bazı arkadaşlarım bunu film bile yaptı. | TED | وقد صور بعض الأصدقاء فيلمًا حول هذا الموضوع. |
Londralı mısın diye soruyordum. bazı arkadaşlarım oradan. | Open Subtitles | كنت أسأل عما إذا كنت من لندن فلدي بعض الأصدقاء هناك |
bazı arkadaşlarım iyi biri olduğumdan şüphe duyuyorlar. | Open Subtitles | العفة التي يشك بعض الأصدقاء في تمتعي بها. |
bazı arkadaşlarım girmemi istiyorlar. Ama ben fazla şansımın olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | بعض أصدقائي يريدونني أن أفعل أيضاً لكنني لا أعتقد أن لدي فرصة كافية |
bazı arkadaşlarım biraz aptalca davranmaya başlamıştı... | Open Subtitles | بعض أصدقائي كانوا يقومون بتصرفات متهورة بالجوار |
bazı arkadaşlarım kendileriymiş gibi hissedebilirler. | Open Subtitles | ربما يشعر بعض أصدقائي بذلك سيأتون الليلة ، صحيح؟ |
Hala yüksek mevkilerde bazı arkadaşlarım var. | Open Subtitles | مازال لدى بعض الاصدقاء فى المناصب العليا |
bazı arkadaşlarım ile oradaki sahil evinde buluşacağım. | Open Subtitles | سوف أقابل بعض الأصدقاء فى منزلهم على الشاطىء |
Kolaylaştıracak bazı arkadaşlarım var. | Open Subtitles | لديَّ بعض الأصدقاء الذين بإستطاعتهم مساعدتك بتيسير الأمور |
Hey, yarın şehir dışından bazı arkadaşlarım gelecek. | Open Subtitles | لدي بعض الأصدقاء الذين سيأتون لزيارتي من خارج المدينة غدا. |
Tatil evlerinde uyuşturucu saklayan bazı arkadaşlarım var. | Open Subtitles | لديّ بعض الأصدقاء الذين يقومون بتخبئة المخدرات في البيوت الخاوية. |
Evet, bazı arkadaşlarım adına buradayım ve bu yeri satın almak istiyoruz. | Open Subtitles | نعم، أنا هنا نيابة عن بعض الأصدقاء ونحن نريد لشراء المكان. |
Tamamdır. Konuşabileceğim bazı arkadaşlarım var. | Open Subtitles | سأعمل على هذا لدى بعض الأصدقاء يمكننى التحدث اليهم |
bazı arkadaşlarım yürüttüğüm bu geminin selameti için çok geç olmadan bunu bilmem gerektiğini düşünmüşler. | Open Subtitles | بعض الأصدقاء لي أراد أن يخبرني قبل أن يفوت أوان إرساء السفينة |
Seni görmekten hoşlanacak bazı arkadaşlarım var. | Open Subtitles | عندي بعض الأصدقاء الذين يودون رؤيتك. |
Evet, sanırım bazı arkadaşlarım buradan sonra bir yere gidecekler... | Open Subtitles | أعتقد أن بعض أصدقائي يخططون لشيء ما لاحقاً |
bazı arkadaşlarım bira parası için spermlerini bağışlıyordu. | Open Subtitles | كان بعض أصدقائي يحصلون على مصروف شرابهم من خلال التبرع بسائلهم المنوي |
Evet ama bazı arkadaşlarım geleceklerini söylemişlerdi ama zamanını söylemediler. | Open Subtitles | بلى ولكن بعض أصدقائي أخبروني بأنّهم سيأتون لزيارتي.. ولكنّهم لم يخبروني عن الموعد |
Ve bilirsiniz, bazı arkadaşlarım her zaman şöyle derdi, "Hey, sen sadece paranoyaksın. Neden bunu yapıyorsun? | TED | وتعلمون ، بعض أصدقائي قالوا لي دائماً، "مهلا ، أنت فقط مجنون بالشك، لماذا تفعل هذا؟ |
Yerel televizyon yapımcısı bazı arkadaşlarım var. Yerel televizyon nedir biliyor musunuz? | Open Subtitles | -عن عرض تليفزيوني ، بعض أصدقائي مخرجون في قنوات تبث عبر الكوابل أتعرفين ما هي ؟ |
Washington'daki bazı arkadaşlarım, telefon ettiğini söyledi. Düşmanların varmış. | Open Subtitles | بعض الاصدقاء في العاصمة قالوا أنكى إتصلتى |