| Biraz daha ileri gidelim. Bu makaleyi okuyanlardan adamlardan biri Doug Engelbart’tı. Ve kendisi Birleşik Devlerler Hava Kuvvetleri memuruydu. | TED | و مرورا إلى الأمام، أحد الأشخاص الذين قرأوا هذا المقال كان يدعى دوغ إنغيلبارت، وكان ضابطا في سلاح الجو الأمريكي. |
| Sean Hannity şimdiye kadar tanıştığım en tatlı adamlardan biri. | TED | شون هانيتي شخص من الأشخاص الرائعين الذين قابلتهم على الأطلاق |
| Bir çocuğu ıssız yerlerden kurtarıp... ailesini öldüren adamlardan birini adalete teslim ettiler. | Open Subtitles | لقد أنقذوا طفلة في البرية، وحققا العدالة مع أحد الرجال الذين قتلوا عائلتها |
| Düşünüyordum da Paulie onu kaçıran adamlardan geri aldığımız zaman sence karın, küçük sevimli çenesini kapalı tutabilir mi? | Open Subtitles | أتعرف أننى كنت أفكر هناك يابول بعد أن نحضرها من يد هؤلاء الرجال الذين احتطفوها هل تعتقد أن زوجتك |
| Sen tedavi ettiğim en harika adamlardan birisin. | Open Subtitles | أنت، بدون شك، أحد أجود الرجالِ الذي تَنفّسَ أبداً. |
| Beraber dolaştığım adamlardan biri, eskiden bir Kaçaktı. | Open Subtitles | أحد الرجلين الذين سافرت معهم , كان هارباً |
| Son dalistan sonra adamlardan biri bizi kasabaya goturmeyi teklif etti. | Open Subtitles | بعد اخر غوص احد الاشخاص هناك عرض ان يعطينا توصيله للبلده |
| Bu adamlardan bir tanesi avukat olsa iyi olur yoksa hepiniz ayvayı yediniz. | Open Subtitles | واحد من هؤلاء الرفاق من الافضل أن يكون محامي او كلاكما سوف تهلكون |
| - Fakat eğer korkuyorsan... - Ben o adamlardan korkmuyorum. | Open Subtitles | لكن إذا أنت خائف أنا لم أخاف من هذة الأشخاص. |
| Hatta dinlenme odasındaki adamlardan biri öğle yemeğine davet etti. | Open Subtitles | أحد الأشخاص في غرفة الإستراحة طلب مني الذهاب للغداء معه |
| Çalışmadan para kazanan adamlardan nefret etmiyor musun, senin ve benim gibi? | Open Subtitles | ألا تكره، الأشخاص الّذين لا يعلمون من أجل لقمة عيشهم، مثلكَ ومثلي؟ |
| Karşısına çıkan ilk otoriter kadına âşık olan adamlardan biri olacak. | Open Subtitles | سيكون واحداً من هؤلاءِ الرجال الذين وقعوا في حبِّ أول مُتَسَلِّطة |
| Keşke şu duvar kağıdı düzenlemelerinin nasıl yapılacağını bilen adamlardan biri olsaydım. | Open Subtitles | أزرق أو زهري أتمنى لو كنت واحد من هؤلاء الرجال الذين يعرفون |
| Sigortadan 5 milyon doları karşılamasını isteyebileceğimi bile düşünüp adamlardan birini serbest bırakmışsın. | Open Subtitles | وقد جعلت أحدهم يهرب في حال كنت من الرجال الذين قد يطالبوا التأمين |
| Bu adamlardan kurtulmam için şunu imzalayın, lütfen. | Open Subtitles | وقّعْ هذا، رجاءً، لذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَتخلّصَ مِنْ هؤلاء الرجالِ. |
| O adamlardan zaten hoşlanmazdık. | Open Subtitles | لَمْ يعجبنا عمل أولئك الرجالِ على أية حال |
| Bak ne buldum. Seni öldürmek isteyen adamlardan biri. | Open Subtitles | إذاً، انظر من وجدتُ إنّه أحد الرجلين الذين حاولا قتلك |
| Joey Doyle'u sağ gören son adamlardan biriymişsin galiba. | Open Subtitles | هناك شائعه بانك اخر الاشخاص الذين شاهدوا المرحوم جوى دويل حيا |
| Tüm gece içki içen ve çalışmayan teknedeki adamlardan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | أتعني الرفاق الذين في المركبة المُعطّلة، والذين كانوا يحتسون الخمر طوال الليل؟ |
| Bizim adamlardan birinin ondan çaldığı 130 bini geri ödemezsem beni öldüreceğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه سيقتلني إذا لم نعد نقوده. مائة وثلاثون ألف دولار، سرقها منه أحد رجالنا. |
| Üzgünüm ama gördüğün adamlardan biri hâlâ dışarıda ve seni bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | أنا آسفة لكن إحدى الرجلان اللذان رأيتيهما ما زال طليق ولن يتوقف حتّى يعثر عليكِ |
| - Bunu bana yaptırma. Birlikte çalıştığı adamlardan herhangi birini eve getirmiş miydi ? Buraya geldiler mi ? | Open Subtitles | لا بد بأنه تحدث عن الرجال الذي عمل معهم, هل أتوا إلى هنا مره؟ |
| Yani, bence mühim olan İnternetin iyi adamlara kötü adamlardan daha fazla yardım edip etmeyeceğine dair tartışmalar değil. | TED | ولذا، السؤال المهم، في رأيي، ليس النقاش عما إذا كان الإنترنت سيساعد الأخيار للتغلب على الأشرار. |
| Ama bence, 30'uma filan geldiğimde yüzlerce kızla beraber olan adamlardan biri olacağım, anlıyor musun? | Open Subtitles | أظن أنني سأكون واحداً من هؤلاء الشباب الذين عندما يصبحوا في الـ30 أو أكبر, سيحصلون على كثير من الفتيات. |
| Bataklığı hayaletin lanetinden kurtarmanın tek yolu, kendisini öldüren adamlardan intikam almasına izin vermekti. | Open Subtitles | والسبيل الوحيدة لتخليص هذا المستنقع من مصيبة ذلك الشبح للأبد أن ندعه ينفذ إنتقامه بالرجال الذين قتلوه أترين؟ |
| Parçalar M'in hayaline inanan acımasız adamlardan kurulu özel bir ordu tarafından birleştiriliyor. | Open Subtitles | هم مجمّعون على أرضية المصنع بالجيش الخاصّ من رجالٍ قساة الذين يشاركونه في رؤيته |
| Dördüncü dereceden bir hapishane olarak, eyaletteki en tehlikeli adamlardan bazılarıyla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | كَونَنا سِجن من المُستوى الرابِع فنحنُ نتعامَل معَ أخطَر الرِجال في الولاية |
| Kurt adamlardan başka şeyler de var o ağaçlarda. | Open Subtitles | هناك أكثر من المستذئبين بين هذه الأشجار يا فتى |