| Je suis Penelope. Boşverin, sadece biraz aşırı tepki gösterdim. | Open Subtitles | لاتهتمي , لقد بالغت في ردة فعلي واندا , واندا |
| Adamın bıçağı vardı ! aşırı tepki gösterdiğimi sanmıyorum ! | Open Subtitles | الرجل معه سكين لا أعتقد بأني أبالغ فى رد فعلى |
| Bu herif senin damarına basmış, sen de aşırı tepki gösteriyorsun. | Open Subtitles | لقد استفزك هذا الرجل وأنت تبالغ بعض الشيء في ردة فعلك. |
| Çocuklar, çocuk olduklarından aşırı tepki gösterme eğilimlidirler. | Open Subtitles | الاطفال كونها الاطفال لديهم ميل إلى يبالغ. |
| Olay şu ki, belki hiçbir şey yoktur ve hepimiz aşırı tepki veriyoruzdur. | Open Subtitles | الفكرة هي أن هذا قد لا يكون شيئًا ونحن من نبالغ بالأمر فحسب |
| - Baba, 11 yaşında değilim! - Pekâlâ aşırı tepki veriyorsun. | Open Subtitles | أبي أنا لست في الحادية عشر من عمري حسناً أنتِ تبالغين |
| Benim arkamda durmayan o ama eninde sonunda aşırı tepki gösteren ben oluyorum. | Open Subtitles | حسنا , لقد ذهب من وراء ظهري ولكن بطريقة ما انا ابالغ |
| Bu aileyle aramda bir bağ var. Muhtemelen aşırı tepki veriyorum. | Open Subtitles | أنا مرتبط بهذه العائلة، أنا على الارجح بالغت في ردة فعلي |
| Sadece aşırı tepki verdim ve bir an kendimi kaybettim. | Open Subtitles | فقط كان إستجابة لرد فعل تلقائي ولكني بالغت فيه قليلاً. |
| Nolan, aşırı tepki gösterdiğim ve haddimi aştığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | نولان، أنا متأسفة جداً أنّني قد بالغت في ردة فعلي وتخطّيت حدودي |
| Belki ben aşırı tepki veriyorum ama onu daha önce böyle görmemiştim. | Open Subtitles | و ربما أبالغ بردّة فعلي، لكنني لم أشاهدها بهذه الحالة سابقاً |
| - Belki biraz. - Çünkü öyle yaparım. aşırı tepki veririm. | Open Subtitles | ربما قليلا - لإنني فعلت هذا , فأنا أبالغ حقا - |
| aşırı tepki vermek istemiyorum ama ortalığı karıştırdın. | Open Subtitles | ماذا تقصد؟ لا أود أن أبدو وكأني أبالغ لكنك أثيرت شيئا ً |
| aşırı tepki gösterirsen olayları gereğinden fazla abartmış olursun. | Open Subtitles | عندما تبالغ مثل ذلك، إنكَ تجعل ما حدث شيئاً مهماً للغاية |
| - aşırı tepki göstermiyor musun? | Open Subtitles | للأشخاص الأبرياء ألا تبالغ في ردة فعلك قليلاً؟ |
| Güneş kana döndüğünde ve kurbağa yağdığında hangimiz aşırı tepki veriyormuş göreceğiz. | Open Subtitles | حقاً ؟ سنرى من يبالغ غداً عندما تتحول الشمس إلى دماء . و تبدأ الغيوم تمطر ضفادع |
| aşırı tepki gösteriyorsunuz bay de villiers Günümüze hoş geldiniz | Open Subtitles | يبالغ, السيد دي فيلير؟ مرحبا بكم في وقتنا الحاضر. |
| O yüzden lütfen aşırı tepki vermeyelim. | Open Subtitles | اذاً، من فضلك دعنا لا نبالغ في هذا الأمر |
| Hepimiz aşırı tepki vermeden önce kontrol memurunu bekleyelim. | Open Subtitles | دعونا ننتظر رأي المختص قبل أن نبالغ في ردة الفعل |
| Majesteleri. Bu günün özelliği yüzünden aşırı tepki gösteriyor olabilir misiniz? | Open Subtitles | يا صاحبة الجلالة، لعلّك تبالغين بردّة فعلك بسبب ذكرى هذا اليوم |
| aşırı tepki gösteriyorum galiba. | Open Subtitles | انا متاكد اني ابالغ في رده فعلي يحق لك الشعور بما تشعر به |
| aşırı tepki verdim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ الواحد الذي رَددتُ بانفعال. |
| ..aşırı tepki verdiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | تجاة فتاة في الـ19 من العمر تسمح لوادتها للبيع منزلها؟ ث |
| aşırı tepki gösterdiğini kabul etmelisin. | Open Subtitles | اعترفي, لقد بالغتي في ردت فعلك |
| Deirdre her zaman olduğu gibi aşırı tepki veriyor ve çıldırmış durumda. | Open Subtitles | والدة (اليكسا) قلقة جداً و تبالغ فى ردة فعلها |
| Rolümü kötü oynuyordum. aşırı tepki verdim. | Open Subtitles | كنتُ ألعب بشكل سيء وحسب لقد بالغتُ في ردّة فعلي. |