| Pek tabii, fazla beklemem gerekmedi cevabın beni bulmasından önce. | Open Subtitles | بالتأكيد، لم أنتظر طويلاً إلى أن وضع الحل يده علي |
| Onun ofısinde beklemem gerekiyordu ama kontrol odası çok sıkıcı. | Open Subtitles | من المفترض أن أنتظر في مكتبه لكن التحكم بالعمليات ممل |
| Ama kuduz bir köpek görünce, beni ısırmasını beklemem. | Open Subtitles | لكن حين أرى واحداً مصاباً بداء الكلاب لا أنتظر حتى يعضني |
| beklemem. Biz arkadan saldırı düzenlerken, dikkat dağıtıcı olarak kullanılacaklar. | Open Subtitles | لا أتوقع , سنستخدمهم كإلهاء حتى نشن هجوماً من الخلف |
| Sanırım oda arkadaşımı beklemem gerek. | Open Subtitles | تعرفين, أعتقد بأنني سأنتظر شريكتي في الغرفة. |
| Acele etmemiz lazım demiştim, bir dahaki kesinlikle sefere beklemem. | Open Subtitles | علينا أن نسرع. أحذرّك، في المرّة القادمة لن أنتظر. |
| İçerde beklemem daha iyi olur diye düşündüm. Cinayetten aranıyorum. Öyle mi? | Open Subtitles | فضّلت أن أنتظر بالداخل لمعرفة مدى إدانتي |
| Ölü olduğuma göre dışarıda beklemem doğru olmazdı. | Open Subtitles | فكرت أنها فكرة سيئة أن أنتظر في الخفاء وأفترض أنني ميت |
| Şimdi 1 saat onun yerine gelecek kişiyi beklemem gerekiyor. | Open Subtitles | الآن علي أن أنتظر ساعة واحدة حتى يأتي بديله |
| Anne, eğer beni alırsan, o sıkıcı maçlar yüzünden milyonlarca... saatlerce beklemem gerekmez. | Open Subtitles | إذا أخذتيني ، لن أكون مضطرا أن أنتظر مباراته |
| Tanrım, keşke yanıtınız için 40 dakika beklemem gerekmese. | Open Subtitles | اتمنى انه ما كان يجب على أن أنتظر 40 دقيقه لسماع صوتكم |
| Sadece bunu önemseyecek kadar.. büyümenizi beklemem gerekti. | Open Subtitles | علي أن أنتظر حتى تكبرو قليلا لكي تقدرو قيمتها |
| Tüm o günah çıkarma olaylarını yapan bir rahiplikten kurtulmanı beklemem çok komik. | Open Subtitles | من المضحك كيف أنتظر حتى تصبح كاهن مجرّد لتحصل على كل الإعترافات |
| Bana, kızım ölene kadar beklemem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتريد إخباري أنه يجب أن أنتظر حتى موتها لأراها؟ |
| Size bir cebir-2 final sınavı yapsam, yüzde 25'ten fazlanızın geçmesini beklemem. | TED | يمكنني أن أعطيكم يا شباب اختبار نهائي لجبر ٢ ولن أتوقع أكثر من نسبة نجاح ٢٥٪ |
| Senden mantıklı birşeyler beklemem ne büyük aptallık. ´"Lanet olsunki tebrik ederim.´" Raund bir... | Open Subtitles | كان غباءً منىّ ألاّ أتوقع شيئاً كهذا منك |
| Bunu anlamanı beklemem... çünkü senin tek yaptığın, fildişi kulende oturup taktik geliştirmek. | Open Subtitles | و لا أتوقع من شخص مثلك أن يفهم هذا لأن كل ما تفعليه هو القيام بحركات من برجك العاجي |
| Noel'de de kart atmanızı beklemem. | Open Subtitles | سأنتظر لا رغباتك لعيد الميلاد. دعونا نرى. |
| Gerçekten beklemek zorunda olsaydım eğer bugüne kadar sekiz yıl beklemem gerekirdi değil mi? | Open Subtitles | إذا ما قررت بالفعل أن أنتظرك من المفروض علي الإنتظار لثماني سنوات حتى اليوم , أليس من المفروض ذلك |
| Janine? Ne kadar süre beklemem gerekebileceğini söyleyebilir misin acaba? | Open Subtitles | " جانين " أتسائل لو تخبرني كم سيطول انتظاري |
| Yeniden ortaya çıkana kadar beklemem gerek. | Open Subtitles | لذا, الآن سأضطر للانتظار حتى تظهر مجدداً |
| Ama George hastaneden dönecek, onu beklemem gerek. | Open Subtitles | لكن سيعود (جورج) من المستشفى يجب أن أنتظره |
| 20 dakika içinde biriyle buluşmam gerekiyor ve benim onu beklemem hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | يفترض بي أن أقابل أحدهم بغضون 20 دقيقة وهي تحب أن أنتظرها. |
| Bu sen tıbbı bitirene kadar beklemem gerek demekse doktor olmanı ve yapmak istediğin diğer şeyleri de beklemem gerekirse beklerim. | Open Subtitles | حتى اذا كان هذا يعنى ان انتظرك حتى تكملى تعليمك و تصبحى دكتورة و اى شئ اخر تودى فعله سافعله لكى |
| - Baksana. - Evet? Burada beklemem tehlikeli mi? | Open Subtitles | مـاك" هل الوضع أمن بالنسبة لى" للإنتظار هنا ؟ |
| Sıvışmadan önce, bizimkilerin alışverişe gitmesini beklemem gerekti. | Open Subtitles | اضطررت لإنتظار والداي أن يذهبا إلىالمتجر.. قبل أن أتمكّن من الخروج .. |