| Bu senin yaptığın en zor şey olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون الشيء الأصعب ,الذي لم تقم بفعله من قبل |
| Bir denerim ama bu sabah onu ikna ettiğim ikinci şey olacak ve şu anki büyük ustalık istiyor çünkü tamamen uyandı. | Open Subtitles | وهل تستطيع ان تطلب منها ذلك ؟ ساحاول ، لكن هذا سيكون الشيء الثاني الذي تحدثت معها منذ الصباح |
| Çünkü korkunç bir şey olacak. Olabildiğince çabuk geldik. | Open Subtitles | شئ رهيب مميت سوف يحدث حالا , ولقد اسرعنا بقدر استطاعتنا فى المجئ |
| Beni ispiyonlarsan Bayan Norton çok kötü bir şey olacak. | Open Subtitles | إذا أخبرتيه عني آنسة نورتن سيحدث شيء فظيع |
| Böyle bir şey olacak demiyorum, olabilir diyorum. Birçok yolu var. | Open Subtitles | أنا لا أقول إن أي شيء سيحدث أنا فقط أقول أنه ممكن أن يحدث |
| Bu duyduğunuz en şaşırtıcı şey olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون شيئا مذهلا لم تسمع مثله من قبل |
| Rebecca'ya çok kötü bir şey olacak. | Open Subtitles | فسيحدث شئ بشع ل ريبيكا |
| Biliyordum ki, yarışmayı kazanamyacağım ve bu sene Güney Afrika'ya giderken de, eminim yine aynı şey olacak. | Open Subtitles | كنت أعرف، بالرغم أني لم أربح المسابقة... عندما أذهب إلى "جنوب أفريقيا" هذا العام أنا متأكد أن نفس الشيء سيحدث |
| Ama büyük ihtimalle berbat bir şey olacak. | Open Subtitles | .لكن من المحتمل أن هذا سيسوء |
| İki dakika içinde, çok havalı bir şey olacak. Eğer bir kameran varsa, ...flaşının açık olduğundan emin ol. | Open Subtitles | بعد دقيقتين سيحدث أمراً مذهلاً، إذا كان لديك (كاميرا) ،تأكّد بأن الفلاش مُضاء |
| Bu meclisi yönetmenle ilgili saçma sapan rüyası bizatihi seni öldürecek şey olacak. | Open Subtitles | حلمه المثير للسخرية لحكمك هذا المجمع سيكون الشيء الذي يقتلك |
| Her ne duyuracaklarsa herkesin isteyeceği sıradaki büyük şey olacak. | Open Subtitles | مهما كان الذي سيعلنون عنه سيكون الشيء الكبير الذي يريده الجمع |
| Hayır, her yerde aynı şey olacak. | Open Subtitles | لا ، إنه سيكون الشيء . ذاته في كل مكان |
| İnsanlar birkaç gün dalga geçecekler sonra birinin etobur bir ayakkabı üretmesi gibi garip bir şey olacak... | Open Subtitles | الناس سوف يضحكون عليك في اليومين القادمين وبعد ذلك سوف يحدث شيء غريب مثل شخص ما سيخترع أحذيةَ آكلة للحم |
| Beni yalnız başıma bırak yoksa çok kötü bir şey olacak. | Open Subtitles | اتركيني وشأني والا شيئا سيئا للغاية سوف يحدث |
| Ne sana, ne bana, ne Eva'ya, ne de o bebeğe bir şey olacak. | Open Subtitles | لا شيء سوف يحدث لك، أو لي. إيفا، أو ذلك الطفل. |
| -Ayın 24'ünde bir şey olacak. | Open Subtitles | سيحدث شيء ما في الرابع والعشرين من الشهر. |
| Kötü bir şey olacak olursa bize haber ver. | Open Subtitles | إذا كان سيحدث شيء سيء فهل ستخبرنا؟ |
| Onunla üç ay daha görüşsem mirasıma hemen bir şey olacak değil ya. | Open Subtitles | إذا قابلت تلك المرأة لثلاثة أشهر أو أكثر ليس أي شيء سيحدث لميراثي فوراً |
| Denise, bir şey olacak olsaydı dün gece olurdu. | Open Subtitles | لو كان شيء سيحدث كان سيحدث بالأمس |
| İki gün içinde üç arkadaşını kaybetmek birkaç hafta sonra gülüp geçeceğin bir şey olacak. | Open Subtitles | خسارة 3 أصدقاء خلال يومين سيكون شيئا تضحكى عليه و أنا هنا من أجلك |
| Bu bebek gerçekten çok özel bir şey olacak. | Open Subtitles | هذا الطفل سيكون شيئا مميزا بالفعل |
| Rebecca'ya çok kötü bir şey olacak. | Open Subtitles | فسيحدث شئ بشع ل ريبيكا |
| Aynı şey olacak. | Open Subtitles | نفس الشيء سيحدث. |
| Ama büyük ihtimalle berbat bir şey olacak. | Open Subtitles | .لكن من المحتمل أن هذا سيسوء |
| Ulaşınca da bir şey olacak. | Open Subtitles | وحينا يحدث ذلك سيحدث أمراً ما |