| Sahtekârlık şimdilik kenarda dursun. Buradaki asıl olaylardan biri bence, artık arkamızda büyük izler bırakmamız. | TED | حسنا، دعونا ننسى الخداع قليلا. واحدة من الأفكار الكبيرة, في اعتقادي, هو أننا نترك هذه الآثار الضخمة وراء. |
| Günahkarlar olarak cezayı Tanrıya bırakmamız gerektiğini gördüm. | Open Subtitles | اكتشفت أننا كلنا خطاؤن و يجب أن نترك العقاب لله |
| Demek istediğim, kitapta bize yardım edecek hiçbir şey olmadığı gerçeği dışında belki de bu sefer peşini bırakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أعني، من واقعة عدم وجود شيء في الكتاب يساعدنا، ربما يجب أن نترك الشياطين لوحدهم |
| Öfke temsilcileri gibi hareket edip, intikam çağrıları yapmayı bırakmamız gerekiyor. | TED | يجب ان نتوقف عن التصرف كوكلاء للغضب والدعوة لأيام من الغضب. |
| Bilmiyorum ama bildiğim bir şey var o da beraber çalışmayı bırakmamız gerektiği. | Open Subtitles | لا أعلم. ولكن ما أعرفه أنّنا يجب أن نتوقف عن العمل معاً، لأنني... |
| Sence bu işi polise bırakmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تظنين أنّه يجب أن ندع الشرطة تتولى الأمر؟ |
| Bu makineye aynı onu kurduğumuz zamanki gibi güvenerek onu bırakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج بأنّ نثق في الآلة كما بنيناها بالضّبطِ، ومِن ثمّ ندعها. |
| Size Noel Baba'ya da kurabiye bırakmamız gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لكِ أننا يجب أن نترك بعض الفطائر لبابا نويل. |
| Kadim diye adlandırdığınız bizler yücelince insanî bağlarımızı geride bırakmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | و عندما أرتقى من تسمونهم الإنشنتس كان يفترض أن نترك خلفنا كل روابطنا البشرية |
| Bu tür şeyleri arkamızda bırakmamız için bizi cesaretlendiriyorlar. | Open Subtitles | إنهم يشجّعوننا أن نترك هذه الاشياء خلف ظهورنا |
| Bak, polisin cesetlerin kimliğini tespit etmesi için, ...arkamızda iz bırakmamız lazım, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أرادت الشرطة أن تتعرف علي الجُثث فيجب أن نترك لهم دليل علينا لهم؟ |
| Geçmişi ardımızda bırakmamız lazım. Sen benim kardeşimsin. | Open Subtitles | علينا أن نترك الماضي ورائنا أنتَ أخى الصغير. |
| Bu davayı arkada bırakmamız hükümetim için önemli. | Open Subtitles | أمر ضروري بالنسبة لحكومتي أن نترك هذه القضية وراء ظهورنا. |
| Şey, diğer tek seçeneğin, birbirimizle görüşmeyi bırakmamız olduğunu düşünüyorum. Ki seninle ilgilendiğim için bu geçerli bir seçenek değil. | Open Subtitles | هو أن نتوقف عن المواعدة وهذا على حد علمى ليس خياراً |
| Diğer tek seçeneğin, birbirimizle görüşmeyi bırakmamız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | الخيار الوحيد الآخر الذى يمكننى التفكير فيه هو أن نتوقف عن المواعدة |
| Bizim de hikâyeleri dinlemeyi bırakmamız lazım, çünkü kural şu ki, sizi aldatan çoğu adam genelde umursamıyordur. | Open Subtitles | ويجب علينا أن نتوقف عن سماع تلك القصص لأن القاعدة تقول أن كل شخص يخونك هذا يعني بأنه لا يكترث لأمركِ بشكل كبير |
| Belki de onu İsviçrelilere bırakmamız en hayırlısıdır. | Open Subtitles | ربما من الافضل ان ندع السويسريون يحتفظوا به |
| Çinlilerin kontrolünü Çinlilere bırakmamız belki de işe yarar. | Open Subtitles | أن ندع الصينيون يسيطروا على مُقاطعةصينية... |
| bırakmamız gerektiğini kim söyledi? | Open Subtitles | من الذى قال إننا يجب أن ندعها ؟ |
| Sanırım sizi bir süre yalnız bırakmamız gerekecek. | Open Subtitles | أخشى أننا مضطرين أن نتركك وحدك هنا لوهله |
| Ve onu Rachel ile bırakmamız mümkün değil. | Open Subtitles | أنه ليس كأننا نستطيع ان نتركها مع رايتشل |
| O ahtapotu bugün okyanusa geri bırakmamız lazım. | Open Subtitles | أعني، من المُفتَرض أن نطلق سراح الإخطابوط في المحيط اليوم. |
| Ve bir çok insan gerçekte bu konuya elimizi sürmememiz gerektiğini, kendi haline bırakmamız gerektiğini, onun çözülecek bir konu | TED | وهناك العديد من الناس فعلا تعتقد انه يجب ان لا نلتمسه حتى, ينبغي علينا تركه, فلسنا بحاجة الى حله |