| bahsettikleri dosya hakkında bir istihbaratım yok. | Open Subtitles | ليست لدي معلومات حول الملف الذي يتحدثون عنه |
| O anlaşmada geçen hiçbir şey bir şirkete bahsettikleri şeyi yapma hakkı vermez! | Open Subtitles | يستحيل وجود أيّ شيء يسمح بالقيام بما يتحدثون عنه |
| Bazıları seni bile tanıyor. Hep bahsettikleri şu usta kimyager sensen tabii. | Open Subtitles | بعضهم يعلم بأمرك حتى، على إفتراض أنّكَ الكيميائي الخبير الذي يتحدثون عنه دائماً |
| Televizyonda bahsettikleri şeylerden biri misin? | Open Subtitles | أنت واحد من تلك الاشياء التي يتحدثون عنها في التلفاز؟ |
| Yerlilerin bahsettikleri tüneller bunlar. | Open Subtitles | هاته هي الأنفاق اللعينة التي كان القرويون يتحدثون عنها |
| bahsettikleri kutsal ışık bu olmalı. | Open Subtitles | هذا هو الضوء الموعود الذي يتحدّثون عنه |
| ...bu insanların neden bahsettikleri hakkında en ufak bir fikirleri bile olmuyor. | Open Subtitles | هؤلاء الناس لا يعرفون عن ماذا يتحدثون بحق الجحيم |
| - Telsizlerde bahsettikleri tek şey biziz. | Open Subtitles | نراقب جميع المحطات ونحن كل ما يتحدثون عنه |
| Orada bahsettikleri gerçeklik kıçın terleyene kadar bunlar için çalışmaktı. | Open Subtitles | الواقع الذي كانوا يتحدثون عنه هو عمل مؤخرتكِ للرجل |
| bahsettikleri kaçırma işi de bu aralar olacaktı. | Open Subtitles | هذا إختطاف الذي يتحدثون عنه كان سيحدث بالوقت الحالي. |
| bahsettikleri çocuk revirde, başında da koruma yok. | Open Subtitles | الفتي الذي يتحدثون عنه في العيادة بدون حماية |
| Bu onların hakkında konuştukları şey -- genetik kod -- bahsettikleri şey. Ancak ben DNA biliminin farklı bir boyutundan bahsetmek istiyorum, | TED | وهذا ما يتم التحدث عنه على الدوام بمسمى الكود الجيني .. هذا ما كانوا يتحدثون عنه قبل قليل ولكن اريد ان اتحدث عن مفاهيم مختلفة من علوم الحمض النووي |
| Acaba bahsettikleri güçlü büyücü o mu? | Open Subtitles | هل هو الساحر الجبار الذي يتحدثون عنه ؟ |
| Yani, evet, bahsettikleri kişi | Open Subtitles | انا اعنى.. نعم الرجل الذى يتحدثون عنه |
| bahsettikleri şu prenses... | Open Subtitles | تلك الاميره التى كانوا يتحدثون عنها |
| Ya da belki şu bahsettikleri prenses gördü. | Open Subtitles | او ربما كانت الاميره الذى يتحدثون عنها |
| - bahsettikleri senin de kültürün! | Open Subtitles | هذه ثقافتك التي يتحدثون عنها أيضا |
| bahsettikleri kutsal ışık bu olmalı. | Open Subtitles | هذا هو الضوء الموعود الذي يتحدّثون عنه |
| - Evet, bahsettikleri şeyi biliyorsan belli ederek onları köşeye sıkıştırabilirsin. | Open Subtitles | أجل، حتى لو كنت على معرفة به مسبقاً عن ماذا يتحدثون هذا سيدمر تناغمهم |