"bağlanmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإلتزام
        
    • الارتباط
        
    • الالتزام
        
    • متصلا
        
    • الالتزامات
        
    Bir şeye bağlanmak ne demek bilirsin. Eee, ne diyorsun? Open Subtitles أنت تعرف معني الإلتزام بأمر ما إذا ما قولك ؟
    On dört yıl önce 2,5'a 3 metrelik bir hücreye bağlanmak zorunda kaldım... ve şimdi de sen bağlılık göstermek zorunda kalacaksın. Open Subtitles فأربعة عشرعاما مضت كنت مجبرا على أن أكون ملتزما بزنزانة صغيرة والأن سوف تجبر أنت أيضا على الإلتزام
    Yani sorun bağlanmak istememesi değil bana bağlanmak istememesiydi. Open Subtitles اذا ممانعته لم تكن لفكرة الارتباط بل كانت لانه لم يرغب بالارتباط بي
    bağlanmak birine kıskançlığı getirir. Open Subtitles ولا تغب عنهم ولا تدع الارتباط بهم يؤدي الى الغيرة
    bağlanmak konusunda kafayı yemek yapacağın tek şeydi ama onu bile düzgün yapamıyorsun! Open Subtitles الفزع من الالتزام هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله ولم تفعله بشكل جيد
    O şeye bağlanmak çok berbat olmalı. Open Subtitles لابد ان ذلك مؤلما كونك كنت متصلا بذلك الشيء
    - bağlanmak istiyor. Open Subtitles -انه يريد المزيد من الالتزامات
    bağlanmak zordur çünkü yanlış şeye bağlanacak olursak hepimiz olabileceklerden korkarız ama Troy'un yaptığında ayıplanacak bir şey yok. Open Subtitles الإلتزام صعب لأننا جميعاً نخاف مما يحصل عندما نكتشف بأننا إلتزمنا بالشيء الخاطيء
    bağlanmak, buraya gelmek ve ortaya çıkarmak... Open Subtitles الإلتزام وإحضارها إلى هنا وعمل دعاية لها.
    bağlanmak zorundasınız. Open Subtitles هو الإلتزام عليكَ أن تبذل ما في وسعكِ لأجل الفريق
    bağlanmak zorundasınız. Open Subtitles هو الإلتزام عليكَ أن تبذل ما في وسعكِ لأجل الفريق
    Neden bağlanmak bir erkek için bu kadar büyük bir problem? Open Subtitles لماذا يشكّل الإلتزام معضلةً للرجل؟
    Bu yüzden hidrolaz nörotoksinlere bağlanmak yerine yenilerini bıraktı. Open Subtitles لذا فقام الهيدرولايز بإطلاق السموم العصبية بدلاً من الارتباط بها
    Tabi şimdi ise fazla bağlanmak kötü görünmüyor. Open Subtitles بالطبع,والان الارتباط لا يبدو كفكرة سيئة
    Aynı zamanda ben, işleri biraz yavaştan almayı seven bir adamım. Bilirsin, bağlanmak felan. Open Subtitles كما أنّي شخصٌ أحبّ النهايات الطليقة التي كما تعلم، لا أحبّ الارتباط.
    Ama sonra yapışkan oldu ve ben bağlanmak istemedim. Open Subtitles وهي أصبحت متعلقة بي وأنا لا أحبذ الارتباط
    O zamanlar fazla bağlanmak istenmiyordum. Open Subtitles لم اكن ابحث عن الارتباط حينها.
    İşin gerçeği işim haricinde bağlanmak konusunda berbatımdır. Open Subtitles الحقيقَة أنني سيءٌ من ناحية الالتزام ما عَدا في عَملي
    "Ortak bir amada bağlanmak" deyince, ortak amacı sevmiyormuşuz gibi anlaşılıyor. Open Subtitles - يربطنا؟ - يربطنا هدف مشترك طعم الخطبة طعم الالتزام
    Ya da bana hiçbir biçimde bağlanmak istemiyorsun. Open Subtitles ولأنك لا تريد الالتزام معي
    Oh Dianne, şey bu pek iyi olmaz, Dianne'yi ne kadar önemsediğimi biliyorsun, ama tek kişiye bağlanmak için henüz.. Open Subtitles ديان أوه، أوه انها ليست جيدة جدا، وديان nemsedii أنت تعرف كيف ، ولكن واحدة فقط لدي حتى الآن أن تكون متصلا ..
    - bağlanmak mı istiyor? Open Subtitles -هو يريد المزيد من الالتزامات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more