Neyse,sanırım onun Dr.Groganla bir meselesi var Araştırmadan döndüğünden beri Bütün keşiflerin aslan payını o alıyormuş | Open Subtitles | منذ ان عادت من البعثة و هى تتلقى الفضل لكل اكتشافتهم |
Ve CDC sürekli muhabirlerden telefon alıyormuş. | Open Subtitles | و مؤسسة الصحة العامة ، تتلقى مُكالماتمنشتىالمُراسلين. |
Oyunları ortalama 129 dolardan alıyormuş ama açık arttırmada yarı fiyatına satıyormuş. | Open Subtitles | كان يشتري اللعبه بمتوسط سعر 129$. ولكن يبيعها بنصف السعر في المزاد. |
Ortağıyla VIP'de, hayranları için şampanya alıyormuş. | Open Subtitles | زعيم في غرفة الشخصيات المهمة، كان يشتري الشامبانيا لجمهوره العاشق |
Lorelai bugün üniversitede ticaret dersi alıyormuş bizi görmek için uğrayayım demiş. | Open Subtitles | لوريلاي كانت تأخذ بعض الأعمال في الكلية هذا اليوم وعزمت على رؤيتنا |
Annesi kızın depresyonda olduğunu söyledi. Birkaç yıIdır ilaç alıyormuş. | Open Subtitles | أمها تقول إنها كانت مكتئبه كانت تتعاطى الأدوية لأخر عامين |
Öldürülmesinden üç ay önce kamp malzemeleri alıyormuş. | Open Subtitles | قبل مقتلها بثلاثة أشهر... كانت تشتري معدات تخييم. |
İsimsiz bir kontörlü telefondan aramalar alıyormuş. | Open Subtitles | كانت تتلقى اتّصالات من هاتف مجهول يُمكن التخلّص منه. |
Haftada 4-5 mektup alıyormuş, çoğu da erkeklerden. | Open Subtitles | إنها تتلقى حول 4 إلى 5 رسائل اسبوعيا و معظمهم من رجال |
- Cevaplarımı dinleyişinden. Kafanı sallayışın, yeni bir bilgi alıyormuş gibi görünmüyordun. | Open Subtitles | الطريقة التي استمعت بها إلى إجاباتي وحركة رأسك، لم تكن تتلقى معلومات جديدة |
Nicole'ün çizelgesine göre dört saatte bir H2 alıyormuş. | Open Subtitles | حسناً بيانات " نيكول " أظهرت بأنها كانت تتلقى مميعات إتش تو كل أربع ساعات |
Karısı için bir şeyler alıyormuş ama. O paranın kaynağına ulaşacağız. | Open Subtitles | لكنه كان يشتري أشياءاً لزوجته، سنصل إلى مصدر ذلك المال. |
...sevgilisine nikah yüzüğü alıyormuş. | Open Subtitles | بأنه كان يشتري خاتم الخطوبة لحبيبته |
- 6 aydan fazla zamandır Wadlow, Chinatown'daki mülk geliştirme projesi için gayrimenkul satın alıyormuş ve aldığı her gayrimenkulde aynı rakip firmadan fazla fiyat vermiş. | Open Subtitles | خلال الأشهر الستة السابقة، كان يشتري (وادلو) عقارات من أجل إعماره الجديد في الحي الصيني، |
Anti depresan alıyormuş, ve bir not bulduk. | Open Subtitles | هي كانت تأخذ مضادا للكآبة ونحن وجدنا ملاحظة |
Nikki ne kadar çok ilaç alıyormuş. | Open Subtitles | يا رجل ، نيكي كانت تأخذ الكثير من الحبوب |
Gia da sıtma önleyici ilaçlar alıyormuş. | Open Subtitles | كانت تأخذ عقار الملاريا أيضاً |
İlacı uzun zamandır alıyormuş. | Open Subtitles | واضح أنها كانت تتعاطى ... منذ فترة من الوقت |
Ağrı kesiciler alıyormuş, bunun için geçerli bir sebebi var. | Open Subtitles | لقد كانت تتعاطى المُسكّنات، ولسبب وجيه. |
İçip, ilaç alıyormuş. Karnını vakumlamak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | كانت تتعاطى الكحول و الخدرات |
Laura Hunt birkaç yıldan beri içeceklerini sizden satın alıyormuş, bu doğru mu? | Open Subtitles | لورا هَنت) كانت تشتري الخمر منكم) لعدة سنوات ، أليس كذلك ؟ |