"bırakmaktan" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتركها
        
    • ان تترك
        
    • التخلّي عن
        
    • من المحاولة
        
    • عن التخلي عن
        
    • تركك بمفردك
        
    Evet, onu çaresiz ve yalnız bırakmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أخاف من التفكير بأن أتركها وحدها وعاجزة
    Onu bu kadar uzun süre tek başına bırakmaktan nefret ediyorum. Ama onun için ne iyisi ise onu istiyorum. Open Subtitles أكره أن أتركها وحيدة كل هذه المدة
    Yani, erkekler büyük kötü uzaylıyla savaşmaya giderken küçük kadını evde bırakmaktan mı bahsediyorsun? Open Subtitles اتعني ان تترك المرأة الضعيفه في المنزل ويذهب الرجال لقتال الفضائي الكبير السيء؟
    Mantıksız ithamlarda bulunuyorsun. Görevimizi bırakmaktan bahsediyorsun. Open Subtitles أنتَ تقترحي قرارات ليست منطقية، أنتِ تتحدثين عن التخلّي عن المسعى.
    Dünyaya karşı hazırım. kendimi bırakmaktan korkmuyorum Open Subtitles أنا جاهز للعالم لست خائف من المحاولة
    Açıkçası, sigarayı bırakmaktan daha farklı hissettirmedi. Open Subtitles وصراحة, لم يختلف عن التخلي عن التدخين
    - Seni bırakmaktan korktuğumu söyledim ... ama söz verdi Open Subtitles لا - أخبرتها أنني كنت أخشى تركك بمفردك - ...لكنها وعدتني
    Otoparka bırakmaktan daha kolay. Open Subtitles إنه أسهل من أن أتركها بمرآب
    Onu bırakmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أتركها
    -Onu böyle bırakmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أتركها
    Onu bırakmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أتركها
    Nerede olursak olalım birine mesaj göndermek, iletişim ağında iz bırakmaktan çok daha etkili bir yol. Open Subtitles عوضا عن ...... ان تترك اثر في شبكة الاتصال ارسال رسالة بشكل شخصي مؤثر أكثر
    İnsanları yarı yolda bırakmaktan nefret ediyorsun. Open Subtitles انت تكره ان تترك الناس
    Karanlığı bırakmaktan neden bu kadar korktuğumu biliyorum. Open Subtitles كانت محقّة، فأنا فعلاً أعرف سبب خوفي مِن التخلّي عن الظلام
    Arkadaşın olarak sana emrediyorum, Karanlık Olan söyle bana, karanlığı bırakmaktan neden bu kadar korkuyorsun? Open Subtitles وباعتباري صديقتك، فأنا آمركِ أيّتها القاتم... أخبريني سبب خوفك الكبير مِن التخلّي عن الظلام؟
    Seçiminizi hazineyi bırakmaktan yana kullandınız dolayısıyla iş karşılığı ücret almamaya hak kazandınız. Saygılarımla, Joan Davis." Open Subtitles "لقد اخترتم التخلّي عن الكنر، لذلك فإنّكم لستم مُخوّلين بأجرة مشروطة، بإخلاص:
    Dünyaya karşı hazırım. kendimi bırakmaktan korkmuyorum Open Subtitles أنا جاهز للعالم لست خائف من المحاولة
    Dünyaya karşı hazırım. kendimi bırakmaktan korkmuyorum Open Subtitles أنا جاهز للعالم لست خائف من المحاولة
    Körfezi korumasız bırakmaktan söz ediyorsun. Nassau'yı korumasız bırakmaktan. Open Subtitles أنت تتكلم عن التخلي عن هذا الخليج، وترك (ناسو) غير محمية تماماً
    Seni onunla yalnız bırakmaktan hoşlanmıyorum, Crane. Open Subtitles لا أحبذ فكرة تركك بمفردك معه يا (كراين).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more