| Sanırım bunun ne anlama geldiğini bana söyleyebilirsin, ha dahi? | Open Subtitles | أعتقد بأنه يمكنك إخباري عنه, أيها العبقري؟ | 
| bana söyleyebilirsin Melody, benden nefret etmek için bir sürü nedeni var. | Open Subtitles | يمكنك إخباري بأن لديها كل الحق أن تكرهني | 
| O gece rodeoda olmadığınla ilgili niçin yalan söylediğini bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني لما كذبت . بشأن كونك بالمسابقة تلك الّليلة | 
| İyi değilsen bana söyleyebilirsin çünkü, değil mi? | Open Subtitles | لأنه يمكنك أن تخبرني لو أنك لست بخير حسنا | 
| Her neyse, bana söyleyebilirsin, anlarım. | Open Subtitles | مهما يكون الامر تستطيع إخباري . . سوف اتفهم | 
| Belki sen bana söyleyebilirsin ne yapmam gerektiğini. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تقول لي ما لا بد لي من الخلف. | 
| Bir terslik olursa en küçük bir terslik olursa bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا كانت هناك مشكلة إذا كانت هناك مشكلة في أي وقت بإمكانك إخباري | 
| Hadi, Candace. bana söyleyebilirsin. Kimseye söylemem. | Open Subtitles | هيا، كاندي، يمكنكِ أن تخبريني لن أخبر أي أحد | 
| Hadi ama dostum bana söyleyebilirsin, dürüst ol. | Open Subtitles | هيا, يمكنك اخبارى يا رفيقى كن صريحاً | 
| İstersen bana söyleyebilirsin ne de olsa sonsuza kadar arkadaşız. | Open Subtitles | حسنا , يمكنك أخباري به أن أردت. أعني , صداقة للأبد , صحيح ؟ | 
| Dinah, korktuğun neyse bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | داينا,يمكنك أن تخبريني بأي كان ما تخشينه | 
| Bir sorun varsa bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إخباري إن كان هناك أمر سيء يا زميلي | 
| bana söyleyebilirsin. Yine aynı şeyi yapmam. | Open Subtitles | الأمور بخير , يمكنك إخباري لن أقوم بفعلها مجدداً | 
| Pekala, ona söyleyeceğin şeyi bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أيًا كان ما تود إخبارها به يمكنك إخباري به | 
| - Hayır, bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | - لا, لا, يمكنك إخباري. يمكنك إخباري. لا | 
| Bilirsin, eğer içinde kurtulmak istediğin şeyler varsa, bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إن كان هناك أي حمل تريد إزاحته عن كاهلك يمكنك أن تخبرني | 
| Sorun her ne ise, bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | مهما كان الأمر، يمكنك أن تخبرني به لا شيء، حقاً | 
| seni temin ederim bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أعدك بأنك تستطيع إخباري بلا خوف من السخرية. | 
| Her ne ise, bana söyleyebilirsin, buna dayanabilirim. | Open Subtitles | أياً كان ، تستطيع أن تقول لي أنا قادرة على التعامل معه | 
| George, Morgan ile ilgili bir sorun varsa bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أصغ يا (جورج), إن كانت هناك مشكلة مع (مورغان), بإمكانك إخباري | 
| Eh, madem önemli değil, o zaman bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | , لو أنه ليس أمراً هاماً يمكنكِ أن تخبريني | 
| Hadi, bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | هيا,يمكنك اخبارى | 
| bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أخباري. | 
| Sorun yok, bana söyleyebilirsin, ben arkadaşınım. | Open Subtitles | لا بأس يمكنك أن تخبريني. أنا صديقة | 
| bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تخبرني | 
| Ben senin ortağınım, bana söyleyebilirsin. Ne saklıyorsun? | Open Subtitles | أنا شريكك, هيا يُمكنك إخباري مَما تختبِأ ؟ | 
| bana söyleyebilirsin. Nedir? | Open Subtitles | يُمكنكِ إخباري بالأمر ، ماذا كانت ؟ | 
| Haydi, bana söyleyebilirsin. Kimseye söylemem. | Open Subtitles | هيا , يمكنك ان تخبرني,لن اخبر احد ما الذي تشعر به؟ | 
| bana söyleyebilirsin. Savaş bitti. | Open Subtitles | يمكنكِ إخباري ، فقد انتهت المعركة | 
| Yaşlı adamın neden bahsettiğini bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تخبرنى عن ماذا يتحدث |