| Kimin öleceğine ben karar veririm, Ama çoğunlukla kimin yaşayacağına karar veririm. | Open Subtitles | انا اقرر من يموت لكن غالباً انا اقرر من يعيش |
| Bu fikri beraber bulduk, Ama çoğunlukla ben. | Open Subtitles | لقد أبتكرنا بهذه القصة معاً لكن غالباً أنا. |
| Ara sıra belki, Ama çoğunlukla merkez ofiste olacağım. | Open Subtitles | ربما من وقت إلى آخر , ولكن في الغالب سأكون في المكتب المركزي |
| Farklı boylarda geliyor; Ama çoğunlukla herkese oluyor. | Open Subtitles | ياتو فى مقاسات مختلفه,ولكن غالبا يناسبون اى شخص |
| Büyük bir çiftliğimiz var, Ama çoğunlukla taşlık. | Open Subtitles | لدينا مزرعه كبيره لكن معظمها صخور |
| Ama çoğunlukla, diğer bilgi toplama tekniklerinin birleşiminden bile fazla,... | Open Subtitles | لكن غالبا ،و أكثر من كل الوسائل الأخرى ,مجتمعة |
| Bu korku ve gerilim olacak Ama çoğunlukla ateşli seks olacak. | Open Subtitles | سوف يكون اثارة وهدوء لكن بالغالب سيحتوي على الكثير من الجنس |
| Ama çoğunlukla onlara inandığım için. | Open Subtitles | ولكن غالباً لأني آؤمن بهم. |
| Her zaman değil -- bunlar kesin değil -- Ama çoğunlukla. Öyleyse yeteneklerimizi | TED | ليس كل الوقت -- فهذه ليس مطلقات -- ولكن في معظم الأحيان. إذا فإن المفتاح إذن |
| Bazen Profesör Ama çoğunlukla Doktor deniyor. | Open Subtitles | وأحياناً بروفيسور، لكن غالباً دكتور |
| Ama çoğunlukla havaalanlarını ve otelleri görüyoruz. | Open Subtitles | ولكن في الغالب ما نراه هي داخل الفنادق والمطارات. |
| Baş ağrısından, mide bulantısından Ama çoğunlukla kabuslar. | Open Subtitles | اشتكى من الصداع، والغثيان، و ولكن في الغالب الكوابيس. |
| Başlangıçta sanşın yaver gider diye başlıyorsun Ama çoğunlukla aynen bu gece olduğu gibi insanların, az da olsa kalan şanslarının tükenişini izliyorsun. | Open Subtitles | تبدئين بالتفكير بأنك ستكسبين القليل ، ولكن ... في الغالب ، هي هي مثل هذه الليلة فقط |
| Evet, operasyon birimdeyim Ama çoğunlukla psikolojik analiz yapıyorum. | Open Subtitles | أجل انا عميلة ولكن غالبا اعمل في التشخيص النفسي |
| Ve bir dahi olduğumdan dolayı, ve ayrıca bu kadar kısa sürede istedikleri için- Ama çoğunlukla dahi olduğumdan dolayı- | Open Subtitles | ولأني عبقرية ولأنها أيضا مهلة قصيرة ولكن غالبا لأني عبقرية |
| Biraz sansar Ama çoğunlukla ak kuyruklu geyik. | Open Subtitles | بعضها لإبن عرس لكن معظمها لغزال أبيض الذيل والذي كان محيّراً في البداية... |
| Ama çoğunlukla senin. | Open Subtitles | لكن معظمها تخصكِ |
| Evet bazılarıyla... Ama çoğunlukla orta sınıfla, | Open Subtitles | بعض العمال لكن غالبا من الطبقه الوسطى, |
| Bazı yasal işleri yönetirler, Ama çoğunlukla uyuşturucu ve fuhuş, düşük koruma haracı gibi işlerin içindeler. | Open Subtitles | إنهم يديرون بعض الأعمال المشروعة لكن بالغالب يديرون المخدرات والبغاء، ومنظمة، حماية منخفضة التكلفة ذلك النوع من الأمور |
| Ama çoğunlukla... | Open Subtitles | ولكن غالباً... |
| Ama çoğunlukla sensin. | Open Subtitles | ولكن في معظم الأمر انت |
| Birkaç kelime anladım Ama çoğunlukla o kaltakların davranışlarından anladım. | Open Subtitles | إنني أفهم بعض الكلمات، لكن أغلبها كان تصرف تلك العاهرتين. |
| Ama çoğunlukla beynin yaşadığı eski bir sakatlık yüzünden oluyor. | Open Subtitles | لكن في الغالب بسبب إصابة قديمة في الدماغ |