| Doğru adamı beklediğini söylerdi. Onunla tanıştığı an bunu bileceğini söylerdi. | Open Subtitles | قالت بأنها كانت تنتظر الرجل المناسب قالت بأنها ستعرفه عندما تقابله |
| Bana çok uzun bekleyen bir adamın ne için beklediğini unutmasını hatırlatıyor. | Open Subtitles | مما يذكرنى بالرجل الذى إنتظر طويلاً جداً حتى نسى ماذا كان ينتظر |
| Kadınların bunu beklediğini sanırlar. | Open Subtitles | عندما تُتاح لهم الفرصة, ويعتقدون ان النساء تتوقع هذا منهم |
| Yalan söyledim, Babamın beklediğini söyledim, ama ona ulaşamadım. | Open Subtitles | لا شيء .. لقد كذبت وقلت ان والدي ينتظرني ولكني لم اجد طريقة لاتصل به |
| Beni beklediğini sanıyordum. Neden hala dönmediğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | ظننت أنها تنتظرني أنا لا أفهم لماذا لم تعود حتى الآن |
| İyi. Sadece eve bir daha gidebileceğini beklediğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | انه بخير , فقط لا اعتقد انه كان يتوقع العودة الي الوطن ثانية |
| Bunca yıl beni beklediğini söyle. | Open Subtitles | أخبريني بأنكِ كل تلك السنين ، كنتِ تنتظرين |
| Ama hazırlıklı olun. Çünkü bizi orada neyin beklediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ولكن كونوا على استعداد لأننا لا ندري ماذا ينتظرنا هناك |
| Uzun zaman boyunca, anlamın oralarda bir yerlerde olduğunu muhteşem bir gerçeğin bulunmayı beklediğini sandım. | TED | ولوقت طويل، كنت أظن أن المعنى موجود هناك، وأن هناك حقيقة عظمى تنتظر من يجليها. |
| Ağaçların sadece yazı beklediğini biliyoruz böylece yeniden etkinleşebilirler. | TED | إننا نعرف أن الأشجار حتمًا تنتظر الصيف ومن ثمّ تستعيد النشاط. |
| Bay Finestein endişe içinde beklediğini söyledi. | Open Subtitles | السيد فينستين قال ,أنك ربما تنتظر في الخارج |
| Dağ tanrısının yukarda bizi beklediğini söylüyorlar, doğru mu merak ediyorum. | Open Subtitles | سمعت أن رب الجبل ينتظر في الأعلى هل ذلك صحيح ؟ |
| Birinin beklediğini, bunları izlediğini, keyiflendiğini bilmek ürkütücü olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه من المرعب وجود شخصٍ ما ينتظر, يراقب و يستمتع بكل هذا |
| Düşmanlarımı nasıl bir kötü kaderin beklediğini düşün, zaferim için kendi adamlarımı bile öldürürken. | Open Subtitles | تخيل ما هو المصير المروع الذي ينتظر أعدائي عندما سأقتل بكل سرور أي واحد مِن رجالِي لأجل الانتصار. |
| Sadece senin sorumlulukları devralman için, beni beklediğini unutma. | Open Subtitles | فقط تذكر أنك تتوقع مني لأتولي المسؤوليات |
| Ve toplamda bundan daha az beklediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | لكنك لديك ميزانية تقدر بمليون دولار او 3 ارباع المليون وتقول بأنك تتوقع اقل من ذلك ارباح؟ |
| Beni neyin beklediğini bilseydim, uçarak gelirdim. | Open Subtitles | , إذا كنت أعلم من الذي ينتظرني هنا . كنت سأستخدم خيول مجنحة |
| Merhaba, anne. Bebeğim, arabada beklediğini sanıyordum. | Open Subtitles | حبيبي، إعتقد أنّك كُنْتَ تنتظرني في السيارةِ. |
| Bak, herkesin birbirimize düşman olmamızı ve rekabet etmemizi beklediğini biliyorum, ama senden nefret etmiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم ان الجميع يتوقع منا أن نكون أعداء وان نتنافس . لكنني لا اكرهك |
| Bir yıl önce gitmiş ve o zamandan beri hiç haber almadığın birini beklediğini anlattın. | Open Subtitles | هل تخبريني إنك تنتظرين رجلاً لمدة عام بدون أن تعلمي عنه شيئاً ؟ |
| Çılgınlık olur. Geçidin diğer tarafında bizi ne beklediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | هذا جنون، لا نعلم ما ينتظرنا عندما نعبر هناك |
| Konaklama yerinde emir beklediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت انه توقف في المركز الرئيسي بانتظار الاوامر |
| 1 hemen hiç, 10 her köşede bunu beklediğini gösterir. | Open Subtitles | لو اخترت 1 فهو غير محتمل و إن كان 10 فهذا يعني أنك تتوقعه في أي لحظة |
| Geri döndüğünde seni kelepçelerden başka bir şeyin beklediğini düşünüyorsan, o zaman dünyanın nasıl işlediğini gerçekten bilmiyorsun demektir. | Open Subtitles | لذا إن كنت تحسبين أنّ ثمّة ما ينتظرك بالديار عدا الأصفاد فأنت حينها تجهلين حقّاً كيف تجري الأمور بالعالم |
| Bana kızın, şüphelinin yukarıda beklediğini bilmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | تخبرينى ان تلك الفتاة لم تعرف ان الجانى ينتظرها فى الاعلى ؟ |
| Bu genç erkeklerin neyi beklediğini tahmin edebilir misiniz? | TED | وهل يستطيع أحد تخمين مالذي ينتظره الشاب؟ |
| Camille oğullarının cennette onları beklediğini söyledi çünkü sen öyle dedin. | Open Subtitles | أنّ ابنهم ينتظرهم هناك بالجنة لأنك أخبرتها بذلك |
| Bana ne kadar beklediğini söyle. | Open Subtitles | هيا أخبريني كم جلستي تنتظرينه ؟ |