| Bu adamlar hakkında tek bildiklerimiz 30 yaşın altında olmaları, | Open Subtitles | إذاً كل ما نعرفه عنهم هو أنهم دون سن الثلاثين |
| Hatta bildiklerimiz artık tamir edilemez düzeyde kırılmış olsa bile. | Open Subtitles | حتى لو كان ما نعرفه مكسور من الوراء كل الأشغال |
| John Lowe hakkında tek bildiklerimiz polisin bize söylediği şeyler. | Open Subtitles | كل ما نعرفه عن جون لوي هو ما قالته الشرطة. |
| Doldurulacak boşluklar var ama şu anda bildiklerimiz şunlar: | Open Subtitles | لذا هناك فراغات لملأها ولكن إليكم مانعرفه |
| Son ikisi, bizim bildiklerimiz, evet. Ama ya diğerleri? | Open Subtitles | لقد عفا عن ذانيك الإثنين الذين نعرفهم ولكن ماذا عن البقية؟ |
| 16 tane var ve bunlar sadece bildiklerimiz. | Open Subtitles | ثمة ما يربو عن 16 غرضًا بها. وإنهم فقط ما نعرف حيال اختفائهم، إن وجودهم بالعالم الخارجيّ خطير. |
| Şimdi yetişkin bilincinin nasıl çalıştığına dair bildiklerimiz bunlar. | TED | والآن إليكم ما نعرفه عن كيف يعمل وعي الشخص البالغ. |
| Yani insan aklı hakkında bildiklerimiz inanılmaz düzeyde kısıtlı ve yanlı, bilimin çok daha iyisini yapması lazım. | TED | فما نعرفه عن تفكير البشر حقيقةً مبني على نظرة ضيقة ومنحازة، وعلى العلم المحاولة بشكل أكبر. |
| Güzel olan, gördüklerimiz; daha güzel olan, bildiklerimiz; en güzel olan ise, henüz bilmediklerimiz. | TED | الجميل هو ما نراه، الأكثر جمالا هو ما نعرفه، والأجمل بكثير هو ما لا نعرفه بعد. |
| Ancak Machiavelli hakkında bildiklerimiz bu resme uygun olmayabilir. | TED | ولكن ما نعرفه عن مكيافيلي قد لا يصلح هذه الصورة. |
| Ama primat atalarımızın doğal ortamları hakkında bildiklerimiz göz önüne alınırsa tırnakların kendi güçlü avantajlarıyla ortaya çıktıkları daha muhtemel. | TED | ولكن بالنظر إلى ما نعرفه عن بيئات أسلافنا من الحيوانات الرئيسيّة، من المرجّح أنّ الأظافر جاءت بميزاتها القويّة الخاصّة بها. |
| Bu kayıp elementler halihazırda bildiklerimiz ile aynı karakterde. | Open Subtitles | هذه العناصر المفقودة لها نفس الطابع مثل تلك نعرفه. |
| Ama bildiklerimiz inanılmaz geliyor... imkansız. | Open Subtitles | إلا أن ما نعرفه يبدو يبدو لا يصدق مستحيل |
| bildiklerimiz konusunda, ne kadar hassas olduğumuzu unuttun galiba. | Open Subtitles | لا بد انك نسيت كم كنّا كتومين حول ما نعرفه |
| bildiklerimiz, kırklı yaşların sonlarında beyaz erkek bir kurban ve yüzüne aldığı darbelere yakın yerden vurulmuş. | Open Subtitles | كل ما نعرفه, ذكر ابيض في منتصف الى اواخر الاربعينات, و اطلقت الطلقات في وجهه جروح من مسافة قصيرة |
| Ancak genetik ve doğal süreçler yoluyla kimyanın biyolojiye dönüşmesini ele alan biyokimyayla ilgili bildiklerimiz söz konusu olduğunda kesinlikle akla yakın hâle geliyor. | Open Subtitles | آخذين في عين الاعتبار كل ما نعرفه علم الجينات الكيمياء الحيوية أن الكيمياء ب عمليات طبيعية تتحول لعلم أحياء |
| Efendim, Devil hakkında bildiklerimiz... | Open Subtitles | سيدي ، حتى الان كلما نعرفه عن الشيطان هو |
| Şu an tüm bildiklerimiz bunlar. | Open Subtitles | أنثى مذيعة: إليك كل ما نعرفه في هذا الوقت |
| Bak, bildiklerimiz yüzünden paranoyaklaşmak çok normal | Open Subtitles | أنظري , مع كل مانعرفه يسهُل جداً أن تصابي بالإرتياب |
| Onu, toplamda 17 kişinin infazıyla suçluyoruz. Bu sadece bildiklerimiz. | Open Subtitles | لقد ورّطناها في إعدام 17 مواطن أمريكيّ وأولئك الذين نعرفهم فقطّ. |
| Beyler ve bayanlar işte bildiklerimiz kim olduğu nerede olduğu ne yaydığı ve nasıl yaydığı. | Open Subtitles | إذن إليكم ما نعرف ، سيداتي و سادتي... من هو، أين كان، |
| Pekâlâ, yalnızca birkaç saatimiz vardı ama... ..bildiklerimiz bunlar. | Open Subtitles | حسنا ، كان لدينا وقت قليل لكن هذا ما نعلمه |
| Adam elleriyle 3 kişiyi öldürmüş ve bunlar sadece bizim bildiklerimiz. | Open Subtitles | لقد قتل 3 أشخاص بيديه... وهؤلاء يكونون من نعرف عنهم فحسب |
| - Ve bunlar sadece bildiklerimiz. | Open Subtitles | -أنهم هم الوحيدون الذين نعلم عن أمرهم |