| - Onlar babamın eldivenleriydi onları kullanırken dikkatli olsan iyi olur, tamam mı? | Open Subtitles | . لقد كانوا قفازات والدي من الأفضل أن تعتني بهم جيداً ، مفهوم؟ |
| - Onlar büyük geliyordu. - Aslında, ben bunu unuttum. | Open Subtitles | لقد كانوا رائعين في الحقيقة ، لقد نسيت فعل هذا |
| - Bize zarar vermeyecekler, Albay. - Onlar Goa'uld, Carter. | Open Subtitles | إنهم لن يؤذوننا يا سيدى الكولونيل إنهم جواؤلد يا كارتر |
| Hayır, ben evlenmiyorum. Arkadaşlarım ama bir dakikaya burada olacak. - Onlar... | Open Subtitles | إنهما صديقان لي، لكنهما سيعودان خلال دقيقة. |
| - Onlar yemek yemiyorlar. Yani, fazla yemek yemiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يأكلون أقصد أنهم لا يأكلون كثيراً |
| - Tek eksik bir mariachi grubu. - Onlar da hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | .كل ما ينقصنا هو فرقة ماريانتي الموسيقيه .ها هم هناك يجلسون |
| - Bu insanları daha önce hiç duymadım. - Onlar da seni duymadı. | Open Subtitles | لم أسمع عن هؤلاء الناس أبداً - هم لم يسمعوا عنك أيضاً - |
| - Onlar sadece büyük tekneler değil mi? - Aynen. | Open Subtitles | حسناً , إنها مجرد قوارب كبيرة , أليس كذلك ؟ |
| - Burayı kazmaya başlıyorlardı. - Onlar adına bitir. | Open Subtitles | لقد كانوا قد بدأوا الحفر هنا أكمل لهم العمل |
| - Onlar arkadaşın değil, Buffy. | Open Subtitles | لقد كانوا هم من أرجعوكِ إلي الوراء إنهم ليسوا في الحقيقة أصدقائك يا بافي |
| - Onlar evcil güvercinlerdi - Henüz evi terk etmeye hazır değillerdi. | Open Subtitles | لقد كانوا حمامات من الوطن لم يكنا مستعدات للمغادرة |
| - Sür atları! Yola devam! - Onlar da yoruldu biz de. | Open Subtitles | ـ واصل السير مباشرتاً ـ إنهم متعبون و كذلك نحنُ |
| - Çünkü onlar kül yutmaz. - Onlar iyi, temiz insanlar. | Open Subtitles | هؤلاء الجماعة لايفوتهم شيء - إنهم أناس لطفاء، أناس طيبون - |
| - Yedikleriniz iğrenç. - Onlar çok besleyici. | Open Subtitles | ـ وجبتك الغذائية مقرفة ـ إنهم مغذيين للغاية |
| - Yanlış ipucunu takip ettim. - Onlar gerçekten suçlular ve sen de biliyorsun. | Open Subtitles | كنت أتتبع أدلة خاطئة - إنهما مذنبان وأنت تعرف ذلك - |
| - Onlar aptal! - Aptal değiller. Küçük çocuklar. | Open Subtitles | إنهما غبيان - ليسا غبيين ، إنهما طفلان - |
| - Onlar yamyam başka bir şey değilsin! - Katiller. | Open Subtitles | إنهم لا شيء لكنهم أكلي لحوم البشر - قتلة - |
| - Bu arada-- - Onlar kargaşayı sormuyorlar. | Open Subtitles | في الوقت الحالي - إنهم لا يسألون عن التمرد - |
| - Onlar seni aradığında bu pek de iyi bir şekilde sonlanmaz. | Open Subtitles | هؤلاء الاشخاص هم من يبحثوا عنك وهذا عادةً لا ينتهي بشكل جيد |
| - Bu insanları daha önce hiç duymadım. - Onlar da seni duymadı. | Open Subtitles | لم أسمع عن هؤلاء الناس أبداً - هم لم يسمعوا عنك أيضاً - |
| - Onlar sülündü ve geçen hafta yedin. - Sonra da pamukçuk çıktı. | Open Subtitles | ـ إنها طيور التَدْرُج، وأنت تناولتهم الأسبوع الماضي ـ نعم، وأصابني المرض |
| - Onlar fazla tanınmışlar Tracy ve Serena Williams senden daha genç. | Open Subtitles | إنّهن جد معروفات! و(سيرينا ويليامز) أصغر سناً منكَ |
| - Onlar teknedeydiler. - Onlar bize ateş eden korsanlar. | Open Subtitles | لقد كانوا في القارب إنهم من القراصنة الذين أطلقوا النار علينا |
| - Onlar iyiler mi? | Open Subtitles | هل هما بخير؟ ماذا حدث؟ |