| Görev yerine varana kadar geçecek ayları saymıyorum. | Open Subtitles | ليست متضمنة الشهور التى ستقضيها للوصول إلى قاعدتك |
| ayları ve yılları saymıyorsun. Böyle başa çıkamazsın. | Open Subtitles | لا تعدّين الشهور و السنوات، لا تقضين عقوبتكِ هكذا |
| Son ayları gölgemizde kalarak geçirdin diye ağlayacak mısın? | Open Subtitles | وأنت تبكي لأنك أضعت كل الشهور القليلة الماضية في ظلالنا؟ |
| Nadiren, seans öncesi haftaları ve ayları hatırlamakta zorlanıyorlar. | TED | ومن النادر أن يعجز المرضى عن استرجاع ذكرياتهم من الأسابيع أو الأشهر الماضية. |
| Bu iki bir yıllık siyah ayı yavrusu önlerindeki buz gibi ayları atlatacaksa hâlâ annelerinin yardımına muhtaç. | Open Subtitles | هذان الديسمان البالغان عامان من عمرهما ما يزالا بحاجة لمساعدة أمهما كي يتمكنا من الصمود خلال الأشهر الجليدية القادمة |
| gezegenleri ve ayları işleyerek, yeni oluşmuş... yıldızların yörüngesine yerleştirmiştir. | Open Subtitles | المنحوتة من الكواكب والأقمار. لتضعها في المدار حول الشموس التي تشكلت حديثاً. |
| Yıllarımı ve son ayları bu hisarı tekrar inşa etmeye harcadım. | Open Subtitles | لقد أهدرت سنوات من حياتي والشهور الأخيرة محاولاً بناء هذا المكان |
| Sık sık; bize bakacak birini bulabilmek için yollardageçirdiğimiz ayları düşünürüm.... | Open Subtitles | لقد كانت تضحك عندما تُفكر بتلك الشهور التي قضيناها على الطريق سوية و هي تحاول إيجاد شخص ليهتم بنا |
| Bu son ayları sensiz nasıl atlatırdım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف كيف كنت سأعيش مع هذا في الشهور الماضية من غيرك |
| O Roma'dayken, Julius Sezar'ın döndüğü o ayları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | -انت تذكر انه عندما عاد يوليوس قيصر -و تلك الشهور التى عاشتها فى روما |
| Marjorie yanlış ayları almış olmalı. | Open Subtitles | لا ، لا "مارجورى" فقط لا بد وأنك فهمت الشهور بشكل خاطئ مرة أخرى |
| Marjorie yanlış ayları almış olmalı. | Open Subtitles | لا ، لا "مارجورى" فقط لا بد وأنك فهمت الشهور بشكل خاطئ مرة أخرى |
| Lily'nin ailesi bize onunla ölmeden önce geçirdiğin ayların Lily'nin en mutlu ayları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والدا (ليلي) أخبرانا بأن تلك الشهور الأخيرة التي مرت وأنتما سويا ً تلك كانت أسعد أوقاتها |
| Bir bebeğin ilk gelişme ayları çok çetrefillidir. | Open Subtitles | إن الشهور الأولى للرضيع حاسمة |
| Bütün bu ayları tanımadığım insanlara konuşma yaparak harcadım, desteklerini kazanmaya çalışmakla, ve şimdi fark ettim ki, bütün bu zamanda tüm yolculuğum onun desteği olmadan yapamayacağım kişinin gözlerine bakmaya getirdi. | Open Subtitles | ولقد قضيت كل هذه الأشهر ألقي خطابات على أشخاص لا أعرفهم أحاول أن أحصل على دعمهم |
| Terk ettim bile, önümüzdeki ayları geri zekalının birine bir hapishane hücresinde kitap okuyarak geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لقد فعلت ولن أمضي الأشهر المقبلة أي يكن عددها في القراءة لهذا المجنون في حجرة سجنه |
| Ve son anda, kalbimin atışını durduracak zehri içmeden hemen önce, son bir kaç ayımın bir şekilde hayatımın en iyi ayları olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | وفي اللحظة الأخيرة، مباشرة قبل أن أتناول السم الذي من شأنه أن يوقف قلبي من النبض أدركت أن الأشهر القليلة الماضية كانت بطريقة أو بأخرى أفضل ما في حياتي |
| Berlin'de işgâlin ilk ayları. | Open Subtitles | برلين) فى الأشهر الأولى للغزو) |
| Bu arada güneşin gezegenler öncesi diskini oluşturan maddeler tamamen kullanılarak diğer gezegenleri ve ayları oluşturdular. | Open Subtitles | أيضا، واستقرت أخيرا محتويات قرص الشمس ، بعد أن شكلت الكواكب والأقمار الأخرى |
| Yılları say, ayları, saatleri... gebereceğin güne kadar. | Open Subtitles | تعد السنين والشهور والساعات حتى اليوم الذى تكوت فيه متعفنا |