| Elbette Başaramayacak. Onca kan kaybetmişken imkansız. | Open Subtitles | طبعا لن ينجو مع خروج الدماء والأحشاء |
| Onu hastaneye götürmezsek Başaramayacak. | Open Subtitles | انه لن ينجو إلا إذا أخذناه إلى المستشفى |
| Elimizden gelenin en iyisini yaptık ama malesef Başaramayacak. | Open Subtitles | بذلنا قصارى جهدنا لكنّه لن ينجو. |
| Bu şekilde çoğu Başaramayacak. | Open Subtitles | يبدو على الأغلب بانه لن يفعلها |
| 10 şilin, Başaramayacak. | Open Subtitles | عشرة شلنات أنه سيفشل |
| - Başaramayacak. - Hayır bunu yapamam. | Open Subtitles | ــ هو لن ينجو ــ لا , لن أقوم بفعل ذلك |
| Başaramayacak. Hepimizi yakalayacaklar. | Open Subtitles | لن ينجو وسيمسكون بنا جميعا |
| Başaramayacak gibi görünüyormuş. | Open Subtitles | يبدو انه لن ينجو منها |
| Bunu Başaramayacak. Ölüyor. | Open Subtitles | لن ينجو إنه يحتضر |
| Sana Başaramayacak dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُك أنه لن ينجو |
| Lütfen işi hallettiğini söyle. Hunter Başaramayacak. | Open Subtitles | رجاءً أخبرني أنك قد انتهيت، فـ(هانتر) لن ينجو بدونها |
| O ambulansı götürmeliyiz hemen, Tom Başaramayacak. | Open Subtitles | علينا تحريك الحافلة الآن، وإلا لن ينجو (توم) من هذا. |
| Başaramayacak. Açık kap ameliyatına başlamalıyız. | Open Subtitles | لن ينجو , سأقوم بفتحه |
| Riley Başaramayacak, efendim. | Open Subtitles | رايلى"لن ينجو يا سيدى" |
| 20 dolar Başaramayacak diyor. | Open Subtitles | -أراهن بعشرين دولاراً أنّه لن ينجو . |
| "Başaramayacak." "Ama hayattaki en büyük isteği, Ali'yle tanışmaktı." | Open Subtitles | هو لن يفعلها , لكنه أثار لرؤية محمد علي |
| Bahse göre kocan ya hiç Başaramayacak ya da kendini havaya uçuracak. | Open Subtitles | الرهان هو زوجك لن يفعلها أبدا ... او سيقوم بتفجير نفسه ... . |
| Bazılarınız geçmeyi başaracak, bazılarınız Başaramayacak. | Open Subtitles | بعضكم سينجح وبعضكم سيفشل |
| Başaramayacak. | Open Subtitles | لن يتمكن من النجاة.. |
| Nasıl olsa Başaramayacak. | Open Subtitles | هو لن يستطيع النجاة على اي حال |