| Neşelen bebeğim, daha önce bir günde bu kadar para kazanamamışsındır. Çok hareketli. | Open Subtitles | اراهن انك لم تجني كل هذا المال في يوم واحد مسبقا حسنا, جيد |
| Başını sokacak evinin masraflarını ben karşılarken, neden bu kadar para gerekiyor? | Open Subtitles | لماذا تحتاجين كل هذا المال إذا كنت أنا أدفع مصاريف العيش ؟ |
| Hesabınızda bu kadar para var ve bir kere bile nereden geldiğini sormadınız. | Open Subtitles | كل هذا المال فى حسابك و لم تسأليها من اين اتت به |
| Bir fotoğraf çektirilmesi için kim bu kadar para öder ki? | Open Subtitles | لمَ سيدفع شخص هذا القدر من المال لتزييف صُورة في الأصل؟ |
| Ama bizde bu kadar para yok. Aslına bakarsanız, hiç bir okulda... | Open Subtitles | ،لكن ليس لدينا هذا القدر من المال .. في الواقع لا مدرسة بإمكانها تحمّل |
| Mad-Dog nasıl bu kadar para kazanabiliyor? | Open Subtitles | كيف يجني "ماد دوغ" هذا المال الكثير ؟ |
| Demek istediğim, özellikle masada bu kadar para varken. | Open Subtitles | أعني، خاصة مع هذا النوع من المال على الطاولة. |
| - bu kadar para - ben de düşündüm ki beni aldatmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | مع كل هذا المال كنت اعتقد انك تحاول خداعى |
| Benimle hiç konuşmadan bir arabaya bu kadar para harcadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انك انفقت كل هذا المال على سيارة بدون حتى ان تتحدث الىّ |
| Bizde bu kadar para yok ki. | Open Subtitles | نحن لانملك كل هذا المال , ليس قريب حتى من ذلك |
| bu kadar para nereden geliyor peki? | Open Subtitles | أنا متأكدة أنها لا تعمل هناك حسنًا ، إذن من أين لها كل هذا المال ؟ |
| Dava açma kararından ötürü suçluluk duyduğunu ve bu kadar para aldığımız için kendini suçlu hissettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنك تشعر بالذنب بشأن قرارك القيام بمقاضاتهم وأظنك تشعر بالذنب بشأن الحصول على كل هذا المال. |
| Bebeğinin bezini değiştirmekle çok yoğun olduğundan dolayı bir yabancıdan tavsiye almak için bu kadar para ödemek akıl kârı değil. | Open Subtitles | ليس من المنطقي دفع كل هذا المال للحصول على المشورة من غريبة ما يمكنها بسهولة أرسالنا للسقوط من على جسر |
| bu kadar para. Sana bu kadar vermemiştim. | Open Subtitles | كل هذا المال, انا لم اعطيك كل هذا القدر |
| - Hiç kimsede asla bu kadar para olmayacak. | Open Subtitles | - لا يوجد أي شخص أبداً يملك كل هذا المال |
| Şuna bak. Video oyunlarından bu kadar para kazanmak zor olmalı. | Open Subtitles | ,انظر لهذا من الصعب جني كل هذا المال |
| bu kadar para sizi değiştirebilir. - Charlie. | Open Subtitles | هذا القدر من المال يظهر أسوأ ما في الشخص |
| bu kadar para çektiğini gösteren hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لمْ يكن هناك شيءٍ يُشير إلى أنّه سحب هذا القدر من المال. |
| Özellikle de bu kadar para taşıyorsa. | Open Subtitles | بالذات عندما تكون تحمل هذا القدر من المال |
| bu kadar para için, bir cevaba hakkım var. | Open Subtitles | ل هذا النوع من المال ، أنا التي يحق لها جوابا. |
| bu kadar para nerden geldi? | Open Subtitles | من أين لك أن تجلب هذا النوع من المال باستمرار؟ لا تبدئي؟ |