| İşte Bu beyefendinin de baştan beri yaptığı bu. | Open Subtitles | وهذا ما كان يقصده هذا السيد المحترم من البداية. |
| Bu beyefendinin iki bahsi var. Onun için iki hakkın var. | Open Subtitles | لقد اخذ هذا السيد فرصتين وانت لك الحق في التعادل |
| Kara piç Bu beyefendinin üstüne içkiyi döktü. | Open Subtitles | حسنا , هذا النذل الاسود اراق الشراب على هذا السيد المحترم |
| Bu beyefendinin bira tapasının geçmişi yüzyılın başlarına kadar uzanıyor ve açıkçası hiç yıkanmamış gibi duruyor. | Open Subtitles | هذا السيد يعرض حنفية بيرة تعود إلى نهاية القرن بحالة جيدة جداً ويبدو أنّها لم تُغسل أبداً |
| - Ah, üzgünüm. Pardon.. - O Bu beyefendinin bozukluğu. | Open Subtitles | ـ آسفة , بعد إذنك ـ هذا الباقى يخص هذا السيد |
| Bu beyefendinin bize doğruyu söylemediğini sen de hissediyor musun? | Open Subtitles | أيمكنك أن تشعر أن هذا السيد لا يخبرنا بالحقيقة؟ |
| Bu beyefendinin karısı otobüsü kullanıyormuş. | Open Subtitles | زوجة هذا السيد هي التي كانت تقود الحافلة |
| Bu beyefendinin o deliği açtığını zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا السيد... من أحدث تلك الحفرة. |
| Dinle, Bu beyefendinin başkanı görmesine gerek yok, bu yüzden randevusu iptal edildi. | Open Subtitles | اسمعى, هذا السيد لا يريد حقا مقابلة المحافظ -لذا موعده ألغى -حسنا |
| Bu beyefendinin kağıt işlemlerini başlatabilir misin? | Open Subtitles | هلاّ انهيت اوراق هذا السيد ؟ |
| Claire? Bu beyefendinin söyleyeceklerini dinle. | Open Subtitles | (كلير) اسمعي ماذا يريد أن يقول هذا السيد |