"bütün gözler" - Translation from Turkish to Arabic

• كل العيون
• كل الأعين
• كل الأنظار
• وجميع الأنظار

Aynı anda mı yapacaksınız? Çünkü Vegas'daki bütün gözler benim üstümde olacak.
لا بد أن تكونوا معا لأن كل العيون ستكون موجهة نحو فيجاس

bütün gözler, bütün silahlar gemiye yönelmiş durumda.
كل العيون ، وكل الأسلحة متربصة على هذه السفينة.

Baharat akışı durduğu zaman bütün gözler Arrakis'e dönecek.
عندما يتوقف السباسى ستتجه كل العيون لأريكاس

bütün gözler onların üstündeyken kontrolün onlarda olduğuna inandırırsın ve aslında kontrol sendedir.
اجعليهم يظنون أنهم ينظرون إليك في الأسفل عندما في الحقيقة كل الأعين عليهم وأنتي من حقاً المتحكمة

- Çünkü bütün gözler burada olacak.
- لأن كل الأعين ستكون علي . -هل هذا صحيح ؟

Sahneye çıktığınızda ve bütün gözler üzerinize çevrildiğinde seyircinin terlediğinizi görmesini istemezsiniz.
عندما تكون واقفاً على المنصّة و كل الأنظار عليك تكون أمنيتُك أن لا يراك الجمهور و أنتَ تتصبّبُ عَرَقاً

Odaya giriyorsun ve bütün gözler senin üzerinde oluyor.
عند إدخال الغرفة وجميع الأنظار إلى الحكم.

Ve odaya girdiğimde bütün gözler üzerime döner
وعندما أدخل إلي الحجرة كل العيون تلتفت إليَّ

Bütün olan biten yeniden bir örgütlenme gibi bişey ölüler ve yaşayanlar arası perde iyice inceldi evet ve bütün gözler benim üstümde O yüzden ne yapıyoruz?
وان الحجاب بين الاحياء و الاموات ضعيف جدا -نعم، و كل العيون علىّ.. اذا ماذا نفعل؟

Sanki bütün gözler Rosewood'un üstünde.
اعني,انها مثل كل العيون في روزوورد,.

Çünkü bütün gözler nasıl biri olduğun konusunda üzerinde olacak.
وبسبب مظهرك، كل العيون ستكون مسلطة عليك

Artık bütün gözler Ahn Sang Goo'nun yalan beyanının arkasındaki kişiye döndü.
الآن كل العيون تتوجه لمن هو خلف ادعاءات "آهن" الزائفة.

bütün gözler bu akşam sana kalacak.
كل العيون ستكون على هذا المساء.

bütün gözler üstünde olacak
كل العيون ستكون عليك

bütün gözler, şimdi bu iki koşucuda.
كل العيون على هذان العدائان

Baronun vefatından beri, Londra'dan Pryceshire'a kadar bütün gözler üstünüzde.
بـوفاة نبيلنا، كل الأعين مسلطةٌ علينا، من "لندن" حتى مقاطعة "برايس".

bütün gözler benim üzerimdeydi. Ayağa kalkmak 10 yıl sürdü.
كل الأعين كانت مركزة علي

Herkesin aklında Jason olacağı için bütün gözler üzerimde olacak.
بحضور (جيسون) في لاوعينا الجماعي ستكون كل الأعين عليّ

bütün gözler senin üzerinde.
كل الأعين عليك

bütün gözler üstünde ama baskı hissetme.
كل الأنظار عليك لكن بدون ضغط, هيا

bütün gözler son sınıf Aubrey Posen'da.
و كل الأنظار تتجه إلى أوبري بوزن

Atlanta şehri için gecenin son atışında gelen sıkı vuruş, herkese yeniden güçlü bir umut verdi, sopadan çıkan sesle bütün gözler yukarı çevrilmişti, herkes kapkaranlık gökyüzünde yükselen küçük beyaz noktaya bakıyordu, herkes topun duvarı aşması için dua ediyordu.
*لمدينة ‫(‬أتلانتا‫)‬، كانت تسديدة قويّة من بالأمَل* *والتغيير المُفاجئ في لعبَة البيسبُول* *الضربَه المُباشرة، وجميع الأنظار إتجهت للأعلى*