| bir eroin yığınının üzerinde oturduğumu nereden bilebilirdim? | Open Subtitles | كيف يمكن أن أعلم بوجود هيروين في السيارة؟ |
| Göl kenarında kendine iğne yapan bir eroin bağımlısı. | Open Subtitles | وهو مدمن هيروين وكان يحقن نفسه عند الحائط |
| Şimdi ise, geleceğin resmini çizdiğini iddia eden bir eroin bağımlısının peşinden gitmem isteniyor. | Open Subtitles | و الآن تريدني ان أتحدث إلى مدمن هيروين يدعي أنه يستطيع رسم المستقبل |
| Küçükken, çizmeyi çok severdim ve bildiğim en yetenekli ressam annemdi. Ancak annem bir eroin bağımlısıydı. | TED | عندما كنت صغيراً، كنت أحب أن أرسم، و أكثر فنان موهوب عرفته هو كانت أمي لكن أمي كانت مدمنة على الهيروين. |
| Ve şimdi koca bir eroin kutusundan Kurtulmaları gerekiyor. | Open Subtitles | والآن لديهم صندوق كبير من الهيروين عليهم أن يتخلّصوا منه |
| - Cemaatimiz iki evsiz kadın, bir eroin bağımlısı ve Roy'dan oluşuyor. | Open Subtitles | مجموعتنا تصل إلى اثنين من السيدات حقيبة، مدمن الهيروين وروي. |
| Ayrıca, bir eroin kaçakçısının İsim ve adresine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أيضا، أريد اسما وموقعا لمستورد هيروين محدد |
| Adı Sadie. bir eroin davası yüzünden mahkemede tıkıldım kaldım. | Open Subtitles | أنا مرتبط بالمحكمة بقضية هيروين إنها تحتاج القليل من المساعدة بشكل سلمي |
| Bu resim, ben 9 yıllık bir eroin bağımlısıyken çekilmişti. | Open Subtitles | هذه الصورة أخذتَ عندما كنتُ مدمنة "هيروين" لمدة تسع سنوات |
| Bunlar beklenmedik sözler,... özellikle de bir eroin bağımlısından. | Open Subtitles | هذا شيء مؤثر الآن لمدمن هيروين |
| Bunlar beklenmedik sözler,... özellikle de bir eroin bağımlısından. | Open Subtitles | هذا شيء مؤثر الآن لمدمن هيروين |
| - Cemaat iki sokak kadını, bir eroin bağımlısı ve Roy'dan oluşuyor. | Open Subtitles | هذا ينحصر فى سيدتين من العجائز و مدمن هيروين و "روي" |
| - bir eroin satıcısını yakalamış oluruz ve beş farklı suçtan içeri atarız. | Open Subtitles | وإن لم يتعاون؟ - لدينا تاجر هيروين هنا - هذا يتسبب بعقابه لما يقرب من خمسين عاماً |
| Belki yaşarız ya da belki de ben kel bir eroin bağımlısı olurum. | Open Subtitles | هذا محتمل، وقد أصبح مدمن هيروين أصلع. |
| - bir eroin satıcısı aptal olamaz, öyle mi? | Open Subtitles | هل أنت مقتنع أن تاجر هيروين ليس بالغبي؟ |
| Son duyduğum, Fuller vadide büyük bir eroin baskını için zor bir görevdeydi. | Open Subtitles | كما سمعت ، فولر كان في فرقة المهام. لتخريب أكبر حلقة تهريب الهيروين في الوادي؟ |
| Bu kadının peşinden koşmalar bu ilişki, neredeyse bir eroin halini aldı. | Open Subtitles | الامر اشبه تقريباً بملاحقة هذه المرأة هذه العلاقة لوحدها اصبحت كنوع من الهيروين |
| Bu Paige'in numarası değil... yani, oldukça büyük bir eroin kaynağı olsa bile, sanırım işin tamamını O yürütmüyor. | Open Subtitles | هذا ليس رقم بيج بالرغم من ان لديها كميات كبيرة من الهيروين أعتقد نحن يمكن أن نفترض انها ليست كل شيء |
| Eve yeni bir bağlantıyla dönmüştü. Ve acımasız bir eroin bağımlılığıyla. | Open Subtitles | عاد إلى البلاد ومعه وسيط جديد وإدمان شديد على الهيروين |
| Baş vokalistin çok kötü bir eroin sorunu varmış iyi bir etkiye ihtiyacı var. | Open Subtitles | حسنا، المغني الرئيسي، اه، زيارتها سيئة حقا مشكلة الهيروين ويحتاج إلى تأثير جيد. |