| Benden zeki olduğunu düşünüyor. Benim daha az zeki olduğumu-- | Open Subtitles | اعني ، أنها تعتقد أنها أذكى مني أذكىمنيأنا.. |
| "Benden zeki mi," diye paranoya yapamazsınız çünkü zeki. | Open Subtitles | لا أقلق أبداً من كونها أذكى مني لأنني أعرف أنها كذلك |
| Sana, açık olanı söylemen için para ödemiyorum. Benden zeki olmalıydın. | Open Subtitles | لا أدفع لك لتقول لي ما هو واضح ينبغي أن تكون أذكى مني |
| Acı çekmeden selamete eremezsiniz ve Benden zeki değilsiniz. | Open Subtitles | لن يكون هناك خلاص من دون معاناة وأنت لست أذكى مني |
| İnsanlar, Benden zeki olduklarını düşündüğünde neler olduğunu sana hatırlatması için o kutuyu saklamanı istiyorum. | Open Subtitles | أودّ منك الإحتفاظ به حتى يذكرك بما يحصل للناس حين يظنون أنفسهم أذكى مني. |
| Tanrım! Sen bile Benden zeki oldun şu an. | Open Subtitles | يا الله و الآن حتى أنت أذكى مني |
| Benden zeki olduğunu düşünüp şu an hapiste olan birçok pislik var. | Open Subtitles | أتعلم (كلايد)، هنالك الكثير من الحمقى في السجن ظنوا بأنهم أذكى مني |
| Zaman alabilir, ama Benden zeki değil. | Open Subtitles | قد يستغرق ذلك وقتاً لكنهُ ليس أذكى مني |
| Hakkında en çok hoşuma giden şeylerden biri Benden zeki olman. | Open Subtitles | أحد أموري المفضلة فيك هو أنك أذكى مني |
| Benden zeki birini istemem. | Open Subtitles | لا أريد واحدة أذكى مني. |
| Durma. Benden zeki olduğunu düşünüp şu an hapiste olan birçok pislik var. | Open Subtitles | أتعلم (كلايد)، هنالك الكثير من الحمقى في السجن ظنوا بأنهم أذكى مني |
| beni Benden zeki gösterebilecek umarım. | Open Subtitles | هل هذا يعني أنها أذكى مني |
| O... Benden zeki değil. | Open Subtitles | إنه ليس أذكى مني |
| Bu Benden zeki olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يجعلهُ أذكى مني |