| Bana ateş etti. Kaybol, Allahın belası! Adamı alıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | كدت أموت , لقد أطلق النار على تراجع , عليك اللعنة | 
| Ona Kızıl Haç işaretini gösterdim ama bacağıma ateş etti. | Open Subtitles | أظهرت له علامة الصليب الأحمر لكنّه أطلق النار على قدمي | 
| Ben düştükten sonra emin olmak için tekrar ateş etti. | Open Subtitles | وبعدما سقطت أطلق النار ثانية ليتأكد من موتى | 
| Bir mekaniker. Peki, biri taksiye ateş etti derken, ne demek istedin? | Open Subtitles | و ماذا عنيت بقولك شخص ما اطلق النار على سيارة الاجرة ؟ | 
| Diyelim ki Todd ateş etti. Silahı nasıl aldı? | Open Subtitles | على افتراض تود يطلق النار من مسدسه، وكيف انه لم يحصل أهولد من ذلك؟ | 
| Dün gece Furious birine ateş etti. | Open Subtitles | سمعت أن فيوريوس أطلق النار على احدهم مساء أمس. | 
| Bize ateş etti Tommy! Bize ateş etti! | Open Subtitles | لقد أطلق النار علينا لقد أطلق النار علينا | 
| Biri bana ateş etti. Şimdi her şeyi duydum işte. | Open Subtitles | اسمع، أنا فى ورطة شخص ما أطلق النار علىّ، الآن لقد سمعت كل شئ، اذهبى | 
| Ya bu Nyan benim gemime ateş etti, ya da orada bir yerde başka bir Optrikalı daha var. | Open Subtitles | إما أن نيان هذا أطلق النار على مركبتى أو أن أوبتريكى آخر لا يزال بالمنطقة | 
| Önce otoparka doğru ateş etti, sonra dükkânın ön tarafına. | Open Subtitles | أطلق النار باتجاه باحة ركن السيارات أولاً ثم باتجاه مقدمة المقهى | 
| SiIah sesi duyduk, araba kaydı, bize ateş etti, karşı ateş açtık. | Open Subtitles | سمعنا طلق ناري ثم انزلقت السيارة لقد أطلق النار علينا وقمنا بالرد عليه | 
| Nehrin karşı yakasından adli tıp laboratuarımıza ateş etti. | Open Subtitles | من حيث أطلق النار عبر نهراً إلى داخل المعمل الجنائي | 
| 10 Temmuz'da, tam olarak sabah saat 7:15'de silahlı bir polis, intihar komandosu olduğundan şüphelenen bir kişiye trene binmek üzereyken ateş etti. | Open Subtitles | حوالي ساعة 7: 15 صباحاً في العاشر من يوليو شرطي مسلح أطلق النار على شخص أشتبه بأنه مفجر إنتحاري | 
| Önce uzaktan sonra da yakından, bir el ateş etti. | Open Subtitles | أولاً اطلق النار من بعيد ثم ذهب اليه وتخلص منه. | 
| Bana ateş etti, ve sonra o ateşli... yani seni gördüm. | Open Subtitles | يطلق النار عليّ, ثم أري تلك الجذابة أقصد أراك أنت | 
| evine ateş etti ve sen de onun yardımcısını öldürdün. | Open Subtitles | قتل خالك وأخاك وأطلق النار على منزلك وقتلت أحد رجاله | 
| Sana ateş etti ve sen özür dilemek için geri mi geldin? | Open Subtitles | هي أطلقت النار ناحيتك , وأنت قادم لكي تعتذر ؟ ؟ | 
| Adamları ateş etti. Hesabı ona yolla. | Open Subtitles | رجالة من أطلقوا النار على السيارة لما لا ترسل الفاتورة إلية؟ | 
| Diane Wittlesey, Scott Ross'a hayatına kast etmek amacıyla ateş etti mi? | Open Subtitles | هل قامَت دايان ويتلسي بإطلاق النار على سكوت روس بِنِيَّة إنهاء حياتِه؟ | 
| Büyükbaban James Walker uykusunda öldü, birisi o rüya görürken kafasına silah dayayıp ateş etti. | Open Subtitles | جدكجيمسواكرمات أثناءنومه , صوب شخص ما البندقية الي رأسه واطلق النار بينما كان يحلم. | 
| Yani birisi başına silâhı dayadı ve tekrar tekrar manevra mermisiyle ateş etti. | Open Subtitles | إذن قام أحدهم بوضع مسدس على رأسه و أطلق الرصاص بشكل وهمي | 
| Kısa mesafeden ateş etti. | Open Subtitles | وتم فتح النار عليه من مسافة قريبة جدا ً | 
| Önce ölen adam ateş etti, değil mi? | Open Subtitles | ليس هناك اسألة انه الرجل الميت لقد اطلق الرصاص اولا | 
| Benim silahımla ona ateş etti. | Open Subtitles | أطلق تلك الطلقة ببندقيتي. |