| - Hayır. Buradan kaçırmanın bir yolunu bulana dek onu Malcolm'dan uzak tut. | Open Subtitles | فقط أبقها بعيدة عن مالكولم الا أن نجد طريقة نخرجها من هنا |
| Umalım da bu şeyi meşgul tutabilelim, ondan kurtulmanın bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | نأمل أن نستطيع أن نشاغل هذا الشئ حتى نجد طريقة للتخلص منه |
| Burada şerife en yakın kişi olarak ben kaldım yani bir yolunu bulana kadar seni hücreye kapatabilirim. | Open Subtitles | أنا الأقرب لمركز المأمور هنا، لذا بإمكاني أن أرميك في زنزانة حتّى تجد طريقة |
| Ben düzeltmenin bir yolunu bulana kadar, tüm düğmelerini kapalı tut. | Open Subtitles | ما لم أجد طريقة لحل هذه المشكلة وإبقاء مفاتيحك كلها مغلقة |
| Yetenekleriyle başka birini yenmenin bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | إلى أن نجد وسيلة لمقاومة شخص يتمتع بقدراته في الميدان |
| Hoşuna gitsin yada gitmesin bizi ayırmanın bir yolunu bulana kadar bu işte beraberiz tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ؟ إذا حتى يجدوا طريقة لفصلنا نحن بهذا معاً , أحبب هذا او لا |
| Laneti kaldırmanın bir yolunu bulana kadar durmayacağız. | Open Subtitles | لنْ نرتاح قبل أنْ نجد طريقة لإزالة تلك اللعنة |
| Evet, bariyeri yok etmenin ya da sorunları tedavi etmenin başka bir yolunu bulana kadar mahvolmuş durumdayız. | Open Subtitles | نعم نحن فشلنا حتى نجد طريقة اخرى لجعل ذلك الجدار يسقط او نقوم بعلاج المضطربين |
| O adamı öldürmenin bir yolunu bulana kadar bu daireden dışarı adımımızı atmayacağız. | Open Subtitles | لن نغادر هذه الشقة إلى أن نجد طريقة لنقتله وننتهي |
| Onları yeniden ısıtmamız lazım yoksa dışarı çıkartmanın bir yolunu bulana kadar ölürler. | Open Subtitles | يجب علينا تدفئتهم و إلا هلكوا ريثما نجد طريقة لإخراجهم من هناك. |
| Şu kurumsal şirketinde tutunamadın rahatına dönmenin bir yolunu bulana kadar burada oyalanıyorsun işte. | Open Subtitles | لم تستطع أن تخترق شركتك لذا أنت هنا حتى تجد طريقة لتعود إليها |
| Bombayı etkisiz hale getirmenin bir yolunu bulana kadar Lewis'i bulmak zorundayız. | Open Subtitles | حسناً، علينا أن نتابع مراقبة (لويس) بينما تجد طريقة لإزالة القنبلة |
| Ben bir yolunu bulana kadar, tek kelime etme, tamam mı? | Open Subtitles | لا تخبري أحدا حتى أجد طريقة للتصرف، حسن؟ |
| Bu laneti kaldırmanın bir yolunu bulana kadar durmayacağım. | Open Subtitles | و لنْ أرتاح حتى أجد طريقة لإزالة هذه اللعنة |
| yada bizi yok etmenin bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | أو حتى أجد طريقة للإنهاء من هنا |
| Ama sadece seni korumanın daha iyi bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | لكن هذا فق ريثما نجد وسيلة أفضل لتأمينك |
| Ama sadece seni korumanın daha iyi bir yolunu bulana kadar. | Open Subtitles | لكن هذا فق ريثما نجد وسيلة أفضل لتأمينك |
| Jamus silahımı aldı ve cihazı kurtarmanın bir yolunu bulana kadar beni bırakmayacak. | Open Subtitles | لقد إستولى (جيموس) على سلاحى و لن يسمح لي بالرحيل حتى نجد وسيلة لإنقاذ جهاز التخزين |
| Biliyorlar. 100.000 kişiyi yol olmadan boşaltmanın bir yolunu bulana kadar... | Open Subtitles | هم يعرفون. وهم تحجم المعلومات حتى أنهم يجدوا طريقة |