"bir garantisi" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك ضمان
        
    • سيضمن
        
    • أي ضمانات
        
    • ما يضمن
        
    Tedaviyi tekrar bulmamın bir garantisi yok.B Open Subtitles ليس هناك ضمان على استطاعتى أَنْ أَجِدَ العلاج ثانيةً
    Majesteleri, lütfen anlayın bunun bir garantisi yok... Open Subtitles جلالتك من فضلك افهم انه لايوجد هناك .. ضمان
    Pekâla. Sırf geçen sene takımda olduğunuz için bu sene de takım olacağınızın bir garantisi yok. Anlaşıldı mı? Open Subtitles تذكـّروا أنه ليس كونكم كنتم بالفريق العام الماضي سيضمن لكم مكان هذا العام ، أهذا واضح ؟
    Sırf geçen sene takımda olduğunuz için bu sene de takım olacağınızın bir garantisi yok. Anlaşıldı mı? Open Subtitles تذكـّروا أنه ليس كونكم كنتم بالفريق العام الماضي سيضمن لكم مكان هذا العام ، أهذا واضح ؟
    Bu işin bir garantisi yok. Open Subtitles لا يوجد أي ضمانات
    Bunun bir garantisi yok. Open Subtitles فلا توجد أي ضمانات
    Mührü kaldırsak bile onu eski haline getireceğimizin bir garantisi yok. Open Subtitles حتى لو تمكنا من أبطال التعويذة ،فلا يوجد ما يضمن قدرتنا على إرجاعها مرة أخرى.
    Elbette, savcının verdiğin sözü yerine getireceğinin bir garantisi yok bu yüzden müvekkilinizin söylediği her şeyi kayıt altına almalısınız. Open Subtitles بالطبع ليس هناك ضمان أن المدعي العام سيحافظ على شروط الإتفاق للآخر ولهذا عليكم تسجيل اي شيء يقوله موكلكم
    Bir işlemi 5.000 defa yapmış olsanız bile, 5001.'de yüzünüze gözünüze bulaştırmayacağınızın bir garantisi yoktur. Open Subtitles "حتى إن كنت فعلتها 5000 مرة" "ليس هناك ضمان أنك لن تخفق في المرة 5001"
    Böylece, emir yönergelerini tekrar başlatabilecek geniş tayflı bir sinyal gönderebilirim, ama bir garantisi yok. Open Subtitles توليد نبض طيف واسع... على أمل إعادة توجيهات قيادته لكن ليس هناك ضمان
    Başarılı olacağının bir garantisi yok. Open Subtitles ليس هناك ضمان ان العملية ستنجح
    Fae'lerin bile nefes alması gerekir seni geri getirebileceğimizin bir garantisi yok. Open Subtitles لا يمكنك ان تحرمي جسدك من الاوكسجين حتى الـ فاي) يحتاجون ان يتنفسوا وليس هناك ضمان اننا نستطيع ان نحييك
    Aksi halde, elimizde Stephen'ın imzaladığı şeyleri inkâr etmesi halinde yeni bir savaş başlatmayacağının bir garantisi olmayacaktır, değil mi? Open Subtitles وإلا، مالذي سيضمن لنا بأن (ستيفن) لن يتجاهل أي شيء مما وقع عليه وابتداء حرب مرة أخرى؟
    Ama duvarları inşa ettikten 100 sene sonra bile duvarların yıkılmayacağının bir garantisi yok. Open Subtitles وبالرغم من صمود هذه الجدران لـ100 عام ليسَ هناكَ ما يضمن عدم سقوطها اليوم
    Yani çocuğun olsa bile onu seveceğinin bir garantisi yok ki. Open Subtitles أتعلم ... لا يوجد ما يضمن أنكَ إن أنجبت أبناءً فإنك سوف تحبهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more