"başka şansın" - Translation from Turkish to Arabic

• خيار آخر
• لديك خيار
• أي خيار
• خيار اخر
• خيار سوى
• لديك الخيار
• خيارًا
• لديكِ خيار
• خيار الآن

Ailene yardım etmek istiyorsan Başka şansın yok.
لا يوجد لديك خيار آخر أن كنت تريدين مساعدة والديك

Başka şansın olmadığını biliyorsun. Hiçbir zaman da yoktu.
تدري أنه ليس ثمّة خيار آخر لم يكن ثمّة خيار آخر

Kötü bir şey olduğunu biliyordun, ama Başka şansın yoktu.
عرفت بأن الأمر كان سيء، لكن ما كان لديك خيار.

İyi ama, kadın her şeyi anlatmakta kararlıysa, Başka şansın var mı?
و لكن أي خيار تملك إن كانت المرأة ستخبرها؟

Baş edemediğine göre Başka şansın yok bence.
أرى أنكما لا تتفقان و أقول أنه ليس لديك خيار اخر

Piyasada çok iyi tanınır. Onu sevmekten Başka şansın yok.
هو اسم كبير في هذا المجال ليس لديك خيار سوى ان تحبيه

Seni hattın ötesine koydular. Başka şansın yoktu.
لقد أرسلوك هُناك لعبور الخط لكن لم يكُن لديك الخيار

Başka şansın yok. Adam işçi temsilcisi.
لم يكن لديّ خيار آخر إنّه مُمثل إتّحاد العُمّال

Başka şansın olmadığı için hala bu işin içindesin.
كنت لا تزال في ذلك ل كنت حصلت على أي خيار آخر.

Bunu asla yapamayacağım diyorsun ama Başka şansın yok.
أنا لن اكون قادره ابداً على فعل ذلك لكن ليس هناك خيار آخر

- Başka şansın var mı? - Yalan söylediğini biliyorum!
ليس لديك خيار آخر أعرف بأنها تكذب

Alas, Başka şansın yoktu. Yıldızlar konumlandı.
ليس لدي خيار آخر لقد اجتمعت النجمات

- Daha iyi bir muamele bekliyorum. - Şu an için Başka şansın yok.
أنا أتوقع معاملة أفضل حسنا ، فى الوقت الحالى ليس لديك خيار

Ve sen de onların cömertliklerini kabul ettin, onların istediklerini yapmaktan Başka şansın yoktur.
و انت تقبلين بكرمهم ليس لديك خيار إلا أن تفعلي ما يطلبونه

Güven bana, dostum, Başka şansın yok. En iyisi soruya cevap vermek.
صدقني يا رفيق ليس لديك خيار ويجب أن تجيب السؤال

Başka şansın olmadığını söylemiştin.
قلت أنه ليس لديك خيار لتكوني ما أنت عليه

Çünkü Başka şansın yok
لأنك تحبي ذلك العمل ولا يوجد لديك أي خيار أخر

- Buna izin veremem. Başka şansın yok.
لا استطيع ان اتركه ليس لديك خيار اخر

O adamı öldürmekten Başka şansın olmadığını mı söylüyorsun?
أتُخبرني أنك لم تمتلك خيار سوى قتل هذا الرجل ؟

Başka şansın yok.
ليس لديك الخيار.

Eğer o adam söylediğin kadar kötüyse Başka şansın yok.
إذا كان سيئًا بمقدار ما تقول، فأنت لا تملك خيارًا.

Başka şansın olmadığını anlar ve seni affederdim.
سوف أتفهم بأنه لم يكن لديكِ خيار آخر، وسوف أغفر لكِ.

Ama Başka şansın yok, değil mi?
حسناً , ليس لديك أي خيار الآن , أليس كذلك ?