"bırakacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • يترك
        
    • سيترك
        
    • ستترك
        
    • ستتوقف عن
        
    • تتركني
        
    • لترك
        
    • ليترك
        
    • توصيلة
        
    • سراح
        
    • ستتركني
        
    • تتوقف عن
        
    • سيتركني
        
    • سراحك
        
    • سراحنا
        
    • سراحي
        
    Şimdiden bir parmağını kaybetti. Şehrin her yanına parçalarını mı bırakacak? Open Subtitles لقد خسر بالفعل إصبعاً لن يترك قطعاً في جميع أنحاء المدينة؟
    Böyle bir koruyucu meleği olduktan sonra çocuk gittiği yerde ceset bırakacak. Open Subtitles هذا الفتى سيترك خلفه سلسلة من الجثث مع شيء يحميه مثل هذا.
    ޞimdi onu yastığının altına koy... diş perisi sana bir peni bırakacak. Open Subtitles الآن ، ضع سنك تحت الوسـادة و ستترك لك حورية الأسنـان سنتـا
    O kazma kuzeninle kokain işleri yapmayı bırakacak mısın? Open Subtitles هل ستتوقف عن المتاجرة بالمخدرات مع قريبك الأحمق اللعين؟
    Tamam, onunla çıkarsam beni rahat bırakacak mısın? Open Subtitles حسنا، اسمع إن خرجتُ معها، هل تتركني و شأني؟
    Vasiyet bırakacak zamanı olmadı ama beni düşünmeye vakit ayırdı, değil mi? Open Subtitles لم يكن لديه وقت لترك وصية لكن كان لديه وقت للتفكير فيّ؟
    Her zaman burayı kimin bırakacak kadar aptal olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles ولكنى أتساءل من السخيف بما فيه الكفاية ليترك هذا هنا
    Ya da amcası, beşiğinin yanına idrar örneği bırakacak diye? Open Subtitles ام أن عمها يترك عينات من بوله الى جانب مهدها
    Evet, ölmekte olan annesine bakmak için okulunu bırakacak türde bir insan. Open Subtitles هو النوع من الأشخاص .. الذي يترك الجامعة .ليعتني بوالدته التي تحتضر
    Babamın mirasında bırakacak birşey olmadığını öğrenmemizle başladı her şey. Open Subtitles لقد بدأ هذا الشئ حين اكتشفنا أن ثروة أبى قد تبددت و أنه لم يترك شيئاً
    Sayın Başkan bir şeyleri değiştirecek mi, yoksa bütün yükü, iyi askerlerin omzuna mı bırakacak? Open Subtitles هل يُريد المحافظ التغيير أم سيترك الأمر للتابعين المخلصين ؟
    Önümüzdeki nesillerin bulması için parmaklarını bırakacak mı diye düşündüm. Open Subtitles لكني سألته ان كان سيترك الاصابع هناك لكي تكتشفها اجيال المستقبل
    Ya işi bırakacak ya da yeni bir kaynak bulacak. Open Subtitles هو أما سيترك العمل أو يعثر على مصدر جديد.
    Aramız iyiydi aman asla bana vasiyetinde birşeyler bırakacak kadar ileri gideceğini düşünmezdim Open Subtitles كنا على وفاق ولم أكن أحلم بأنها ستترك لي شيء في وصيتها
    Gerçekten mi? - Kötü değil. Ama hoş bir yara izi bırakacak. Open Subtitles ليست سيئة، لكنها ستترك أثراً لا بأس به في جسدك
    Bu elbiseyi giysem ve desem ki " Ori kutsaldır" masum insanları katletmeyi bırakacak mısın? Open Subtitles إذا وضعت على هذا اللباس وقلت تغظمت أوراي, هل ستتوقف عن قتل الناس الأبرياء؟
    Boyun eğmeyip hayatımı karartmana mani olduğum için özür dilerim desem beni bırakacak mısın? Open Subtitles سوف تتركني لو قلت آسف أني لم أتنحى وأدعك تخرب حياتي ؟
    Onun bir de en iyi üniversitelerden birine giden bir kızı var. Kızı da, annesiyle ilgilenebilmek için, üniversite eğitimini yarıda bırakacak. TED لديها ابنة كانت ستنضم إلى واحدة من أفضل الجامعات. ستظطر لترك الجامعة كي تعتني بأمها.
    en azından silahını evde bırakacak kadar akıllıymış. Open Subtitles على الأقل هو ذكي بما يكفي ليترك مسدسه بالمنزل
    Aşağıdan seni bırakacak birini bulacağım. Open Subtitles سأحضر لك توصيلة من شخص ما في الطابق السفلي.
    Umarım siz masum bir insanı serbest bırakacak cesarete sahipsinizdir. Ve büyük bir haksızlığı düzeltecek... Open Subtitles أمل أن تكون لديك الشجاعة في إطلاق .سراح رجل يريء و إصلاح الجور الخطير
    Filmi bulmaya çalışacağım. Peki ya sonra, beni rahat bırakacak mısın? Open Subtitles حسناً، سأحاول الحصول على الفيلم لذا أنك ستتركني لوحدي مع كل هذا؟
    Sırf sen bir ameliyatı izlemek istiyorsun diye hasta kaka ve çiş yapmayı bırakacak değil. Open Subtitles هي لن تتوقف عن التغوط والتبول فقط لأنكِ تريدين مشاهدة جراحة.
    Kızını sokakta bırakacak hali yok herhalde değil mi? Open Subtitles ليس وكأنّه سيتركني أبيت في الشارع، صحيح؟
    Şiddet karşıtı konuşma yaparsan, vali seni bırakacak. Open Subtitles الحاكم وافق على اطلاق سراحك اذا طالبت الناس بعدم العنف
    İstediğini aldın. Bizi bırakacak mısın? Open Subtitles لقد حصلت على مبتغاك هل ستطلق سراحنا الآن؟
    -Ne yani! Vazgeçsem Guy gülümseyip, beni bırakacak mı sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أنني يجب أن أتراجع و (غيسبون) سيبتسم و يطلق سراحي ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more