"bagaj" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأمتعة
        
    • الحقائب
        
    • أمتعة
        
    • صندوق السيارة
        
    • حقائب
        
    • الامتعة
        
    • امتعة
        
    • شنطة السيارة
        
    • المتاع
        
    • أمتعتكم
        
    • الجذع
        
    • للأمتعة
        
    • ترانك
        
    • الشنطة
        
    • الصندوق الخلفي
        
    Hepsinde isim etiketi olduğundan emin olun. bagaj asansörüyle yukarı çıkarılacaklar. Open Subtitles تأكد من أنها مُعلّمة جيدا ً فستذهب لأعلى في مصعد الأمتعة
    Eşyalarınızı bagaj teslim masasına bırakıp... numara alabilirsiniz. Open Subtitles ولراحتك أيضاً, قُمنا بتوفير بِطاقات تعريف عِند مِنضدة الأمتعة.
    bagaj bölümünde çok içici var. Orada seninle iş yapabiliriz. Open Subtitles هناك مدخّنون كثر بقسم الحقائب قد نبرم صفقات مهمّة معك
    -- fakat gezi çantası değil. gezi çantası bagaj değil, hangisi bagaj. Open Subtitles حقيبة السفر ليست أمتعة حقيبة السفر توضع داخل الأمتعة
    Şüpheli bagaj kapağını açtı mı? Bakalım Reid onu görebilecek mi? Open Subtitles جيد ,هل مجهولنا فتح صندوق السيارة تحقق من أن ريد يمكن ان يراه
    Air France 592 sefer sayılı uçuş için bagaj alımı. Open Subtitles 592 حقائب المسافرين على رحلة أير فرانس رقم.
    bagaj beklemek, yolculuklardan daha çok zaman alıyor. Open Subtitles يبدو أننى أمضى وقتا في انتظار الأمتعة أطول من وقت السفر
    bagaj vagonunda kimsenin seyahat etmesine izin verilmiyor. Burgess'in kendisi de koruma olarak orada. Open Subtitles لم يعد يسمح لأحد بركوب مقطورة الأمتعة بورغيس بنفسه هو الحارس
    Ve bu yeterince kötü değilmiş gibi, bagaj vagonunun kapısına yeni bir kilit takmışlar. Open Subtitles وإن لم يكن ذلك سيئاً بما فيه الكفاية، فلقد وضعوا قفلاً على باب مقطورة الأمتعة
    Şu bagaj taşıyıcılar gibi biri mi? Open Subtitles واحد من هؤلاء، اه، الأمتعة معالج كيندا الرجال؟
    Sinyalin izini sürdük. bagaj bölümünde bulduk. Open Subtitles اتبع الاشارة اعثر عليها في منطقة الأمتعة
    Bu yüzden kompartmanını iki kez aradık... ve sonunda onları bagaj odasındaki bavulunun içinde bulduk. Open Subtitles لذا قمنا بالبحث فى مقصورته مرتين واخيرا وجدناها فى صندوق ثيابه فى عربه الحقائب
    Onunla bagaj kabulde buluşursun. Hangisini yaparsın? Open Subtitles تقابلها في صالة تسليم الحقائب ،ماذا ستفعل ؟
    Tuvaletleri kontrol edin, bagaj vagonunu kotrol edin, lanet halıları kaldırın, bulun onları. Open Subtitles فتش القطار, افحص المراحيض إفحص عربة الحقائب إوقف هذة المهزلة لكن أوجدهم
    Bir bagaj gibi onu aşağıda uçuramayız. Open Subtitles لن نحلق به وهو في الأسفل كأنه قطعة من أمتعة السفر.
    Harrison, Abby, sizden yerlerinin tespit edilmesini istiyorum.... ...her bir bakım görevlisinin, bagaj personelinin, yer personelinin, o gece kimin vardiyası varsa herkesin. Open Subtitles هاريسون، آبي أريدكما أن تجدا مكان كل عامل صيانة أو حامل أمتعة أومراقب نقل كان يعمل تلك الليلة
    ama bagaj çok farklı bir hikaye anlatıyor. Open Subtitles ولكن بداخل صندوق السيارة قصة مختلفة بالكامل
    Yarın sabah ikinizde klinikte olacaksınız tam saat 10:00'da bagaj yok. Open Subtitles كلاكما يجب ان تحضرا الى عيادتى غدا صباحا فى العاشرة تماما, بلا حقائب
    bagaj teslim bölümünde buluşalım. Görüşürüz. Open Subtitles ولكن , ساقابلك عند استلام الامتعة , وداعاً
    Çünkü onların bana, bunun bagaj çalmaya çalışan serseriler olduklarını söylemelerine gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج احد يخبرني أن كان مجرد لص يسرق امتعة
    Seni sıkıştırmıştı, tamam ama bagaj kapısı açıldığında... Open Subtitles و تقولين في التقرير بأنك لم تستطيعي الاستدارة لانه مسيطر عليك لكن عندما انفتحت شنطة السيارة
    bagaj karavanını sonraya mı bırakayım? Open Subtitles أيجب إذن أن أنهي مقطورة المتاع لاحقاً؟
    Bagajınızı sahipsiz bırakmayın. Sahipsiz bagaj görürseniz havalimanı güvenliğine bildiriniz. Open Subtitles ابقوا أمتعتكم معكم و بلغوا عن أي حقيبة متروكة دون شخص
    " Onunla birlikteydim, sonra bagaj çöp poşetleriyle doldu Open Subtitles بعد ان وجدتها انعطف الجذع من اكياس القمامة
    Pekâlâ, tek yön bilet, yalnız seyahat ediyor bagaj yok. Open Subtitles حسنا, رحلة ذهاب فقط, يسافر بمفرده, لا يوجد فحص للأمتعة.
    bagaj ve Bud'ın kediyi çaldıkları daireden. Open Subtitles هذا هو صاحب الشقة التي سرق منها ترانك) و (باد) القط)
    Kocaman deri bir bagaj var. Open Subtitles الشنطة, الشنطة الجلدية الكبيرة هل هى لكى؟
    bagaj açma düğmesinde de kan var. Open Subtitles الدم انتقل على زر الصندوق الخلفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more