"bir casus" - Translation from Turkish to Arabic

    • جاسوس
        
    • جاسوسة
        
    • جاسوساً
        
    • جاسوسا
        
    • لجاسوس
        
    • جاسوسه
        
    • تجسس
        
    • جاسوسًا
        
    • من الجواسيس
        
    • هناك عميل
        
    - Aramızda bir casus olmalı. - Casusun icabına bakıldı. Open Subtitles لابد من وجود جاسوس بيننا لقد تم العنايه بهذا الجاسوس
    Peki Skinner onun CIA'in 7. katını dinleyen bir casus olabileceğini biliyor mu? Open Subtitles حسنا, هل سكينر يعلم؟ أن لدينا جاسوس اجنبي من المحتمل استرق السمع ؟
    Bu bir casus. Onu Beyaz Saray'da yakaladık. Open Subtitles هذا جاسوس . لقد أمسكنا به فى البيت الأبيض
    bir casus olarak eğitildim kimseye işimi söylememek konusunda uyarıldım. Open Subtitles دربوني لأصبح جاسوسة و حذروني من أخبر أحداً بما أفعل
    Kızı takip ettiğim gece onun bir casus olduğundan bile haberim yoktu. Open Subtitles لم أكن أعلم حتّى بأنّه كان جاسوساً عندمّا تبعته في تلك الليلة.
    Michael Westen'in, Afganistan çöllerinde... ..dikkate değer bir casus olduğu zamanlardan. Open Subtitles عندما كان مايكل ويستن مجرد جاسوسا بلا هموم في صحاري أفغانستان
    bir casus katili için sıradan biri. Open Subtitles يبدو عاديا بعض الشيئ بالنسبة لجاسوس قاتل
    bir casus olarak eğitildim kimseye işimi söylememek konusunda uyarıldım. Open Subtitles دربونى لاصبح جاسوسه وحذرونى من أخبار احد بما افعل
    O gezegenler arası bir casus. Onu tuzla buz ettim. Open Subtitles إنه جاسوس من العالم الخارجي و قمت بتحويله لرماد
    - Bana çalışan bir İspanyol. bir casus ve onun sayesinde onların kararlarına etki edebiliyoruz. Open Subtitles إسباني، جاسوس لي، وسيقول لهم أن الأمر عما قريب
    Nerede olduğumuzu söylemeniz için işkence görebilirsiniz, ya da aranıza bir casus yerleşebilir. Open Subtitles يمكن تعذيبكم لكشف موقعنا أو عبر جاسوس يندس بين صفوفكم
    Neden İngiliz bir casus kendi adamlarından saklansın ki? Open Subtitles لماذا يقوم جاسوس بريطاني بالإختفاء من جنوده؟
    Çok iyi bir casus ya da yalancının beni kandırabileceğini söylediler. Open Subtitles يمكن لأي جاسوس حقيقي متمرس في الكذب أن يتخطى هذا الإختبار في كل مرة
    Ya sen? İyi bir casus olmak istiyorsan inansan iyi olur. Open Subtitles ان كنت تريد ان تصبح جاسوس جيد فعليك بتصديقه.
    bir casus olarak eğitildim kimseye işimi söylememek konusunda uyarıldım. Open Subtitles دربوني لأصبح جاسوسة و حذروني من أخبر أحداً بما أفعل
    Kocam "eğer paran varsa gidebilirsin." dedi. Bir sürü faiz kuponu kesmem gerekti ama bir casus olmam lazımdı. Open Subtitles تطلب الأمر الكثير من القسائم، لكن كان يجب أن أصبح جاسوسة.
    Prentiss eğitimli bir casus. Bulunmak istemiyor. Open Subtitles انها جاسوسة مدربة انها لا تريد ان يتم ايجادها
    Bir şeye vurarak çıkartmaya çalış.... ...İyi bir casus asla korkmaz.... ...Üzgünüm Juni. Open Subtitles اذهب واطرقها في شيء ما الجاسوس الجيد لا يخاف من شيء للأسف جوني لا يمكنك أن تصبح جاسوساً
    Ulu Kaya'nın ileri mevzilerinde bir casus bulduk. Open Subtitles وجدنا جاسوسا علي الحدود بالقرب من الصخرة الكبيرة
    bir casus için, geri çekilmekte utanılacak bir şey yoktur. Open Subtitles بالنسبة لجاسوس , لن يكون هناك خجل عند الانسحاب..
    bir casus olarak eğitildim kimseye işimi söylememek konusunda uyarıldım. Open Subtitles دربونى لاصبح جاسوسه وحذرونى من أخبار احد بما افعل
    Yüksek irtifa meteoroloji uçağı değildi bir casus uçaktı tüm bunları biliyoruz ve Birleşik Devletler'den bir özür bekliyoruz. Open Subtitles وإنها ليست طائرة بحثية ،لإستطلاع الطقس ولكنها كانت طائرة تجسس ونحن نعلم كل ذلك وطالب باعتذار من الولايات المتحدة
    Kod çözümleme. Bazen eskiden uluslararası bir casus olduğumu unutuyorsun. Open Subtitles فكّ الشفرات، فإنّك تنسى أحيانًا أنّي كنتُ جاسوسًا دوليًا.
    Sonra da bunu, gizli bir örgütün parçası... ve süper bir casus olduğu hikayesi ile... açıklamaya çalışıyor. Open Subtitles ثم يشرح بعيدا من قبل أقول لك انه جزء من عصابة سرية من الجواسيس عظمى
    Nicolai isimli bir casus vardı güneyde faaliyet gösteriyordu ve Lescovar adını kullanıyordu. Open Subtitles كان هناك عميل يدعى نيكولاي يعمل في مكان ما من الجنوب من هنا و يطلق على نفسه أيضا ليسكوفر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more