| - Bu hiçbir zaman kanıtlanamadı. - Onun için demiyorum. | Open Subtitles | هذا لا يهم , قد يساعدنا معرفة هوية صاحب الخزانه |
| Mağazada yaşadığın sorunlara üzüldüm ama Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | آسف لأن لديك مشاكل بالمتجر لكن هذا لا يشكل فارقاً. |
| Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz, eğer o dosyalara bakarlarsa kesinlikle bulacakları tek şey senin parayı zimmetine geçirdiğin olur. | Open Subtitles | هذا لا يثبتُ شيئاً , والأمر الوحيد وبالطبع سيعثرون لو ألقوا نظرة على هذه الملفات بأنكَ من إختلست المال. |
| Ben de olsam aynısını yapardım ama Bu hiçbir şeyi halletmeyecek. | Open Subtitles | كنت لأريد فعل نفس الشئ لكن هذا لن يصلح أي شئ |
| Sana bir şey söyleyeyim mi Bu hiçbir adamı serinletmez. | Open Subtitles | دعيني أقول لكِ شيئاً هذا لن يبقي أي رجل بارد |
| Ölebilirim, ama Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | إنني أموت ولكن ذلك لن يغير شيئا |
| Bugün Bu hiçbir şey ifade etmiyor, çünkü bu ülkeler küresel kamusal mal temin ediyorlar. | TED | حاليا، هذا لا يشكل أي معنى، لأنهم يوفرون المصلحة العامة العالميّة. |
| - Kendi sözleri. - Bu hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | ـ كانت تلك كلماته ـ هذا لا يعني أي شئ |
| Bu hiçbir şey! Seninkini yanlış hatırlıyor olmalısın. | Open Subtitles | حسنا هذا لا شئ يجب ان تكون تذكرت انك مخطأ |
| Bu hiçbir şey. Orada öğrenilecek çok şey var. | Open Subtitles | هذا لا شىء مقارنة بما يمكننا جميعاً تعلمه |
| "Adam" gibi görünmüyormuşum. Sağ ol, Bu hiçbir şeyi açıklığa kavuşturmadı. | Open Subtitles | أنا لا أبدوا مثل الرئيس شكراً، لأن هذا لا يوضح أي شيء |
| Bu hiçbir şey, bazı zamanlar yemekte misafirim varmış gibi hissetmek için kredi kartı masraflarının tartışmalarını telefonun hoparlöründen yaparım. | Open Subtitles | هذا لا شيء ، بعض الأحيان كي أشعر أن معي أحد على العشاء أتنازع مع موزعي بطاقات الإتمان على مكبر صوت الهاتف |
| Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz. Yerdeki yastıklar mı yani? | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شي، وسائد على الارض أتعلم ماذا سأقول ؟ |
| Ve benimle gurur duyacağına söz verdi, Ve Bu hiçbir fark yaratmayacak. | Open Subtitles | واكدت لى انها فخوره بى وان هذا لن يشكل فرقا |
| Hoop, hoop, hoop, her şeyden önce, Bu hiçbir şeyi çözmez. ve ikinci olarak, sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أولاً, هذا لن يحل أى شىء وثانياً, أنا أحتاج إليكِ |
| Birini suçlamak istiyorum ama Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | أريد توجيه اللوم إلى شخص ما، ولكن هذا لن يغير شيئا. |
| Belki bu yarışmayı kazanırsınız ve belki biraz para alırsınız ama Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | ربما ستفوز بالمسابقة وتحصل على بعض المال لكن هذا لن يغير شيء ,صدقني |
| - Bu hiçbir şeyi değiştirmezdi. - Ölmüş olurdu. Bu büyük bir değişiklik. | Open Subtitles | هذا لن يغير شيء سوف يكون ميت ، هذا تغيير كبير |
| Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Size yakın olan kimse, yok edin! | Open Subtitles | هذا لن يشكل فرقًا، دمروا أيًا كان بجانبكم |
| - Bu hiçbir işine yaramaz. | Open Subtitles | ذلك لن يكون مفيداً له |
| Bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | لن يغير هذا أي شيء |
| -David, lütfen.Bu hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | -ديفيد" لا تفعل . فهذا لن يساعد في أي شئ " |
| - Bilemezsiniz. Ama Bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | لن تعلم، ولكن لن يغير هذا شيئًا أؤكد لك |