| Bu konu hakkında bildiklerim iki örneği kapsayan niteliksel bir çalışmaya dayanıyor. | TED | ما أعرفه عن هذا الموضوع يأتي من دراسة نوعية مع عينة بحجم اثنين. |
| Bir anlamda, etrafımda gördüğüm dünyanın yapısı hakkında bildiklerim burada bir araya getirildi. | Open Subtitles | بمعنى أن كل ما أعرفه عن الطريقة التي يتركب بها العالم من حولي بدأ هنا |
| Dadılıkla ilgili bildiklerim filmlerle sınırlıydı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن المربيات هو ما شاهدته بالأفلام |
| bildiklerim kadarını biliyorsun. Tebrikler. | Open Subtitles | أنت تعرفي بقدر ما أعرف تهانينا |
| Benim bildiklerim pek maliyetli olur. Herkese söyleyemem. | Open Subtitles | معلوماتي مُكلّفة للغاية ولا يمكنني البوح بها هكذا |
| İki ya da üç kırık kaburgan var muhtemelen sarsıntı geçirdin, bir tür delinme yaran var. Bunlar sadece bildiklerim. | Open Subtitles | إرتجاج محتمل وجرح وخزي، وهذا كل ما أعلمه عنه |
| Benim bildiklerim bu kadar. Şimdi de sen anlat. | Open Subtitles | هذا هو ما أعرفه الآن أخبرني ما تعرفه أنت |
| Tabii ki ben sana yardım edemem. bildiklerim mahkemede kullanılamaz. | Open Subtitles | بالطبع، أعجز عن مساعدتك، ما أعرفه أمور مرسلة، لا يمكن الإستعانة بها في المحكمة، |
| Dünya hakkında bildiklerim her gün değişiyor. | Open Subtitles | ما أعرفه عن العالم بأنه يتغير بشكل يومي. |
| bildiklerim ve kanıtlayabileceklerim çok ender birbiriyle örtüşür. | Open Subtitles | ما أعرفه وما أستطيع إثباته من النادر أن يجتمعان معاً |
| Bak, tüm bildiklerim babamın ölümünden iki yıl sonra Gabriel'in Malia'ya anakarada bir inşaat işi için ayrılacağını söylemiş olması. | Open Subtitles | أسمع,كل ما أعرفه كان منذ عامين بعد وفاة والدي جبريل أخبر ميليا أنه سيغادر |
| Halkın hakkında bildiklerim, bu gezegendeki diğer insanlara anlatmadıklarını düşünecek olursak, sana ihanet etmeyeceğimden nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | وبالنظر إلى ما أعرفه عن شعبك وأهمالك أخبار أحد أخرى غيري كيف لك أن تعلم أنني لن أخونك؟ |
| Doğum tarihini, ve yaşını, evde neler yaptığını ve İngilizce konuşup konuşmadığını biliyorum. Hepsi bu. Bu insanlar hakkında bütün bildiklerim bu kadar. | TED | تواريخ ميلادهم، وأعمارهم، ما الذي كانوا يفعلونه في منازلهم، وما إذا كانوا يتحدثوا الإنجليزية. هذا وحسب. هذا كل ما أعرفه عن أجدادي. |
| Azıcık da olsa bildiklerim, annemin bana anlattıklarıdır. | Open Subtitles | ما أعرفه عنه هو ما أخبرتني به أمي |
| İnsanlar hakkında bildiklerim çok önce yazılmış. | Open Subtitles | هذا صحيح ، أليس كذلك ، يا دكتور ؟ - ما أعرفه عن الإنسان هو ما كتب عنه منذ زمن - |
| Mesele benim bildiklerim değil... | Open Subtitles | -يجب أن تكون على دراية بذلك -ليس المهم ما أعرفه أنا |
| Plakasını gönderdiler bana. bildiklerim bu kadar. | Open Subtitles | رسلوا لي رقم لوحتها هذا كل ما أعرف. |
| Tüm bildiklerim bu kadar. | Open Subtitles | ذلك كلّ ما أعرف. |
| Zorla ezberletti. bildiklerim bu kadar. | Open Subtitles | جعلني احفظه هذا كل ما أعرف |
| Benim de bildiklerim var. | Open Subtitles | لدي معلوماتي انا ايضا |
| bildiklerim bunlar. Gerisi gördüğünüz gibi. | Open Subtitles | هذا ما أعلمه البقية كما رأيت بنفسك |
| Bazen kafam basmıyor, ama tüm bildiklerim bunlar. | Open Subtitles | احيانا لا اكون ذكيا, ولكن هذا كل ما اعرفه |