"bir yumruk" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكمة واحدة
        
    • لكمه في
        
    • لتلكمني
        
    • ضربة في
        
    • تلكمك بطريقة
        
    • ولكمه في
        
    • لكمك
        
    • ضربة واحدة
        
    • تلكمني
        
    İster burada, ister dışarıda, bana göre hava hoş o küstah suratına Bir yumruk atayım yeter. Open Subtitles أنا لا أهتمّ كثير سواءً كان هنا أم بالخارج طالما سأحصل على لكمة واحدة في وجهك المغرور ذلك
    - Hayır, Sharkboy. - Sadece tek Bir yumruk. Hemen uyuyacaktır. Open Subtitles لا يافتى القرش لكمة واحدة فقط ستكون سريعة كالضوء
    Eğer yüzüne Bir yumruk atsa Jimmy Brogan sağlam polis falan bilmezdi. Open Subtitles جيمي بروجان لن يعرف ماهو الشرطي الشرعي اذا لكمه في وجهه
    Bir şey yuttu, ve sonra göğüs kısmına Bir yumruk.. Open Subtitles ابتلع شيئا، ثم سرعان ما بعد تلقى ضربة في الصدر،
    Bir daha dene, belki daha sert Bir yumruk yersin. Open Subtitles - حاول مرة أخرى وربما تلكمك بطريقة أقوى -
    Geçen hafta katıldığı bir parti esnasında Norman Mailer onun üzerine yürüyüp karnına sıkı Bir yumruk indirdi. Open Subtitles كان في إحدى الحفلات الأسبوع الماضي، وتقدّم (نورمان مايلر) ولكمه في بطنه
    Bunun etkisi, tıpkı birinin burnunuza sert Bir yumruk atması gibiydi. Open Subtitles كان التأثير كما لو لكمك أحدهم بقوة على مؤخرة أنفك.
    "Ancak sadece Bir yumruk bu. Yeterli gelmeyebilir. " Open Subtitles لكن ضربة واحدة بين حين والآخر قد لا تكون كافية
    Dur, o Bir yumruk atacak ve ve benim de ona karşılık vermemi istemiyorsun öyle mi? Open Subtitles مهلاً، أنت تخبرني أن أدعها تلكمني دون أن أرد عليها الصاع بالصاعين ؟
    Yanlış yapıyorsun. Tek yapman gereken Bir yumruk atmak. Open Subtitles أنت مخطىء كلياً،ياصاح كلّ ما عليك فعله هو أن تقوم بلكمه لكمة واحدة أسفل الذقن
    Ters Bir yumruk, ölümüne yol açabilirdi. Open Subtitles لكمة واحدة خاطئة ومن الممكن ان ينتهي بها الامر ميتة
    Şu ansa bir işi bitirmem için tek Bir yumruk yeterli. Open Subtitles لكن الأن، كُلّ ما أحتاجة هو لكمة واحدة لأنهاء الأمر.
    Ali, sağını Bir yumruk daha atmak için hazırlamıştı ama hiç atmadı adamın yere düşüşündeki estetiği, sakar bir yumrukla bozmak istemiyor gibiydi. Open Subtitles وكان علي حقه الجاهزة لكمة واحدة أكثر 'ولكن لم يسبق له ان القى به ، 'كما لو انه لا يريد أن يدمر الجمالية هذا الرجل يذهب إلى أسفل.
    Tek ihtiyacım, Bir yumruk. Hadi, hadi! Open Subtitles هذا كل ما أحتاجه، لكمة واحدة تعال، هيّا
    Şimdi harbiden onun yüzüne Bir yumruk patlatmak istiyorum. Open Subtitles في هذه اللحظة أودّ حقاً لكمه في وجهه حسناً
    Kadavranın kafasının sol kısmına bir sopayla vurulmuş ya da tekme veya çok sert Bir yumruk atılmış. Open Subtitles من الواضح أن الضحية تلقى ضربة في رأسه بواسطة مضرب كرة أو ركلة أو لكمة شديدة جداً
    Ağzına Bir yumruk ister miydin, seni serseri? Open Subtitles أتريد ضربة في فمك أيها البذيء؟
    Bir daha dene, belki daha sert Bir yumruk yersin. Open Subtitles -حاول مرة أخرى وربما تلكمك بطريقة أقوى
    Yüzün hareket etmeyi bıraksa da Bir yumruk çakabilsem diye diliyorum. Open Subtitles أتمنى أن يتوقف وجهك عن الدوران لأتمكن من لكمك.
    "Ancak sadece Bir yumruk bu. Yeterli gelmeyebilir. " Open Subtitles لكن ضربة واحدة بين حين والآخر قد لا تكون كافية
    Neden bana atabileceğin kadar sert Bir yumruk atmıyorsun. Open Subtitles لما لا تلكمني بوجهي باقصى قوة لديك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more