| Bu masaya doğru bakıyorum, tek gördüğüm beyaz Bayraklar. | Open Subtitles | أنظر أسفل هذه المنضدة، كل ماأرى أعلام بيضاء. |
| Hava saldırısı sırasında, çocuklar, patlamamış yangına çıkaran bombaların yerlerini belirlemek için beyaz Bayraklar yerleştiriyordu. | Open Subtitles | خلال المداهمات, لاطفال أُعطوا أعلام بيضاء ليعلموا مواقع |
| Çember halinde düzenlenen masalar, neşe veren bir sürü bayrak ya da iki sıra halinde masaların kenarından asılmış Bayraklar. | Open Subtitles | طاولات مرتبة بدوائر مع رايات جميلة. أو أعلام معلقة بجانب الطاولات بصفين متواليان؟ |
| Bildiğiniz gibi mavi Bayraklar, bu gece devriye gezecek birimleri temsil ediyor. | Open Subtitles | الرايات الزرقاء تشير إلى الوحدات التى ستكون في الخدمة الليلة |
| Mavi Bayraklar bu gece görevli birlikleri gösteriyor. | Open Subtitles | الرايات الزرقاء تشير إلى الوحدات التى ستكون في الخدمة الليلة |
| TK: Ayırt edilebilir olun. RM: Bütün en iyi Bayraklar bu kurallara bağlı kalmışlardır. | TED | رومان: كل الأعلام الجيدة تميل إلى الإلتزام بهذه المبادئ. |
| İpleri rüzgarda uçan, yerlere serilmiş Bayraklar... | Open Subtitles | رايات الأعلام على الأرض، ترفرف بالحبال في مهب الريح |
| #Bayraklar sallanıyor.# | Open Subtitles | ¶ الصيحة، الصيحة Sweethaven ¶ أعلام وWAVIN ' |
| Onları eve dönüşlerinde karşılayacak... bandolar, Bayraklar, onur bekçileri yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك فرق , لا أعلام... لا وجود لحرس شرف يرحّبوا بعودتهم. |
| Onları eve dönüşlerinde karşılayacak... bandolar, Bayraklar, onur bekçileri yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك فرق , لا أعلام... لا وجود لحرس شرف يرحّبوا بعودتهم. |
| Onlar kırmızı Bayraklar. | TED | إنها أعلام حمراء. |
| Her yerde Bayraklar, Bayraklar... | Open Subtitles | أعلام أعلام في كل مكان |
| Telgraf direklerinde Bayraklar... | Open Subtitles | أعلام على أعمدة التلغراف |
| Her kapı ve pencerede Bayraklar... | Open Subtitles | أعلام على كل باب ونافذة |
| Hava Kuvvetlerindeki Bayraklar beynini yıkamış. | Open Subtitles | لفد غُسِلتَ دماغك بحاملي الرايات في القوة الجويةِ. |
| Ve kimliğimin arkasındaki kırmızı Bayraklar tek tek yok olurdu. | Open Subtitles | إذاً كل الرايات الحمراء سوف تزول |
| Sheldon Cooper Sunar: Bayraklar ile Eğlence'ye hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في " شيلدون كوبر " يقدم المتعة مع الرايات |
| Ve Bayraklar düzenlemeye başladım. | TED | وبدأت في إحداث بعض النظام في بعض الأعلام |
| Bu Bayraklar kısırlık problemlerine yardım ettiği aileler tarafından gönderilmişti. | TED | كانت هذه الأعلام من العائلات التي قامت بمساعدتهم في مشاكل العقم |
| Dan, bando çalacak, Bayraklar dalgalanacak. | Open Subtitles | دان, يجب ان تعزف الموسيقى وترفرف الأعلام |
| Kasklar, koruyucu çubuklar, Bayraklar... | Open Subtitles | الخوذات وحواجز الانقلابات وأعلام التحذير |
| Lokantan yabancı Bayraklar ve amatörlerden oluşan bir kadro ile dolu. | Open Subtitles | مطعمي مليء بالأعلام الأجنبية ويعمل عليها هواة؟ |