| Yolun 3-4 km. Aşağısında, ölüme terk edilmiş halde. bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | إثنان أو ثلاثة أميال أسفل الطريق لقد ترك ليموت، كان لدينا صفقة |
| bir anlaşma yaptım! Ben beş yıldır buradayım, sen değil! | Open Subtitles | انا قمت بعمل صفقة اخرى انا هنا لمده خمس سنوات |
| Böyle bir anlaşma karşınıza çıktığında işe dalar ve onu sonuçlandırırsınız. | Open Subtitles | عندما تبدأ صفقة كهذه , يجب أن تستمر بها حتى نهايتها |
| 1945 yılında Batılı müttefikler, Sovyetlerle yazılı bir anlaşma yapmıştı. | Open Subtitles | ،في 1945 وقّع الحلفاء الغربيون على اتفاق مكتوب مع السوفيت |
| bir anlaşma yapalım. Seneler geçip 40'ımıza geldiğimizde hâlâ bekârsak... | Open Subtitles | يجب ان نعقد إتفاق ، إذا ما مرت السنوات وأصبحنافيالأربعين،ولازلناوحيدين.. |
| Büyük bir anlaşma dönüyor, ve sen beni bunun dışında tutmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | هناك صفقه ضخمه تـُـعقد وأنت تحاول إبعادى عنها |
| bir anlaşma için bu kadar uğraştıktan sonra rehineni öldürmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تَقْضي الوقتِ الكثيرِ في عَمَل صفقة أوقتلُ لرهينتَكَ. |
| Vurgun için başka bir anlaşma daha varsa, duymayı çok isterim. | Open Subtitles | إذا كان هناك صفقة أخرى جاهزة، فأنا أودّ أن أسمع عنها. |
| Şeytanla bir anlaşma yapmak - İşte size zaman elde ediyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ما تحصل عليه عندما تعقد صفقة مع الشيطان |
| Şimdi general, sizin onurlu bir insan gibi davranmanızı bekliyorum.bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | الاَن، أيها اللواء، أتوقع منك أن تكون رجلاً شريف فقد عقدنا صفقة |
| Tebrikler, az önce gerçekten çok iyi bir anlaşma yaptınız. | Open Subtitles | تهانينا و لقد حصلت على صفقة رائعة لسيارت الرفاهية الجديدة |
| Hayır, o iyi bir anlaşma değildi. Kirli bir anlaşmaydı. | Open Subtitles | لا هذه لم تكن صفقة جيدة بل كانت صفقة قذرة |
| Kızgındım çünkü baban bir anlaşma teklif edeceğini düşünmüştüm, ama... | Open Subtitles | وكنت غاضبة لأني أعتقدت أنها ستقدم لي صفقة ما ولكن |
| Bu yüzden sana ulaşmak istedim, bir anlaşma yapmak için. | Open Subtitles | لهذا السبب، قررت التواصل وأرى إن كان بإمكاننا عقد صفقة |
| Evet, sahiplerinden biri benim. Sana harika bir anlaşma ayarlarım. | Open Subtitles | نعم، أنا واحد من المدراء سأحصل على صفقة جيدة لك |
| Çok daha değerli bir adamla yeni bir anlaşma yapabilirim. | Open Subtitles | أرغب في عقد اتفاق آخر.. مع رجل ذو مكانة أعظم.. |
| Yakalandığım için özür dilerim, ama bu iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | أنا آسف على أن تم كشفي لكن هذا إتفاق حقيقي |
| bir anlaşma yapalım. Ben konuşacağım, sen konuşacaksın. | Open Subtitles | لنعقد صفقه, سوف اتحدث معكِ وأنتِ سوف تتحدثين معي |
| bir anlaşma yapılmış olabilir mi senin ideal düşmanların ile | Open Subtitles | لا يمكنك أبرام اتفاقاً مع أولئك الذين أصبحوا أعداء لاْهدافك |
| Aramızda bir anlaşma yaptık. O akşam neler olduğunu kimseye anlatmayacağımıza söz verdik. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقاً وقلنا أننا لن نُخبر أحداً بما حدث في تلك الليلة. |
| bir anlaşma yaptık ama pelerin giymek bir parçası değildi. | Open Subtitles | إن بيننا اتفاقًا, وارتداء عبائة ذهبية لم يكن جزءًا منها. |
| Bu yüzden savcılık, sana herhangi bir anlaşma sunarsa kabul et. | Open Subtitles | لذا إن جاء إليك المدعي العام ,بصفقة من أي نوع .فاقبلها |
| Milyonlarca dolarlık bir anlaşma. Hiçbir şeyin şansa bırakılmaması gerekiyor. | Open Subtitles | هذه الصفقة مربحة جدا يجب أن لا تترك شيئا للصدفة |
| İkisini de istiyorsa, ki isteyecektir ona yeni bir anlaşma önereceksin. | Open Subtitles | و إن أرادهما كليهما، و هذا ما سيحدث، ستعرضين صفقةً جديدة. |
| Saçmalık bu. Seninle bir anlaşma yaptık ve buna göre öğretmenin söylediğini yapacaktın. | Open Subtitles | لقد اتفَقنا، و كانَ جزءً من الاتفاق أن تفعَلَ ما يطلبُهُ منكَ الأستاذ |
| Normalde sana katılırdım, ama bu tamamen farklı bir anlaşma. | Open Subtitles | دائماً ما أتفق معك، لكن هذا نوع آخر تماماً من الصفقات |
| 100 milyon dolarlık bir anlaşma onlara bir servet gibi geliyor. | Open Subtitles | تسوية بــ100مليون دولار، تبدوا كما لو كانت منجم ذهب بالنسبة لهم, |
| Seks yaptığımızda, bunun nedeni bir anlaşma olmayacak. | Open Subtitles | عندما نقوم بالجنس ، فلن يكونَ بسببِ صفقةٍ |
| Açılıştan sonra da haftada 240 dolar alacağım. Seninle bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | وبدءا من ليلة الافتتاح سأحصل على 240 دولار بالاسبوع، إذن سأعمل اتفاقا |