| Drone, uçak, helikopter ve hatta Google Street View arabalarını kullandık. | TED | استخدمنا طائرات دون طيار، طائرات عادية، طائرات مروحية، حتى سيارات غوغل. |
| Bak... ben sadece yarışıyordum, devriye arabalarını görünce korktuğum için kaçtım. | Open Subtitles | لنرى كنت فقط أتسابق هربت عند رؤية سيارات الشرطة لأنني خفت |
| 4 adamı birden yere indirdiler ve arabalarını alıp, uzaklaştılar. | Open Subtitles | اسقطوا الاربعة ارضاً ثم اخذو سيارتهم وهربوا بها |
| Garajlarına girmiş, arabalarını çalmış ve bir telefon direğine toslamış. Aman Tanrım. | Open Subtitles | إقتحم مرآبهم و سرق سيارتهم و إصطدم بعامود هاتف |
| Ve kadın merdivenleri tırmanıyor... ..ve orada kumların üzerinde... ..yüzlerce dadı hepsi boş çoçuk arabalarını itip duruyolar! | Open Subtitles | و صعدت الدرجات و هناك على الرمل مئات من المربيات كلهم يدفعون عربات أطفال فارغة |
| Keşif Destek Takımıyla at arabalarını koruyanların arasında yer alacaksınız. | Open Subtitles | ستكونون بين الفريق الذي يحرس العربات و فريق دعم الاستطلاع |
| Jack,ona söylendiği gibi hızlı arabalarını ve sevimli elbiselerini isteyebilir. | Open Subtitles | جاك يَجِبُ أَنْ ينفذ الاوامر لو هو يُريدُ سياراته السريعة وملابسه الجميلة. |
| Elçilikteki memurların arabalarını. | Open Subtitles | والتي تنطوي على سيارات العاملين بالسفارة اﻷمريكية |
| Park yerine bakıp polis arabalarını görünce paniğe kapıldım. | Open Subtitles | وبعدها شعرت بالفزع حينما نظرت للمواقف ورأيت كلّ سيارات الشرطة الموجودة بالخارج |
| Veya tüm yarış arabalarını kullanabilirsiniz. Sadece okuyarak. Sihir gibi. | Open Subtitles | أو أن تصبحوا سائقي سيارات سباق، كل ذلك بمجرّد فتح كتاب، تماماً كالسحر، سحر القرائة |
| Ama şuradaki polis arabalarını biraz kıyıya alırsanız yol açılır | Open Subtitles | أجل، ولكن لو قمت فقط بتحريك بعضاً من سيارات الشرطة هذه سيكون هناك مساحة كافية لمرور السيارات |
| Onları aldatmak ya da, arabalarını yıkamak için lavanta duş jelini kullanmak gibi! | Open Subtitles | كالخيانة أو استعمال صابون استحمامهن لغسل سيارتهم |
| Orası o kadar ırkçı ki, adamlarımız arabalarını bile park edemiyor. | Open Subtitles | انه مكان للبيض لن يرضوا حتي ان يجعلوا رجالك يضعوا سيارتهم هناك |
| Bahçeleriyle ilgilenmeyen insanlardan, arabalarını çimenlere park eden insanlardan, kırmızı ayakkabılı kadınlardan nefret eden annemle. | Open Subtitles | الناس الذين لا يهتمون بحدائقهم الناس الذين يوقفون سيارتهم على العشب السيدات اللاتي يلبسن أحذية حمراء |
| Ve de Almanların ne erzak arabalarını çekecek kadar atı ne de yemi vardı. | Open Subtitles | ولم يكن لدى الألمان خيول لسحب عربات التجهيز ولا علف بما يكفى |
| İki uzun yıl boyunca, ağır yük arabalarını çektim. | Open Subtitles | لسنوات طويلة و أنا أجر تلك العربات الثقيلة |
| Jersey'de hayatta kalmanın tüyosu şudur birinin ana kablolarını kaldırdığında arabalarını çalıştıramazlar. | Open Subtitles | هذه نصائح النجاة بولاية نيو جيرسي إذا قمت بإزالة كابل شخص ما لا يستطيع تشغيل سياراته |
| Yangın arabalarını sever... ve polis arabalarını... yanıp sönen ışığı olan her şeyi sever. | Open Subtitles | انه يحب شاحنات الحريق وسيارات .الشرطة أيّ شئ بأضواء تلمع |
| - Tamam. Efendim, bugüne kadar hep bunların arabalarını yıkadım. | Open Subtitles | سيدي, كنت معهم طوال الوقت وكنت فقط أقوم بغسل السيارات |
| Sıradan görünüyorlar, ama onların arabalarını tanırsın gürültülü ve parlak ışıklı... | Open Subtitles | تقريبا مجهولو الهوية لاكن يمكن ملاحظتهم عن طريق سياراتهم مبهره وجذابة |
| Bireyler kendi arabalarını alacak ve özel harcamalarla, sigorta ödemeleri fertler tarafından yapılacak. | Open Subtitles | كل فرد سيحتفظ بسيارته او سيارتها الخاصة وكل فرد سيكون مسئول تماماً عن القسط المصاحب والتأمينات |
| Kendi arabalarını almak yerine Torrio'nun daha büyük olan arabasını alırlar. | Open Subtitles | و بدلا من أخذ سيارتهما كانت سيارة توريو كبيرة فقفزا فيها و انطلقا |
| Polis arabalarını gördünüz ya. Arıyoruz. | Open Subtitles | سيّارات الشّرطة التي رأيتها تلك إننا نبحث عنه |
| Birkaç koleksiyoncu Chinatown'un aşağısındaki boş arazide toplanır arabalarını gösterirler. | Open Subtitles | بعض الهواة يتسكعون سوية في الحي الصيني للفت الأنظار لسياراتهم |
| Bu adam, ımam'ın arabalarını tamir eden kişi. | Open Subtitles | كلّمتك عنه مسبقاً إنّه المكلّف بسيارات الإمام |
| arabalarını tanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف سياراتك |