| Başkalarının hayatının senin ellerinde olması üzerinde büyük baskı yaratır. | Open Subtitles | يقع عليك ضغط كبير عندما تكون مسئولاً عن حياة الناس |
| İki ev arasında gidip geldiği için üstünde büyük baskı oluşmuştur. | Open Subtitles | لاب أنهُ كان تحت ضغط كبير لكونه يشغل حياته بين منزلين. |
| Çok büyük baskı altındayız ve bizi bu baskının altına siz soktunuz. | Open Subtitles | أنت تعرفون أننا تحت ضغط كبير أنتما من تسبب في ذلك |
| Dürüst olmak gerekirse çalıştıkları projeyi tamamlamak için büyük baskı altındalardı. | Open Subtitles | ولكي نكون منصفين، لقد كانوا تحت ضغط هائل لإنهاء مشروعهم الحالي. |
| Carla'yı iteklemem hataydı, ama son zamanlarda büyük baskı altındayım. | Open Subtitles | اعرفانى مخطئ بدفعى لكارلا ولكنى كنت تحت ضغط شديد |
| Onu en iyi şekilde tamamlayabilmek adına büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | كنت تحت ضغط كثير لأُنهي كتابي, وأجعله جيدًا. |
| Majestelerinin hükümeti, bize reklam verenlerin üzerinde büyük baskı kurdu. | Open Subtitles | لقد كان هنالك ضغطٌ كبير على المعلنين مِن جهة الحكومة صاحبة الجلالة. |
| Ama büyük baskı altındayız, ve de hızlı hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | ولكننا تحت ضغط كبير وعلينا التحرك بسرعة, |
| Bazılarımız onun için endişelenmeye başladık ama çok büyük baskı altında. | Open Subtitles | بعضنا بدأ يقلق حيال أفعالهُ،ولكنهُ يعمل تحت ضغط كبير. |
| Hindistanlı birisiyle evlenmem yönünde ailemden büyük baskı görüyorum. | Open Subtitles | هناك ضغط كبير من والديّ لكي أستقرّ وأتزوج شاباً هندياً |
| Onu bozdum bunun için derinden özür dilerim ama büyük baskı altındaydım. | Open Subtitles | كسرت ذلك، ومن أجل ذلك أنا آسف عميق، لكنني كنت تحت ضغط كبير. |
| İki ev arasında gidip geldiği için üstünde büyük baskı oluşmuştur. | Open Subtitles | لقد أحببتهُ كثيراً على معرفتي بذلك. لاب أنهُ كان تحت ضغط كبير لكونه يشغل حياته بين منزلين. |
| Ve bu büyük baskı yüzünden askerler gitmek ve bölgeyi özgür bırakmak zorunda kaldılar. | TED | ولهذا السبب كان عليهم ضغط كبير للرحيل, وتحرير المنطقه . |
| Bay Papazian, büyük baskı altında. | Open Subtitles | إنه تحت ضغط كبير من المعاناه الشديدة |
| - Genç kızlar büyük baskı altında olur. | Open Subtitles | الفتيات المراهقات يعانين من ضغط كبير |
| Brown, büyük baskı altında olduğunuzu anlıyorum. Hayır. | Open Subtitles | سيده براون أنا أفهم انك تحت ضغط كبير |
| Hem iş hem üniversite yüzünden üzerimde büyük baskı var. | Open Subtitles | أنا جاد , فأنا واقع تحت ضغط كبير حاليا |
| Hayatını çok büyük baskı altında yaşadın. | Open Subtitles | لقد عشتِ حياة تحت وطء ضغط هائل |
| Okul servisi katliamından beri ekibim büyük baskı altında. | Open Subtitles | وحدتي واقعة تحت ضغط هائل منذ حادثة إطلاق الرّصاص على الحافلة لقد ... . |
| Carla'yı iteklemem hataydı, ama son zamanlarda büyük baskı altındayım. | Open Subtitles | اعرفانى مخطئ بدفعى لكارلا ولكنى كنت تحت ضغط شديد |
| Rodney, büyük baskı altındayız. | Open Subtitles | الآن ((رودني)) نحن تحت ضغط كثير |
| Bu yeni bir erkek arkadaş için büyük baskı. | Open Subtitles | -هذا ضغطٌ كبير على صديقك الحميم الجديد . |
| Bazılarınızın fark etmiş olabileceği üzere annenizle şu sıralar büyük baskı altındayız. | Open Subtitles | حسناً، بينما القليل منكم قد أنتبه والدتك و أنا حقاً تحت الكثير من الضغط في هذه اللحظة. |