar parayla veya mahvolmuş şekilde yapabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك فعل هذا بكرامة وبعض المال في جيبك، أو يمكن فعل هذا مفلسًّا |
Oğlunun şerefli ve asil bir adı var. Bu ada layık olacağına eminim. | Open Subtitles | . ابنك يحمل اسم شريف . واعلم أنة سيكبر ليكونة |
Afganistan'a bir kez gitmiş. 18 ay önce şerefli terhis olmuş. | Open Subtitles | جولة في أفغانستان تم تسريحك بشكل مشرف قبل 18 شهراً |
- Ah, bu ölümünü çok duygusal yapar. - şerefli bir ölüm. | Open Subtitles | . ذلك الذى سيجعل موتك رومانسى . هذا سيجعل لى كرامة |
Evet, evet. Amaçlarımın şerefli olduğuna söz veriyorum. | Open Subtitles | أجل، أجل، لكني أعدك بأن نواياي شريفة |
"Atalarının cemaatine hizmet eden bu tepelerin şerefli evladı." Adımı söylersin. | Open Subtitles | ثم يمكنك ان تقول الابن الفخور لهذه التلال الذى خدم آباءه وعندها ستقول اسمى |
şerefli üyeler, Kral Naibi Prensin Kraliyet bütçesinden çıkartılması için, lütfen "evet" veya "hayır" diye oylarını kullanınız. | Open Subtitles | الأعضاء الكرام, من فضلكم صوتوا بـ"نعم" او "لا" على قرار الحجر على أمير البلاد |
Şimdi bu karışıklığı onurlu, şerefli biçimde temizleyeceksin. | Open Subtitles | عليك الآن تنظيف هذه الأخطاء الجسيمة مع بعض العفو، بعض الكرامة. |
şerefli bir ölüm olmasa da hakkındaki ithamlar düşünülünce belki de şanslıydı. | Open Subtitles | ليست ميتة مشرفة ، لكن مقارنة بما إتُهِم به ربما كان محظوظاً |
şerefli bir zaferde gösterdiği başarıdan ve Güney Hindistanda bulunan Malabar cephesindeki dikkate değer cesaretinden dolayı ölümünden sonra ödüllendirildi.. | Open Subtitles | تم تكريمه مؤخرا قلادة الجداره والإستحقاق على دوره في النصر العظيم الذي تحقق مؤخرا على قوات إستاسيا على جبهة مالابور في جنوب الهند. |