"bir yolunu bulana" - Traduction Turc en Arabe

    • نجد طريقة
        
    • تجد طريقة
        
    • أجد طريقة
        
    • نجد وسيلة
        
    • يجدوا طريقة
        
    - Hayır. Buradan kaçırmanın bir yolunu bulana dek onu Malcolm'dan uzak tut. Open Subtitles فقط أبقها بعيدة عن مالكولم الا أن نجد طريقة نخرجها من هنا
    Umalım da bu şeyi meşgul tutabilelim, ondan kurtulmanın bir yolunu bulana kadar. Open Subtitles نأمل أن نستطيع أن نشاغل هذا الشئ حتى نجد طريقة للتخلص منه
    Burada şerife en yakın kişi olarak ben kaldım yani bir yolunu bulana kadar seni hücreye kapatabilirim. Open Subtitles أنا الأقرب لمركز المأمور هنا، لذا بإمكاني أن أرميك في زنزانة حتّى تجد طريقة
    Ben düzeltmenin bir yolunu bulana kadar, tüm düğmelerini kapalı tut. Open Subtitles ما لم أجد طريقة لحل هذه المشكلة وإبقاء مفاتيحك كلها مغلقة
    Yetenekleriyle başka birini yenmenin bir yolunu bulana kadar. Open Subtitles إلى أن نجد وسيلة لمقاومة شخص يتمتع بقدراته في الميدان
    Hoşuna gitsin yada gitmesin bizi ayırmanın bir yolunu bulana kadar bu işte beraberiz tamam mı? Open Subtitles حسناً ؟ إذا حتى يجدوا طريقة لفصلنا نحن بهذا معاً , أحبب هذا او لا
    Laneti kaldırmanın bir yolunu bulana kadar durmayacağız. Open Subtitles لنْ نرتاح قبل أنْ نجد طريقة لإزالة تلك اللعنة
    Evet, bariyeri yok etmenin ya da sorunları tedavi etmenin başka bir yolunu bulana kadar mahvolmuş durumdayız. Open Subtitles نعم نحن فشلنا حتى نجد طريقة اخرى لجعل ذلك الجدار يسقط او نقوم بعلاج المضطربين
    O adamı öldürmenin bir yolunu bulana kadar bu daireden dışarı adımımızı atmayacağız. Open Subtitles لن نغادر هذه الشقة إلى أن نجد طريقة لنقتله وننتهي
    Onları yeniden ısıtmamız lazım yoksa dışarı çıkartmanın bir yolunu bulana kadar ölürler. Open Subtitles يجب علينا تدفئتهم و إلا هلكوا ريثما نجد طريقة لإخراجهم من هناك.
    Şu kurumsal şirketinde tutunamadın rahatına dönmenin bir yolunu bulana kadar burada oyalanıyorsun işte. Open Subtitles لم تستطع أن تخترق شركتك لذا أنت هنا حتى تجد طريقة لتعود إليها
    Bombayı etkisiz hale getirmenin bir yolunu bulana kadar Lewis'i bulmak zorundayız. Open Subtitles حسناً، علينا أن نتابع مراقبة (لويس) بينما تجد طريقة لإزالة القنبلة
    Ben bir yolunu bulana kadar, tek kelime etme, tamam mı? Open Subtitles لا تخبري أحدا حتى أجد طريقة للتصرف، حسن؟
    Bu laneti kaldırmanın bir yolunu bulana kadar durmayacağım. Open Subtitles و لنْ أرتاح حتى أجد طريقة لإزالة هذه اللعنة
    yada bizi yok etmenin bir yolunu bulana kadar. Open Subtitles أو حتى أجد طريقة للإنهاء من هنا
    Ama sadece seni korumanın daha iyi bir yolunu bulana kadar. Open Subtitles لكن هذا فق ريثما نجد وسيلة أفضل لتأمينك
    Ama sadece seni korumanın daha iyi bir yolunu bulana kadar. Open Subtitles لكن هذا فق ريثما نجد وسيلة أفضل لتأمينك
    Jamus silahımı aldı ve cihazı kurtarmanın bir yolunu bulana kadar beni bırakmayacak. Open Subtitles لقد إستولى (جيموس) على سلاحى و لن يسمح لي بالرحيل حتى نجد وسيلة لإنقاذ جهاز التخزين
    Biliyorlar. 100.000 kişiyi yol olmadan boşaltmanın bir yolunu bulana kadar... Open Subtitles هم يعرفون. وهم تحجم المعلومات حتى أنهم يجدوا طريقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus