| 500 milyon doları... ve bir hobisi var. | Open Subtitles | لديه هواية ويستحق هذا المبلغ ولديه هواية |
| Espri anlayışı var, empati gösteriyor bomba yapımıyla ilgisiz bir hobisi olduğundan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | .. لديه إحساس بالمرح والتعاطف بدون الحاجة لذكر أنه ليس لديه هواية صُنع القنابل |
| Yani, bu harika. Onun bir hobisi var. | Open Subtitles | من الجيد ان لديه هواية |
| acayip biri olduğunu kabul ediyorum ama garip bir hobisi olması onu katil yapmaz. | Open Subtitles | أعرف أنه رجل غريب، لكن فقط لأن عنده هواية شاذه لا يجعله قاتل |
| Golf denen küçük bir hobisi vardı. | Open Subtitles | كان عنده هواية اسمها الجولف |
| Herkesin bir hobisi olmalıdır, öyle değil mi? | Open Subtitles | الرجل عليه أن يكون لديه هواية . |
| Herkesin bir hobisi olması gerekir. | Open Subtitles | كل شخص لديه هواية |
| Ufak ve güzel bir hobisi vardı. | Open Subtitles | لديه هواية جانبية صغيرة يقوم بها... |
| Onun çok ilginç bir hobisi vardı: | Open Subtitles | -والآن , كان لديه هواية مثيرة |
| Talbot'ın başka bir hobisi daha var gibi. | Open Subtitles | يبدو ان (تالبوت) لديه هواية اخرى |
| Galiba kaçağımızın bir hobisi varmış. | Open Subtitles | يبدو أن "تائهنا" لديه هواية. |
| Marlo'nun bir hobisi olduğunu görmek güzel. | Open Subtitles | سعيد أن (مارلو) لديه هواية |